Antalya’nın meyve deposu olarak bilinen Korkuteli’de ciddi bir kuralık sorunu yaşanıyor. Kayısı, erik, ceviz, badem, armut, elma tüketiminde Türkiye’nin büyük bir ihtiyacını karşılayan ilçede bahçeler suya kavuşamadı. Bölgede geçimini meyve üzerinden sağlayan çiftçiler ise kara kara düşünüyor. Bölgede yaşanan kriz Antalya Ticaret Borsası meclisinde masaya yatırıldı.

KURALIK ANTALYA’NIN MEYVE DEPOSUNU VURDU

Antalya’da 1000 rakımda bulunan Korkuteli Türkiye ve Antalya’nın meyve deposu olarak biliniyor. İlçede binlerce dekar alanda elma, armut, kayısı, erik, erik, ceviz, badem başta olmak üzere farklı türlerde binlerce ton meyve yetiştiriliyor. Üretilen ürünler başta iç pazar ihtiyaçlarını karşılarken dışarıya da gönderiliyor. İlçede binlerce dekar alanda üretim yapan çiftçiler ise son aylarda kara kara düşünmeye başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alan küresel ısınma Korkuteli ilçesinde de kendini şiddetli bir şekilde hissettirmeye başladı. Antalya Körfez Gazetesinden Ertuğrul Gün'ün haberine göre, yaşanan kuraklık neticesinde meyve bahçeleri suya kavuşamadı. Sondaj ile sulama yapan çiftçiler ise yer altı sularının 150 metreye kadar çekildiğini ifade ederek, sondajlardan kum geldiğini belirtti. Yaşanılan kriz Bölgede yaşanan bu büyük kriz Antalya Ticaret Borsası meclisinde de masaya yatırıldı.

 “KORKUTELİ’DE BÜYÜK BİR DRAM VAR”

Geçen yıl DSİ tarafından hayata geçirilen sulama suyu sisteminde istenilen başarıya ulaşılamadığını ifade eden Antalya Ticaret Borsası Meclis Üyesi Kadir Sarıcalar, “Şuana kadar 50 bin dekar alanın sadece yüzde 40’u suya kavuştu. Yüzde 60’u sulanmadı. Bölgede üretim yapan vatandaşlarımız kara kara düşünüyor. Korkuteli’de büyük bir dram var.  Çiftçimiz ekmeğini kaybedecek. Çünkü yıllardır emek verilen araziler suya kavuşmadı. Bunun gündeme getirilmesini istiyoruz” dedi.

MAHSULLER ÇİFTÇİNİN ELİNDE KALDI 

Meclis Üyesi Ahmet Yılmaz ise, kuraklığa dikkat çekti. Yılmaz, “Buğday ve arpada hasat erken başladı, erken bitti. Kurak arazilerimizde arpalarda verim olarak yüzde 150—300 kilogram verim var. Sulak arazilerde ise 200-400 arasında bir verim var. Mahsuller çiftçinin elinde kaldı. Toprak Mahsulleri Ofisi 9.5 TL’ye kadar buğday aldı. Bu kez de çok fazla kriter aradılar. Nohut tarlaları ise hasat edilmeden yandı. En büyük sorunumuz kuraklık. Bölgemizde çok sayıda sera kurulmaya başlandı. Bölgemizde ciddi bir su çekilmesi var. Sondajlar 150 metreye kadar ulaştı” sözlerine yer verdi.

"MAZOT VE TOHUM GİDERLERİ ÇOK FAZLA"

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin bu yıl 3,5-4 milyona yakın bir ürün alacağını ifade eden Nuri Büyükselçuk ise şu ifadeler yer verdi: “Bu geçen yıl ki rakamın 4’te 1’i oluşturuyor. Piyasa talebi çok zayıf. Bunun en büyük nedeni finansman gideridir. Rekolteler iklimden dolayı çok ciddi düştü. Hasat sonrası beklentiler hiç iyi değil. Un fabrikalarının çok büyük bir kısmı zararına satış yapıyor. Fabrikalar maliyetlerinin 20-30 TL altına un satıyorlar. Bunun sonuçlarını yeni sezonda göreceğiz. Çiftçinin kararı burada çok önemli. Mazot ve tohum giderleri çok fazla. Sertifikalı tohum kullanmayacaklar.”

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN