Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı ve devam eden emtia dalgalanması bağlamında Avrupa Birliği Tarım ve Kırsal Kalkınma Komisyonu Üye Devletleri, gıda güvenliğini teşvik etmek amacıyla tarım sektörünün esnekliğini güçlendirmek için ortak tarım stratejik planlarındaki tüm fırsatları değerlendirmiş.

31 Ağustos 2022’de Brüksel’de AB’nin2023 – 2027 tarım politikasının ana ilkeleri yayınlandı. İçinde son derece önemli noktalar bulunmakta. Bu, 1 Ocak 2023'te yeni Ortak Tarım Politikasının (CAP) uygulanması için önemli bir adım. Yeni CAP, sürdürülebilir, esnek ve modern bir Avrupa tarım sektörüne geçişi şekillendirmek için tasarlanmış. Reform politikası kapsamında finansman, küçük ve orta ölçekli aile çiftliklerinin yanı sıra genç çiftçilere daha adil bir şekilde dağıtılacakmış. Ayrıca çiftçilerin hassas tarımdan tarımsal ekolojik üretim yöntemlerine kadar yeni yenilikler almaları desteklenecekmiş. Bu ve diğer alanlardaki somut eylemleri destekleyerek, yeni sınır, Avrupa Birliği'ndeki gıda güvenliği ve tarım toplulukları için temel taş olabilir.

Aslında bu planlamanın içinde o kadar güzel ve önemli şeyler var ki? Bunları bizim Tarım Bakanlığının takip ediyor mu, bilmiyoruz.

Acaba bizim Tarım Bakanlığı ne yapıyor merak ediyorum? Değil 2023’te, yarın ne yapacağını biliyor mu? Yoksa rüzgar nereye savurursa oraya mı gidiyor?

Marketlere(Tarım Kredi Kooperatifleri vb.)baskı yapmakla tarım ürünlerinde ne kadar ucuzlama sağlanabilir veya bu durum ne kadar sürdürülebilir?Sonuçta mazot, gübre, ilaç gibi yüksek girdi maliyetleri ortada.

Bir zamanlar Devlet Planlama Teşkilatı vardı. En azından beş yıllık kalkınma planları yapılırdı. Şimdi yok. Bunun yerine sık sık bakan değişikliği var. Bir bakan atanıyor, daha bakanlığı tanımaya fırsat bulamadan görevden affını istiyor, yerine yenisi atanıyor.

Bizim ülkemizde son seçimlerden bu güne kadar hep sadece seçim konuşuldu. Fırsat buldukça bir Covid-19,biraz Ukrayna, biraz ekonomi (NAS) konuşuldu. Birkaç ay sonra 2023 geliyor. Yani son gaz yeni seçime koşuyoruz.

Son seçimden bugüne kadar sadece bol bol konuştuk.

Meğerse konuşmayı ne kadar çok seviyormuşuz.