Akdeniz'de nesli tehlike altındaki deniz kaplumbağalarının en büyük yuvalama alanı olan Belek kumsalında 1999 yılından bugüne her yıl 4,5 ay kumsalda görev yapan gönüllüler, toplamda 38 bin yuvadan 1,5 milyon yavruyu denizle buluşturdu. 25 yılda erişkinliğe ulaşan deniz kaplumbağaları, ilk defa bu yıl doğdukları sahile dönüp, yuva yapacak.

ÇEYREK ASIRDIR GÖNÜLLÜLER MÜCADELE EDİYOR

Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD), Dünya Doğayı Koruma Birliği'nin (IUCN) nesli tehlike altında türler olarak kırmızı listesinde yer alan caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının hem Türkiye hem de Akdeniz'deki en büyük yuvalama alanı konumundaki Belek kumsalında görev yapıyor. 25 yıldır 30 kilometrelik Belek kumsalında, her yıl 15 Mayıs'ta göreve başlayıp, eylül ayı sonuna kadar kaplumbağa yuvalarının kaydı ve yavruların yuvadan çıkıp, denize ulaşmasını kayıt altına alan ve onları koruyan EKAD gönüllülerinin mücadelesi, çeyrek asırlık bir zamana ulaştı. Serik'e bağlı Belek kumsalı olarak adlandırılan 30 kilometrelik sahil; Aksu'ya bağlı Kundu sahilinden başlayıp, Serik ilçesinde Kadriye, Belek, Boğazkent sahilleri ve Manavgat ilçesine bağlı Denizkent sahilini içeriyor. EKAD Başkanı Hacettepe Üniversitesi'nden Dr. Ali Fuat Canbolat, Deniz Kaplumbağalarını İzleme ve Koruma Projesi'ni 1999 yılında başlattıklarını söyledi.

"1999 YILINDA BAŞLADIK"

Dr. Canbolat, "Belek'te 1999'daki ilk yılımızda 4 kişi ile başladık. 25'inci yılımız olan 2023'te aynı anda 40 kişi, sezon toplamında ise 80 kişilik gönüllü ile çalıştık. İlk başladığımızda da son yılımızda da hep 30 kilometrelik kumsalda çalıştık" dedi.

KESİNTİSİZ DEVAM EDEN BİR DOĞA NÖBETİ

O yıllarda sahille ilişkili yerel halkın deniz kaplumbağalarını bildiğini ama neslinin tehlike altında olduğu ve korunması gerektiğini bilmediğini belirten Dr. Canbolat, "Alanda yapılan uzun süreli çalışmalar, medya haberleri, bilgilendirme çalışmaları, bu konuda ilk yıllara göre büyük oranda olumlu değişim sağladı.. Dünyayı bilmiyorum ama Türkiye'de uzun soluklu, kesintisiz devam eden başka bir doğa koruma çalışması olduğunu şahsen bilmiyorum. Bu durum, 25 yıl boyunca sürekli projemize destekçilerimizin ve üye olan turizm tesislerinin de bir başarısıdır. Bu projenin yürütülmemiş olmasının yaratacağı olumsuzlukları düşünmek istemiyorum bile" diye konuştu.

"OLUMSUZLUKLARI AZALTMA GAYRETİ İÇİNDEYİZ"

Bazı turizm tesisleri müşterilerinin burada deniz kaplumbağaları olduğunu bilerek geldiklerine işaret eden Dr. Canbolat, "Sanırım gelecek yıllarda doğal değerlerimiz ile turizmi daha iç içe yürütebileceğiz. Turizm tesislerinde yuva ya da yuvadan yavru çıkışı olduğunda üye tesisler, anında bizi bilgilendiriyor. Belediyelerimiz kumsalda bir çalışma yapmaları gerektiğinde bizlere sorup, 'Nasıl yapabiliriz' diye bilgi istiyorlar. Bunların hepsi olumlu gelişmeler. Olumsuzluklar var mı? Elbette var ama hep birlikte bunları azaltabilmek için gayret içerisindeyiz. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile yaptığımız iş birliğinin bu başarının oluşmasında katkısı olduğunu, daha iyi noktalara getirebilmek için gelecekte de olacağını vurgulamam gerekiyor" diye konuştu.

"38 BİN YUVA KAYDI ALDIK"

Projenin başladığı ilk yıl olan 1999'da 612 yuvadan 23 bin yavrunun denize ulaştırıldığını açıklayan Dr. Canbolat, "2021 yılında 3 bin 800 yuva ile zirve yapmıştık. 1999 yılından 2023 yılına kadar Belek'te yaklaşık 38 bin yuva kaydı aldık. Bu yuvalardan çıkan 1,5 milyon yavruyu denizle buluşturduk. İlk başladığımız yıllarda denize ulaşmalarına yardımcı olduğumuz yavrular, şimdi anne kaplumbağalar olarak yuvalamak için kumsala dönmeye başladı. Çeyrek asırlık bir çalışmanın en iyi öyküsü de bence bu. 25 yılda 3 bin civarında gönüllü ile çalıştım. Bir defasında, kumsalda yuva yerlerinin ölçümünü alırken Boğazkent'teki yazlıklarda kalan şirin bir teyzenin gelip, bizlere, 'Buraları da mı inşaat yapacaksınız' demesini hiç unutmam" dedi. 

Kaynak: DHA