Antalya’nın tarihi dokusunu günümüze taşıyan en önemli bölgelerinden biri olan Kaleiçi, her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin ilgisini çekiyor. Milattan önce 2’nci yüzyıla kadar uzanan geçmişiyle Antalya’nın simgelerinden biri olan bölgedeki bazı tarihi yapılar, bir yandan yüzyıllardır ayakta kalmaya çalışırken diğer taftan da büyük tehlike altında bulunuyor. 

ASIRLIK EVİN DUVARLARI

Kaleiçi’nde Tuzcular ve Barbaros Mahallesi’nin kesişim noktasında, Paşa Camii ve Mescit Sokak birleşiminde yer alan 500 yıllık tarihi ev, yaklaşık 30 yıl önce çıkan bir yangın sonucunda büyük ölçüde harabeye döndü. Yangından geriye sadece evin bir köşesi ve bahçe duvarı kaldı. Ancak zaman içinde taşların dökülmesiyle duvarda eğilmeler yaşandı.

Antalya Kaleiçi Odun (2)

TONLARCA YÜKÜN ALTINDA ODUN

Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; bu durumun farkına varan bölge halkı, yaklaşık 30 yıl önce yıkımı önlemek için bir metre uzunluğunda bir odun parçası koyarak duvarı desteklemeye çalıştı. O günden bu yana tarihi duvar, bu basit ahşap dayanak sayesinde ayakta durmaya çalışıyor. Ancak yıllara meydan okuyan bu destek, artık gücünü kaybetti. Ahşap parçasında meydana gelen çatlaklar ve duvarda oluşan eğilmeler, yıkımın an meselesi olduğunu gösterdi.  

Antalya Kaleiçi Odun (1)

BENİ KURTARIN ÇIĞLIĞI

Tonlarca ağırlıktaki taşları tutan yaklaşık 1 metre uzunluğundaki ahşap destek, artık dayanacak gücü olmadığının çığlığını atıyor. Kendisini görenlere adeta, “beni kurtarın” diye haykıran destek için bugüne kadar harekete geçilmedi.  Yangının ardından tarihi evden geriye sadece duvar olmadı. Bahçesinde bulunan bir muşmula (yenidünya) ağacı da yıllardır orada büyümeye devam ediyor. Yaz kış yeşeren ağaç tehlikeyi gölgeledi.  Günlük yüzlerce kişinin geçtiği bu tarihi sokakta, duvarın aniden çökmesi halinde can kaybı yaşanabilir. Antalya Körfez Gazetesi tarafından çekilen fotoğraflar da tehlikenin boyutunu gözler önüne serdi. 

Antalya Kaleiçi Odun (4)

DOKUNMAK YASAK

Tuzcular Mahalle Muhtarı Uğur Çetin, duvarın 30 yıl önce çıkan yangında harabeye dönen ve zamanla temizlenen eve ait olduğunu ifade ederek, “Asırlık evden geriye sadece bir köşesi kaldı. Duvar bölge için tehlike saçıyor. Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun kararı gereği kimse bir şey yapamıyor. Yıllar önce konulan odun da çatlayarak kırılma aşamasına geldi. Her an bir çökme yaşanabilir. Bir an önce koruyucu önlemleri almak gerekir. Tahminimce odun parçası da o zamanlarda bölgede oturanlar tarafından kondu. Önündeki muşmula ağacı tehlikeyi perdeliyor. Dikkatli bakmadan tehlike fark edilmiyor” dedi. 

Tuzcular Mahalle Muhtarı Uğur Çetin,

HER AN YIKILABİLİR

Antalya’nın canlı tarihi olarak bilinen tarihçi Hüseyin Çimrin de bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini ifade ederek, “Koruma Kurulu’nun bir an önce harekete geçmesi gerekir. Bu tür ihmaller suistimal edilemez. Bu tür tehlikelerin önüne geçmek için Kaleiçi’nde gazeteciler kadar dolaşılması gerekir. Bu fotoğraf karesi için ayrıca teşekkür ederim. Fotoğraftan anladığım vatandaşlar ya da kurumlar yıllar önce buraya odun parçası ile bir destek vermiş. O günden buğuna duvarı dayadığına göre iyi düşünmüşler. Yıllarca gözden kaçmış. Burası her an yıkılabilir.” dedi. 

Antalya Kaleiçi Odun (6)

MİRASA SAHİP ÇIKILSIN

Bölgenin korunması gerektiğini vurgulayan Tarihçi Çağrı Yılmaz ise, “Kaleiçi, geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir bölge. Surlarının büyük bir kısmı tahrip olsa da Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait izler taşıyan yapılarıyla hala eşsiz bir tarihi dokuya sahip. 80 burcu bulunan surlar, geçmişin farklı medeniyetlerinden kalan ortak bir eser niteliğinde. Ayrıca Kaleiçi’nde bulunan 3000 kadar kiremit çatılı ev, Antalya’nın mimari tarihini ve kültürel yapısını yansıtmaktadır. Bu tür yapılar, şehrin kimliğini oluşturan en önemli unsurlardır ve mutlaka korunmalıdır” dedi. Çağrı Yılmaz, Kaleiçi’nin geleceğe miras olarak bırakılmasının önemine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu yapılar sadece Antalya’nın değil, tüm insanlığın ortak mirasıdır. 1972 yılında ‘SİT alanı’ ilan edilmesine rağmen, gerekli koruma çalışmaları yeterince yapılmıyor. Herkesin bu tarihi korumak adına daha fazla çaba göstermesi gerekiyor.”


Uzman Tarihçi Çağrı Yılmaz

Antalya Kaleiçi Odun (3)

Whatsapp Image 2025 02 27 At 11.48.54 (1)

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN