301 madencinin hayatını kaybettiği Soma faciasına ilişkin davada, aralarında denetimle sorumlu kamu görevlilerinin de bulunduğu 28 sanıktan 10'u beraat etti. 18 sanığa ise 5 ila 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Aileler ve avukatlar, asıl sorumluların yargılanmadığını belirterek karara tepki gösterdiler. Avukat Murat Kemal Gündüz, kararı istinaf edeceklerini, bütün hukuksal yolları deneyeceklerini açıkladı.

"ON İKİ YILLIK ZAMAN AŞIM SÜRESİ DOLMAK ÜZERE"

Kararın ardından avukatlar ve aileler açıklama yaptı. Avukat Murat Kemal Gündüz, taleplerinin sanıkların "taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına sebep olma" suçundan Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması olduğunu belirterek, mahkemenin görevsizlik taleplerini sürekli ertelediğini ifade etti. Gündüz, "Yargı resmen 'ne şiş yansın ne kebap' dedi. Sivil sanıkları da kurtardı, kamusal sanıkları da kurtardı. Bu karar hiçbir şekilde adalet sağlamayan bir karardır. Adalet sağlanamadı. 2026'nın 13 Mayıs'ında on iki yıllık zaman aşımı süresi dolmak üzere. Buradan verilecek kararı istinaf edeceğiz. Biz elimizden geleni yapacağız. Bütün hukuksal yolları deneyeceğiz. Bunun peşini bırakmayacağız" ifadesini kullandı.

"BAKANLAR VE TEKME ARAN BÜROKRATLAR YARGILANMALIYDI"

Bağımsız Maden İş Sendikası'nın avukatı Mürsel Ünder, "Aslında dönemin başbakanı, dönemin enerji bakanı, dönemin çalışma bakanı ve madenciye tekme atan bürokratları da dahil olmak üzere birçok siyasetçi ve bürokratın yargılanması gereken dosyadayız. Bizim cezasızlık zırhı dediğimiz şeyin içerisinde bugün patronlara kol kanat germiş olan bakanlık yetkililerinin ve müfettiş elinin dokunulmazlık zırhından yararlanmış olduğunu görüyoruz. 28 sanıktan bugün bir kişi bile mahkeme huzurunda yoktu. Denetim yapması gereken kamu görevlilerine verilen ceza toplamda beş ay. Bu işin peşini bırakmayacağız" diye konuştu.

"BAKANLARA 'SİZİN ARKANIZDA BİZ VARIZ' DENİLİYOR"

CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, "Bilirkişi raporlarında Çalışma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ve TKİ'nin asli kusurlu olduğu belirtilmişti. Burada söylenmek istenen şey çok açık ve net: 'Siz görevinizi yerine getirmeseniz bile, denetlemeye gittiğiniz madende, madenin içine inmeseniz bile ve bundan dolayı 301 insan hayatını kaybetmiş olsa bile size kimse dokunamaz. Sizin arkanızda biz varız.' Şimdi burada çok ciddi bir cezasızlık söz konusu. 301 madencinin katledildiği Soma davasından suçlular, katiller, sorumluluk sahibi olanlar hak ettikleri cezaları almış olsalardı, Amasra'da 44 madencinin hayatına son veren o kaza olmayacaktı, İliç'teki maden faciası meydana gelmeyecekti. İnanın bir milletvekili olarak utanç duyuyorum. İçeride bir tiyatro oynandı" ifadesini kullandı.

"ADALET ENKAZIN ALTINDA KALDI"

Maden şehidi Uğur Çolak'ın annesi Gülsüm Çolak, 11 yıldır yaşadıkları acının tarif edilemez olduğunu belirterek, kamu görevlilerinin zamanında yargılanmamasına tepki gösterdi. Çolak, "Hukuksuzluk yerle bir olmuş, adalet kendine ağlasın" ifadesini kullandı.

Erdoğan Köse'nin eşi Gülfidan Köse de 11 yıldır adalet mücadelesi verdiklerini ancak Akhisar ve Soma'daki süreçlerde istedikleri adaleti bulamadıklarını ifade etti. Eşinin değerinin 5-6 ay gibi cezalarla ölçülemeyeceğini belirten Köse, siyasi güçlerin yargıyı yönettiğini ve adaletin vicdanla değil emirle tesis edildiğini düşündüğünü dile getirdi. "Yazıklar olsun" diyerek tepkisini dile getiren Köse, adalet arayışlarının sonuna kadar süreceğini vurguladı.

Kaynak: HABER MERKEZİ