Bu günlerde iklim açısından rahatız sanıyoruz; fakat yaklaşmakta olan tehlike çok büyük. Bilim insanları her gün çeşitli açıklamalar yapıyor. Avrupa kuraklık ve sıcak havalar karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda. Dünyanın birçok bölgesinde kuraklık sorunu almış başını gidiyor. Misal, İngiltere çok yağmur alan, güneşin az görüldüğü bir ülkedir. Bu günlerde su kontrollü verilmeye başlandı. Birçok bölgesinde çimler sararıp kurudu. Arazilerinde tarım yapılamaz hale geldi. Benzer şekilde İtalya’nın birçok bölgesi çöle dönüşme riski ile karşı karşıya.

Bizde herkes konuşuyor. Eyleme dönüşen bir fikir, uygulamaya dökülen herhangi bir projeye şahit olmadık. Bizim ülkemizin bir bölümü zaten yarı kurak iklim etkisi altında. Bugünden sonra yüksek bölgelerimizde su sorunları baş gösterebilir. Bunun için herhangi bir alt yapı çalışması yok. Biz sorun çıktıktan sonra mı bir şeyler yapmaya çalışacağız?

Önümüzdeki 40- 50 yıl içinde kutuplardaki buzulların erimesi sonucu denizlerin 50 cm yükseleceği hesaplanıyor. Deniz sahillerinde yaşayan milyonlarca insanımız ne yapacak. O gün bu yükün altından nasıl kalkılacak? Bu hesaplamaları yapan var mı? Yapması gereken kim?

Bu sorunlar büyüdükçe tarihte olduğu gibi büyük göç hareketlerinin başlaması da kaçınılmazdır. Bu da önceleri küçük kavgalar gibi başlar zaman içerisinde ülkeler arası büyük savaşlara sebep olabilir.

Bu yaklaşmakta olan sorun için şimdiden gerekli hazırlıkların yapılması gerekiyor.

İsrail örneğinde olduğu gibi çok büyük yer altı su havzaları oluşturmaya başlamak, boşa akan suları belli büyük depolarda toplamaya başlamak ve halkımızı bu konularda bilgilendirmek gerekiyor. Yarı çöl bir coğrafyada kurulan İsrail’de suyu verimli kullanmak, depolamak için çok katı kurallar konulmuştur. Aslında su depolamanın en güzel örneği bizim ülkemizde var. İstanbul’da Yerebatan Sarnıcı ve ülkemizin birçok yöresinde irili ufaklı yüzlerce sarnıç vardır. Bizim bu örneklerden de yaralanarak günümüz teknolojisi ile köy, ilçe ve iller bazında hesaplamalar yapılarak su depoları inşasına bir an önce başlamamız gerekiyor.

Su Hayattır. Su yoksa yaşam da yoktur.