Zafer Partisi Antalya İl Başkanlığı tarafından 11 ayın sultanı Ramazan ayının manevi atmosferini, birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirmek amacıyla iftar programı düzenlendi. Ramada Plaza By Wyndam'da düzenlenen etkinliğe Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, Zafer Partisi Teşkilatlardan ve Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Musa Ertugan, Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan, il ve ilçelerin yöneticileri ve partililer katılım gösterdi. Kur'an-ı Kerim Tilaveti ile başlayan program, iftar yemeği ile devam etti. Başta şehitler olmak üzere, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları için saygı duruşunda bulunulması, İstiklal Marşı'nın okunması sonrası dualar edildi. Tutuklu halde bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın görsellerinin yer aldığı "İddianame nerede? Hukuksuzlukta 48. gün" afişleri ile donatılan iftar programı protokol konuşmaları ile devam etti.
BÜYÜK TEHLİKELERİ GÖRÜYORUZ VE UYARIYORUZ
Programda söz alan ilk isim Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan oldu. Konuşmasına başlamadan önce tutuklu halde bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın mektubunu okuyan Acan'ın açıklamalarında şu ifadeler yer buldu:
"Sevgili Antalyalılar, Sevgili Zafer Partililer... Antalya'da 20 Ocak'ta bir konuşmadan dolayı gözaltına alındım ve İstanbul'da tutuklandım. 46 gündür Silivri'de tek kişilik bir hücredeyim. Antalya'da yaptığım konuşmadan dolayı gözaltına alındım. Ancak bu konuşmadan dolayı değil 7 ay önce Kayseri'de gerçekleşen olaylardan ötürü tutuklandım. Cumhurbaşkanına hakaret ile ilgili iddianame hazırlandı. Savcılık mahkemeye yolladı. İstanbul'daki mahkeme, yetkisizlik kararı verdi, Antalya'ya yolladı. Hukuksuz uygulamalar ile Öcalan için rehin tutuluyorum. Sevgili Antalyalılar, Sevgili Zafer Partililer... Öcalan için rehin tutuluyorum. Çünkü Zafer Partisi, Öcalan ile ilgili itiraz sürecinin içerdiği büyük tehlikeleri görüyor ve uyarıyor. Bu uyarıların yapılmamasını da istiyorlar. Türk halkının bu süreci tahlil etmesini istemiyorlar. Zafer Partisi'nin konuşmasını istemiyorlar. Zafer Partisi yaşanan süreçlerin oluşturduğu tehditleri, kararlı bir dille ortaya koyacaktır. PKK'nın YPG adı altında devam edeceği sözde bir silah bırakmaya yüksek sesle itiraz edecektir. Devletimizin milli, üniter ve laik yapısını tahrik edecek hukuksal düzenleme biçimlerine itiraz edecektir. Sevgili Antalyalılar.. Sizleri sevgi ve muhabbetle soğuk Silivri zindanından selamlarken hepinizi Zafer Partisi'ne destek olmaya davet ediyorum. Prof. Dr. Ümit Özdağ..."
ZAFER SADECE BİR PARTİ DEĞİLDİR!
Parti isminde yer alan "Zafer" kelimesinin sadece sözlük anlamından ibaret olmadığına dikkat çeken Acan, "Değerli Zafer Partililer, değerli Türk milleti.. Bağımsızlığımıza ve egemenliğimize sahip çıkan, tarih boyunca nice zorlukları aşmış büyük bir milletiz. Bugün de aynı kararlılıkla milli birliğimize devam edeceğiz ve onu koruyacağız. Başta Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu olmak üzere tüm divan üyelerimiz, genel idare kurulu üyelerimiz, il başkanlarımız ve üyelerimiz ile birlikte dimdik ayaktayız. Beraberiz ve birlikte güçlüyüz. Bu sofrada aynı ekmeği bölüşmenin aynı duaya amin demenin kıymetini biliyoruz. Çünkü biz zaferi yalnızca bir parti olarak değil Türkiye'nin bağımsızlığı ve huzuru için kazanılması gereken bir idare olarak görüyoruz. Güzel ülkemizde kimsenin açta ve açıkta kalmadığı, çocukların güven içerisinde büyüdüğü, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir düzen kurma yolunda hep birlikte yürüyoruz. Bu yolda en büyük gücümüz; birliğimiz ve inancımızdır. Bugün burada toplanmamız yalnızca bir siyasi hareket değil, aynı zamanda vatan sevgisi ile yoğrulmuş bir mücadele olduğunun en temel göstergesidir. Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın beynimize işlenen sloganı ile konuşmama son vermek istiyorum: 'Hüküm siyasetin, adalet ise Allah'ındır.' Ne mutlu Türk'üm diyene" dedi.
TÜRK HUKUKU OYUNCAK EDİLDİ
Acan'ın ardından konuşmasını gerçekleştiren isim Zafer Partisi Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Musa Ertugan, Özdağ'ın tutuklanma süreci üzerinden Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi. Özdağ'ın tutuklanma kararının altında yatan sebeplere değinen Ertugan, şöyle devam etti: "Genel Başkanımız Ümit Özdağ, 19 Ocak tarihinde bu salonda yaptığı bir konuşma sebebiyle 20 Ocak'ta gözaltına alınmış, 21 Ocak'ta da tutuklanmıştır. Bugün 9 Mart 2025... Aradan geçen 48 güne rağmen iddianamesi halen hazırlanmadı. Resmi bir suç ile mahkemeye çıkarılamadı. Bu Türk hukukunun nasıl oyuncak edildiğinin örneğidir. Türk hukuku adaleti sağlamak için değil siyasi rakiplerini yıkmak ve sindirmek için bir araç haline getirilmiştir. İktidar bugün yasal haklarını kısıtlamak yoluyla Zafer Partisi'nin haklı davasını engellemeyi planlamaktadır. Ancak şunu bilsinler ki büyük gaflet içerisindeler. Sayın Erdoğan ne zaman AK Parti Genel Başkanı ne zaman Cumhurbaşkanı ne zaman bir vatandaş? Buna kim karar vermektedir? Biz Erdoğan'ı siyasi kişiliği sebebiyle aldığı siyasi kararlar nedeniyle eleştirebilir miyiz? Konuşanları haksız ve hukuksuz şekilde cezaevlerinde doldurmaya devam mı edeceksiniz? Türk milletine dokunmayı ve baskı ile sindirmeyi kendinize nasıl hak görüyorsunuz? Zafer Partisi olarak bizler susmayacağız. Kaçımızı içeri atacaksınız? Kaçımız sustuğunda, 'Tamam, artık başardık' diyeceksiniz? Sayın Genel Başkanımızı siyasi bir kararla, bu salonda yaptığı konuşma nedeniyle tutukladınız."
İDDİANAME NEREDE SAYIN SAVCIM?
Zafer Partisi'nin Türkiye'de ki tüm teşkilatları ile beraber dimdik ayakta olduğunu vurgulayan Ertugan, "Susmuyoruz, susmayacağız. Çünkü arkamızda büyük Türk milleti var. Siz de bunun farkındasınız. İşte bu yüzden büyük bir endişe içerisindesiniz. Biz burada konuşmaya yine devam ediyoruz. Sayın Genel Başkanımız Özdağ'ı tutukladınız. Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanlığı makamına veya Cumhurbaşkanına hakaret etmemiştir. Kayseri olaylarında halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmemiştir. Aksi halde bu hususta bir iddianame göz açıp kapanıncaya kadar tanzim edilemez miydi? Edilirdi... Savcıya soruyoruz; 'İddianame nerede sayın savcım?' Yine soruyoruz. Sayın Genel Başkanımız, hangi suça dayanarak neden tutuklanmıştır? Neden 48 gündür hiçbir resmi makam bu konuda hiçbir açıklama yapamamaktadır? İddianame nerededir? Sayın Genel Başkanımız; iktidarınıza, siyasi ortaklarınıza ve terörist elebaşı Öcalan'a, Meclis kapılarını açmaya dur dediği için mi tutuklanmıştır? 'Mehmetçik katillerine af yok' mitingleri düzenlediği için mi tutuklanmıştır? Ümit Özdağ'a karşı uygulanan bu düşmanca hukukun sebebi nedir? Ben söyleyeyim.. Sayın Genel Başkanımız, size boyun eğmediği için tutuklanmıştır" dedi.
DÜŞMAN CEZA HUKUKU UYGULANIYOR
Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Ali Şehirlioğlu, konuşması öncesi Andımızın önemini anlattı. Hep bir ağızdan Andımız'ın okunması sonrası, "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları atıldı. Oluşan atmosferi değerlendirerek konuşmasına başlayan Şehirlioğlu, "Bu ruhu kimse öldüremez. Bu ruhu susturamaz. Hiçbir kimsenin gücü de yetmez buna. 'Susacak' dediniz, susmadık. 'Korkar mı acaba bunlar?' dediler, korkmadık. Sayın Genel Başkanımız oradan, biz dışardan korkmadığımızı, susmadığımızı cümle aleme gösterdik. Şu anda Anayasa'nın 138. maddesi net olarak savcılar ve hakimler için der ki; 'Vicdanı ile kanunlara uygun olarak ceza verecek ya da vermeyeceksiniz' der. Şu anda uygulanan düşman ceza hukuku ile maalesef genel başkanımız 48 gündür haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu. Buna bırakın savcıların, hakimlerin vicdanını Türk milletinin vicdanı bile müsaade etmedi. Gittiğimiz her yerde konuştuğumuz, dokunduğumuz her insan, 'Önce hocamıza geçmiş olsun, ardından Türk milletine geçmiş olsun, lütfen hocamıza selamlarımızı iletin' diye bizden selamlar yolladılar" ifadelerini kullandı.
SENİN BUNA HAKKIN VAR MI?
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın yargılama sürecinde dosyasının Antalya Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesini yorumlayan Şehirlioğlu, "Antalya, İstanbul derken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı böyle haksız, hukuksuz bir tutuklamayı yaptı. Ancak sonra ne oldu? Buna yetkisizlik kararı verildi. Bu tutuklama iddianamesini hazırlamak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı 'hükümsüzdür' dendi. Olay tekrar Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirildi. Bu aslında maalesef böyle bir Cumhuriyet Başsavcısına aslında bir şamardır. 'Sen ne hakla böyle bir tutuklama yapıyorsun? Senin buna hakkın var mı? Bu işi yapacaksa Antalya Cumhuriyet başsavcısı yapar' der ve bunu hükümsüz bir şekilde bırakır" dedi.
KİMSENİN BUNA İNANACAK HALİ YOK!
Ümit Özdağ'ın 'Mehmetçik katillerine af yok' mitingleri sonrası hükümetin çizdiği politikaları yorumlayan Şehirlioğlu, "İktidar, hukuku siyasi sopası gibi kullanarak tutuklaması gelişti. Bunun üzerine 4 ağır miting daha yaptı. Bunların ana fikri Genel Başkanımız Ümit Özdağ'a özgürlük ve Mehmetçik katillerine af yoktu. Dediler ki; 'Türkiye'de Kürtçe konuşamıyoruz.' Utanmadan, arlanmadan bütün Türkiye'yi yüzlerce basın mensubunun önünde adeta beklercesine 15 dakika önce Kürtçe konuşarak güya barış sürecine çağırdılar. Arkadaşlar karnımız tok. Birinci açılım sürecinde 794 tane şehit verdik. Artık ikinci açılım süreci diye bir şey yok. 1978 yılından bu yada 6 defa barış sağlandı. 6 defa ateşkes ilan edildi. Ancak yine onu bozanlar onlar oldu. Şu anda da artık kimsenin buna inanacak hali yoktur. Bugün PKK'nın fesih edilmesi demek aslında 'hiçbir şey' anlamına gelir. Çünkü zaten Türkiye'de doğru dürüst, PKK'nın yapabildiği kendisini gösterebildiği bir eylemini de görmedik. Her yerde ayakkabı numaralarına kadar bilindiği söylendi. Ancak bakıyorsunuz eğer bugün Türkiye'de PKK fesih edilirse bu sınır ötesi operasyonların sonu anlamına gelir. Irak'ta Mazlum (terör örgütü PKK/YPG'nin Suriye'deki elebaşı Mazlum Abdi/Kobani) dedi ki; 'PKK silah bırakırsa benim hiç umrumda değil. Ben bırakmam.' Bugün sınırımızın hemen güneyinde YPG ve PYD, Amerika ve İsrail'in maşası olarak o bölgede denize kadar bir koridor açmaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
TOPLANTIYA ÇAĞRILMIYORSANIZ, O SOFRADA MENÜSÜNÜZ!
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın, Suriye'de meydana gelen olaylara ilişkin yaptığı açıklamada ''Bölge ülkeleri Suriye konusunda sorumluluk almalı. Son günlerde yapılan provokasyonlar var. Suriye'yi rayından çıkarmaya çalışıyorlar'' açıklamasını da değerlendiren Şehirlioğlu, "Hani Şam 82 diyenler neredesiniz şimdi? Hani camilerde namaz kılınacaktı? Neredesiniz şimdi? Sayın Genel Başkanım, daha ilk Suriye olayları olduğunda bütün bunları teker teker söyledi. Bir iç siyaseti çok öncesinden okudu. Dış siyaseti çok öncesinden okudu. Genel Başkanımız Ümit Özdağ, 'Bu bataklığa girmeyin. Bu Suriye bataklığına girmeyin' dedi. Rahmetli Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil'in bir cümlesi var. 'Eğer siz bir toplantıya çağrılmıyorsanız, bir yer ile ilgili o zaman siz o sofrada menüsünüz' diyor. Suriye'nin geleceği ile ilgili Avrupa'da bir toplantı yapılıyor. O toplantıda biz yokuz. Arap ülkelerinde bir toplantı yapılıyor yine biz yokuz. Ama biz Suriye deyip duruyoruz. Ulu Önder'in sözünü hatırlatmak istiyorum, 'Yurtta sulh, cihanda sulh.' Eğer bu olmazsa ne biz bir karış toprağa ihtiyacımız var ne başka bir şeye ama biz Türk milleti olarak üniter yapımızı koruyalım, Cumhuriyetimize sahip çıkalım, Anayasamıza sahip çıkalım kendi milletimizi kendi vatandaşımızı kendi sınırlarımız içerisinde mutlu refah ve güvenli bir şekilde yaşatalım. Başka bir şey istediğimiz yok. Maalesef kapalı kapılar ardında nasıl oyunlar oynanıyorsa neler konuşuluyorsa, bugün koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bir terörist başı ile bir Mehmetçik katili ile muhatap alınıyor. Oradan konuşulmaya başlanıyor. Hiçbir zaman terörle müzakere edilmez. Terörle ancak mücadele edilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de bunu en iyi şekilde yapacaktır" diye konuştu.
İHRAÇ EDİLEN TEĞMENLER İÇİN YENİ PLAN
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın tutuklanmasının beraberinde getirdiği, 'Parti içerisinde endişe yaşanıyor mu?' sorusuna yanıt veren Şehirlioğlu, "Endişemiz partimiz için değildir. Endişemiz Türk milletinin geleceği içindir. 'Mustafa Kemal'in askeriyiz' dedikleri diye 5 tane teğmenimizi aldılar ihraç ettiler. Onların güzide subaylarını ihraç ettiler. Eğer bir gün (Allah bize inşallah o günleri gösterecektir) iktidar olsak ya da iktidar ortağı olsak bile o teğmenlerimizi pırıl pırıl o çocukları yine Türk Silahlı Kuvvetleri'nin birer neferi olarak orada göreceğiz. Bu hafta içerisinde Sayın Genel Başkanımız Ümit Özdağ'ı Silivri'de yeniden ziyaret edeceğim. Bu güzel geceyi, sizin onlara olan, ona olan sevginizi, saygınızı, sadakatinizi onunla paylaşacağım. Onun da selamlarını sizlere iletiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
ZAFER PARTİSİNE YENİ ÜYELER
Zafer Partisi Antalya İl Başkanı Nazmi Acan'ın, Zafer Partisi Teşkilatlardan ve Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Musa Ertugan'ın ve Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu'nun konuşmalarının ardından Zafer Partisi'ne üye olan isimler için Rozet Takdim Töreni gerçekleştirildi. İftar programı, toplu fotoğraf çekimin ardından sona erdi.