Antalya’nın Manavgat ilçesinde yetiştirilen tarihi bir değer olan altın susam, Osmanlı İmparatorluğu döneminden beri bilinen bir ürün olarak biliniyor. Ancak son yıllarda çeşitli zorluklarla karşılaşılan bu ürün için kalite ve verimliliğin artırılması amacıyla bir çalışma başlatıldı. Çalışmayı yürüten Akdeniz Üniversitesi (AÜ) doktora öğrencisi ziraat mühendisi Şule Han, "Önümüzdeki yıl haziran ayında çalışmamız yayımlanacak" dedi.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SUSAMI ETKİLEDİ
Bu sene yaklaşık 45 bin dekar alanda ikinci ürün olarak ekimi gerçekleştirilen altın susam, kendine has aroması ve tadıyla Osmanlı Devleti'nde sarayda kullanılan bir ürün olarak biliniyor. Son yıllarda girdi fiyatlarındaki artış ve iklim değişikliği sebebiyle altın susamın hem ekim yapılan alanları hem de rekoltesi azaldı. Çalışmayla altın susamın tadı ve aroması bozulmadan kalitesi ve verimliliğinin artırılması hedefleniyor.
TARLA GÜNÜ YAPILDI
AÜ doktora öğrencisi Şule Han tarafından 2 yıldır sürdürülen çalışmanın son aşamasında Manavgat'ın Bereket Mahallesi'nde ‘Tarla Günü’ düzenlendi. Tarla Günü'ne İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hakan Aranmaz, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Muratpaşa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Manavgat İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden yetkililer ile uygulama yapılan mahalledeki çiftçiler katıldı.
'MANAVGATLININ DUYGUSAL ÜRÜNÜ
İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hakan Aranmaz, altın susamın Manavgat'ın coğrafi işaret alan tek ürünü olduğunu belirterek,
"Müdürlüğümüz bünyesinde çalışan ve Akdeniz Üniversitesi'nde doktora yapan Şule Han, bu ürünün kalitesinin ve veriminin artırılması için yaptığı çalışmalarla ilgili Tarla Günü düzenledi. Susam, Manavgatlının duygusal olarak ektiği bir ürün. Sadece duygusal sebeplerle ekmek yeterli olmuyor aynı zamanda gelir de elde edilmeli. Susamda dekara 30 kilogram verim alınırsa ekmenin bir anlamı yok ama bunu 100- 150 kilogramlara çıkartabilirsek herkes bunu daha bir içten yapacak" ifadelerini kullandı.
DÜNYA ÇAPINDA ÖNEMLİ BİTKİ
Ziraat mühendisi Şule Han da gazetecilere yaptığı açıklamada,
"Yağ kalitesi açısından dünya çapında önemli bir bitki türü. Biz burada uyguladığımız gübrelerle susam bitkisinin içindeki verimi ve yağ oranını ve üstten uyguladığımız çinko ile de çinko biyofortikasyonunu artırmaya çalıştık. Çinko önemli bir besin elementi. Özellikle çocuklarda ve kadınlarda sağlık açısından önemli bir yere sahip. Biz de yetiştireceğimiz üründe çinko ve verim parametrelerini artırmaya çalıştık. 2 yıllık bir çalışma süreciydi. Buğday arkası ve bakla arkası denemelerimizi yaptık. Rotasyona koymamızın sebebi, bakladan sonra nasıl bir değer elde ediyor, buğdaydan sonra nasıl bir değer elde ediyor. Onu kıyaslamaya çalıştık. Önümüzdeki yıl haziran ayında çalışmamız yayımlanacak" diye konuştu.
DESTEK YOK
Susam yetiştiren çiftçi Mehmet Deniz (62), buğdayın ardından ikinci ürün olarak susam ektiğini belirterek,
"Birinci ürün olarak ekilmesi mümkün değil, maliyetleri çok yüksek. Susama taban fiyat verilmeli. Susama hiçbir destek verilmiyor. Çiftçiler bunu kendi gücüyle yapıyor. Hükümetin pamuk, mısır gibi mutlaka taban fiyat vermesi gerekir. Dönüme verilen 50 lira ve 100 lirayla bu iş dönmez" dedi.
OSMANLI SARAYININ VAZGEÇİLMEZİ
Altın susamın Manavgat'a ait bir ürün olduğunu kaydeden Mehmet Deniz,
"Bu susam atadan gelme bir ürünümüz. Bu susamın tarihçesini de biliyoruz. Tarihte padişahlara bu bölgenin susamı gidermiş. Biz de atalarımızdan gördük bunu sürdürüyoruz ama bizden sonraki neslin 'atalarımız ekmiş biz de ekelim' diyecek durumları yok" diye konuştu.