TKP Antalya İl Örgütü, konumu Antalya olan ve son dönemde ulusal basında da geniş yankı bulan ‘çevre’ haberlerini gündemine taşıdı. ‘Ormanlar ve sahiller halkındır!’, ‘Ranta ve talana geçit vermeyelim’ başlıklarının yer bulduğu bir bildiri yayımlayan TKP Antalya İl Örgütü, Resmi Gazete’de yayımlanan kararlara dikkat çekti.
KENTİMİZ BETON YIĞININA DÖNÜŞÜYOR
Türkiye Komünist Partisi (TKP) Antalya İl Örgütü imzası taşıyan bildiride, şu ifadelere yer verildi;
“Antalya'da her gün yeni bir talan haberine uyanıyoruz. Sadece son 1 hafta içerisinde; AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Resmi Gazete’de yayımlanan kararıyla, Akseki'ye bağlı Değirmenlik köyünde yaklaşık 17 bin metrekarelik arazi yapılaşmaya açılması hedefiyle orman alanının dışına çıkarıldı.
Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Göynük Mahallesi sahilinde bir kısmı milli park sınırları içerisinde kalan toplam 77 bin metrekarelik arazide 5 yıldızlı otel inşa edilmesi için ÇED süreci başlatıldı ve Konyaaltı sahilinin Boğaçayı ile Liman arasındaki sahil projesi Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 202 milyon lira sözleşme bedeliyle ihale edildi ki bu rakam Gündoğmuş ilçesinin bir yıllık bütçesinin iki katına yakın.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi eliyle halka ait doğal alanlar bir bir ranta açılıyor, patronlar ceplerini doldururken kentimiz nefes alınamaz beton yığınına dönüşüyor. Halka ait milli parklar otel yapılması için iktidara yakın isimlere peşkeş çekiliyor, Konyaaltı sahil projesi bir ilçenin yıllık bütçesinin iki katına yakın bir rakamla bizzat Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından ihale ediliyor. Tüm bunlar olup sömürücüler halkın kaynakları üzerinden zenginleşirken bu kaynakların esas sahibi olan Antalya halkı gün geçtikçe daha da yoksullaşıyor.
Patronların kârlarına kâr katsınlar diye ranta açtıkları alanlar halkın kaynaklarıdır, halka aittir. Halkın yararına olmayan, herhangi bir kamusal fayda içermeyen şehircilik ve belediyecilik anlayışı sonlandırılmalı, piyasacı patron düzeninin kentimizdeki yıkıcı ve yağmacı uygulamaları derhal son bulmalıdır!”
