Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Kadın Çalışmaları Başkanlığı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Farkındalık Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Kadına yönelik şiddeti, sadece fiziksel olmayıp, psikolojik ve ekonomik şiddeti de içine alan geniş bir sorun olarak tanımlayan DEVA, her gün dünya genelinde milyonlarca kadının, şiddet gördüğünü vurguladı.

HER BİREYİN HAYALLERİ VARDIR

Kadınların yaşadığı bu travmanın sadece kendilerini değil, toplumu ve gelecek nesilleri de etkilediğine vurgu yapan DEVA Partisi'nin açıklamasında, “Şiddetin en temel sebeplerinden biri, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ataerkil bakış açıları ve ekonomik nedenlerdir. Kadınlar, tarihsel olarak toplumda ikinci plana itilmiş ve güçsüzleştirilmiştir. Ancak, şunu unutmamalıyız ki; kadınlar sadece bir cinsiyet değil, aynı zamanda bireylerdir. Her bireyin idealleri hayalleri olduğu gibi kadınlarımızın da hayalleri, hedefleri, hakları ve özgürlükleri vardır. Hiçbir kadın, şiddet görmek, korku içinde yaşamak zorunda değildir” denildi.

KADINLAR GÜÇLENDİRİLMELİDİR

Kadına yönelik şiddetle mücadele etmenin sadece kadınların değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çeken başkanlık, açıklamasının devamında, “Hepimizin, kadınların eşit haklara sahip olduklarını kabul etmeye ve bu hakların korunması için gerekli adımları atmaya ihtiyacı vardır. Eğitim, hukuk, sosyal hizmetler ve medya gibi alanlarda yapılacak reformlarla kadınların güçlendirilmesi sağlanmalıdır. Bir toplumun gelişmişliği, kadınların toplumdaki yerine, haklarına saygı gösterilmesine ve şiddetle mücadeledeki kararlılığına bakılarak ölçülür” ifadelerine yer verildi.

KARARLILIK GÖSTERİLMELİDİR

Kadına yönelik şiddetle mücadelede daha fazla farkındalık oluşturulması gerektiğini hatırlatan DEVA Partisi açıklaması şu sözlerle son buldu: “Kadınların haklarının korunmasında kararlılık gösterilmelidir. Özellikle İstanbul Sözleşmesi'nden dönme kararından vazgeçilmelidir. Unutulmamalıdır ki bir toplumun gerçek ilerlemesi, kadınların haklarına saygı ve onlara sağlanan özgürlük alanıyla sağlanır. Kadınların eşit ve adil bir yaşam sürmeleri hepimizin ortak sorumluluğudur.”

Kaynak: BÜLTEN