Türkler bu dünyadaki en eski milletlerden biri. Çok uzun zamanlar boyunca pek çok coğrafya gezmiş ve birçok farklı millet ile kaynaşmış olan Türkler, bazı kültürlerden etkilenmiş, bazılarını da etkilemiştir. Özellikle yeni yıl kutlamaları daha ortada semavi dinler yokken kutlanan bir bayramdı. Gece ile gündüzün verdiği savaş sonucu gecenin kazanması ve yenilen güneşin her zamankinden daha güçlü doğmasını konu edilen Nardogan bayramı Türklerin en eski bayramlarından biriydi. Mezopotamya ve Roma’ya da yayılan bu bayram tarihçilere göre Noel’in ilk hallerinden biriydi. 

YENİ YIL HEYECANI BAŞLADI 

Yeni yılın bitimine sayılı günler kala bütün dünyada büyük bir heyecan başladı. Milyonlarca vatandaş yeni yıl için çerezlerini aldı, ağaçlarını süsledi ve hazırlıklarını tamamladı. Kimileri yeni yılı aileleri ile tombala oynayarak girecek,  bazı vatandaşlar ise müzikli gece kulüplerinde doyasıya eğlenecek. Uzun lafın kısası 1 Ocak 2025 tarihinde herkes yeni yıla kendince “merhaba” diyecek.

Yeni Yıl Çam Ağacı Çocuk 2

YENİ YIL VE NOEL 

Özellikle bir Hristiyan bayramı olan "Noel" ile sıkça karıştırılan yeni yıl kutlamaları pek çok vatandaşı ikiye bölmüş durumda. Fakat İslamiyet’ten hatta Hristiyanlıktan da önce Türker’in yeni yıl kutladıklarını kimler biliyordu? Her yıl 22 Aralık’ta kutlanan Nardogan Bayramına gelin yakından bakalım. 

Çam Ağacıu Süs

NARDOGAN BAYRAMI NEDİR? 

Orta Asya’da yaşayan eski Türkler, her yıl 22 Aralık günü Nardogan Bayramı adı altında bir bayram kutlardı. 21 Aralık’ın en uzun gece olması eski Türkleri bir hayli etkilemişti. Eski Türklerin inancına göre; gece ve gündüz hep amansız bir savaş veriridir. En uzun gece olan 21 Aralık günü ise gecenin gündüzü yendiğini düşünüyorlardı. En uzun gecenin ardından doğacak güneşin daha güçlü olacağına inanılırdı. Yeni doğan o güçlü güneş, zaferin simgesi olduğundan bu durum o dönemde yaşayan insanlara, her karanlık geçenini bir sonu olduğu inancı aşılardı. 

NOEL’İN TEMELİ BURADA ATILDI 

Türk mitolojisinde yer alan en yüce Tanrı olan Ülgen, geceye son verdiği için eski insanlar ona şükranlarını sunardı. İnsanlar, ağacın dibine de Ülgen için en sevdikleri hediyeleri armağan olarak koymuşlardı. Bu ağaçların insanlarla tanrının arasındaki bağı sağladığı düşünülüyordu. Böylece bu ağaçlar kutsal sayılmış ve insanların mutluluklarını, sevinçlerini tanrıyla paylaştığı en önemli nokta olarak benimsemişlerdir. Bu gelenek zamanla Mezopotamya’ya ardından da Roma’ya kadar uzandı.  Günümüze kadar gelen bu gelenek günümüzdeki 1 Ocak yılbaşının temelini oluşturduğu düşünülmektedir.

Ayaz Ata 2

OSMANLI ZAMANI YENİ YIL 

Türkler semavi dinlerden önce de yeni yılı kutluyordu. Osmanlı zamanı ise yeni yıl tam olarak ne zaman kutlanmaya başlandı bilinmiyor. Fakat tarihçilere göre; 1829 başlandığı düşünülüyor. Osmanlı’daki Hristiyan azınlıklar zaten her yıl düzenli olarak Noel’i kutluyordu. İstanbul’un Beyoğlu ilçesi bu konuda seçilen bir yerdi. Özellikle Hristiyanlar ve Müslümanların yaşadığı bu yerde iki kültür arasında büyük etkileşimler oluyordu. 1829 yılından İngiliz elçisinin Haliç’te düzenlediği bir baloya Osmanlı’nın devlet adamları da katıldı ve burada ilk kez yılbaşı kutlaması yapıldı. Bu davetten sonra 1856 yılına gelindiğinde, Sultan Abdülmecid, Fransız elçisinin düzenlediği bir yılbaşı balosuna katılır. Padişah bu baloda dans edenleri seyreder ve sarayına son derece keyifli bir şekilde döner. Devletin yılbaşı kutlamalarına bakışı değişir ve ilerleyen yıllarda yılbaşı kutlamaları artmaya başlar.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE YENİ YIL 

Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ise yeni yıl kutlamaları daha da artar. 1936 yılında ise yıl başı resmi tatil olarak ilan edilir. Böylece artık yeni yıl bir tatil olarak kutlanır. O günden bugüne yeni yıl sürekli kutlanan ve herkesin dilekler dilediği bir gün haline gelir.

Yeni Yıl Çam Ağacı Çocuk

Muhabir: TAHSİN CAN ÖNALP