Seçim sürecinde ittifaklar konusunda sona gelindi. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı çıkarmayacağını duyurması ile Kemal Kılıçdaroğlu önemli bir avantaj yakaladı ve şimdi gözler TBMM’ye çevrildi.

Biliyorsunuz, Millet İttifakı’nın en önemli seçim sözü güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri dönüş üzerine. Bütün program bunun üzerine kuruldu ve sürecin yol haritası da Millet İttifakı tarafından açıklandı. İşte bu noktada Anayasa değişikliğine ihtiyaç duyulacak. Bunun için de TBMM’de 360 sandalyenin alınmasına ihtiyaç var. Emek ve Özgürlük İttifakı’nın aday çıkarmayacak olması, zımnen Kılıçdaroğlu’na destek olarak okunabileceği gibi, yeni oluşacak parlamentoda da Anayasa değişiklikleri sürecinde Millet İttifakı ile hareket edeceği düşüncesini de içinde barındırıyor.

Söz konusu TBMM’de 360 milletvekili olunca, her seçim çevresinde en fazla milletvekili çıkarma hesapları da her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Millet İttifakı, bu kapsamda kendi içerisinde çalışmalarını yürütüyor ve kim, nerede, hangi formül ile vekil kazanacaksa bunun formülleri ve bu formüller ekseninde canlandırma çalışmaları gerçekleştiriliyor.

Bu durum, Antalya’yı da doğrudan etkiliyor. Çünkü burada yapılacak ortak ya da ayrı ayrı liste çıkarmak, vekil sayısına doğrudan etki edecek. Bunun en somut örneğini de HDP ya da seçime girecek adı ile Yeşil ve Sol Parti (YSP) listelerinde yaşayacağız.

İçinde HDP, TİP, EMEP gibi çeşitli parti ve sivil toplum örgütlerinin bulunduğu Emek ve Özgürlük İttifakı, bazı yerlerde ortak, bazı yerlerde de ayrı listelerle seçime gireceklerini duyurmuşlardı. İttifakta HDP ve TİP arasında yaşanılan tartışmalar sonrasında bu karar çıkmıştı.

Antalya’da Emek ve Özgürlük İttifakı tek liste olarak YSP altında mı yoksa YSP ve TİP’in ayrı listelerle gireceği henüz bilinmiyor. Ancak bilinen, ‘birleşirsek çok, bölünürsek yok oluruz’ kuralı burada kendisini hissettirecek.

Biraz abartılı bir söz olsa da, bunu biraz açıklamaya çalışayım.

Antalya’da bir partinin bir milletvekili çıkarabilmesi için yaklaşık 90 bin dolayında oy alması gerekiyor. YSP’nin ise Antalya potansiyeli 120 bin dolayında. Yani YSP bir vekil çıkarır ama 30 bin oy da boşa gider.

TİP’in dönemsel olarak yükselişinin Antalya’da bir karşılığının olduğu da bir gerçek.

Bu iki ivmenin birleşmesi ve YSP ve TİP’in tek liste olarak seçime katılması, ikinci vekil için eksik olan 50 bin oyu da getirerek, Antalya’da Emek ve Özgürlük ittifakının halihazırda var olan bir milletvekilliğine ikincisini ekleyecek ve 360 vekil sayısına bir daha yaklaşılacaktır. Burada handikap, ben çok sınırlı olduğunu düşünüyorum, TİP’e oy verip de YSP’ye oy vermeyecek olan seçmendir.Bu göze alınabilir bir durum mudur? Bence göze alınabilir.

Diğer senaryoda durum ne olur? TİP ayrı aday çıkardığında, TİP olmada YSP’ye gidecek olan seçmen TİP’de kalır ve YSP’nin potansiyelini düşürür. Bu düşüş vekil çıkarmaya engel olmaz ama TİP’in alacağı oylar da kendisine yar olmaz. Özetle bir vekil devam eder.

Başta da belirttim. Artık hedef TBMM’de 360 sandalye. Bütün hesaplar bunun üzerinde yapılmalı.