Antalya'nın Gündoğmuş ilçesi Serinyaka Mahallesi’nde açılması planlanan Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi Projesi, çevreye etkileri nedeniyle bölge halkının ve sivil toplum örgütlerinin tepkisini çekmişti. Projeye “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararı verilmesi tepkileri daha da arttırdı. Proje yakınında kale yıkıntılarının ve endemik bitki türlerinin olduğunu ifade eden mahalle sakinleri bir kez daha projenin hayata geçmesi ile bu değerlerin zarar göreceğini savundu.
"ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR" KARARI
Gündoğmuş ilçesi Serinyaka Mahallesi’nde açılması planlanan II-A Grubu Kalker Ocağı ve Kırma-Eleme Tesisi Projesi, çevreye etkileri nedeniyle bölge halkının ve sivil toplum örgütlerinin tepkisini çekti. Manav Oğlu İnşaat Nakliyat Madencilik ve Tic. Ltd. Şti. tarafından hayata geçirilmesi planlanan proje, “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” kararıyla onaylandı. Ancak, mahalle sakinleri ve çevreciler, mahalleye sadece 500 metre uzaklıkta açılması düşünülen projenin doğal yaşamı ve tarihi mirası tehdit ettiğini savunarak itirazlarını sürdürdü.
YILLIK 1 MİLYON TON ÜRETİM
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen işletme ruhsatı, 12 Eylül 2023-12 Eylül 2033 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde düzenlendi. Ruhsat sahası 56,43 hektarlık bir alana yayılırken bunun 10,73 hektarlık kısmı proje alanı olarak belirlendi. Şirket, yıllık 1 milyon ton malzeme çıkarmayı ve bunun 390 bin tonunu kırma-eleme tesisinde işleyerek piyasaya sunmayı amaçladı. Geriye kalan 610 bin tonluk malzeme ise tüvenan (işlenmemiş) olarak satılacak.
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ
Mahalle halkı, projenin bölgedeki tarım arazilerine, içme suyu kaynaklarına ve doğal yaşama ciddi zararlar vereceğini belirtti. Özellikle taş ocağının oluşturacağı toz ve gürültünün insan sağlığını olumsuz etkileyeceği, bölgedeki tarım ve hayvancılık faaliyetlerini tehdit edeceği ifade etti. Proje sahasında yaşayan yüzlerce kişi bir kez daha bir araya gelerek projenin hayata geçirilmek istenmesine daha tepki gösterdi.
KÖYLÜ BİR KEZ DAHA AYAKLANDI
Taş ocağı tesisinin bölgenin doğal ortamına, arıma, hayvancılığa ve insana zarar verme kaygısı taşıdıklarını ve topraklarının kirlenmemesini isteyen vatandaşlara bir destek de CHP Antalya örgütünden destek geldi. CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Milletvekilleri Aliye Coşar, Aykut Kaya, CHP Gündoğmuş Belediye Başkan adayı Nurettin Sönmez, Akseki Belediye Başkanı İlkay Akça, Manavgat eski Belediye Başkanı Şükrü Sözen, il ve ilçe yönetimleri, parti üyeleri düzenlenen eyleme katıldı.
CHP ANTALYA’DAN TAM DESTEK
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, doğanın korunması için destek vereceklerini ve vatandaşın yanında olacaklarını kaydetti. Antalya Körfez Gazetesi'nin gündeme getirdiği projeyi daha önce Ankara’da meclis kürsüsüne taşıyan Coşar, projeye karşı olduklarını bir kez daha yineledi. Coşar, “Hukuksuz bir şekilde ‘ÇED gerekli değildir’ raporu verilen ormanın içinde yapılmak istemen doğaya, tarıma, su kaynaklarına ve ekolojik dengeye zarar verecek taş ocağına karşı mücadele edeceğiz” dedi.
COŞAR ÖNCE MECLİSE SONRA MAHALLEYE
Coşar, “Serinyaka’nın talan edilmesine karşı sonuna kadar direneceğiz ve hukuki sürecin takipçisi olacağız” derken Akseki Belediye Başkanı İlkay Akça, “ÇED faaliyetlerinin son bulacağını, endemik bitki örtüsünün ve yaban hayatının sona ereceğini, köylülerin sağlığını olumsuz etkileyeceğini biliyorlar. O nedenle köylerinin talan edilmesine karşı direniyoruz. Bugün Gündoğmuş Serinyaka Köyü’ndeyiz. Hep birlikte bu talana dur diyoruz” sözlerine yer verdi.
KAYA’DAN ÖNEMLİ ÇIKIŞ
CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya ise daha önce konuyu TBMM’de yaptığı konuşmada gündeme getirip “Bu taş ocağı açılırsa binlerce yıllık kale kalıntıları yok olacak, endemik bitki türleri geri dönülemez zarar görecek, tarım arazileri kullanılamaz hâle gelecek ve su kaynaklarımız kirlenecektir. Ayrıca taş ocaklarının neden olacağı toz ve gürültü köy halkının sağlığını ciddi şekilde tehdit edecek. Bu ülkenin doğası, tarihi ve tarımı rant uğruna feda edilemez. Gündoğmuş’lu hemşerilerimizin bu süreçte sonuna kadar yanındayız. Yetkilileri bu projeyi iptal etmeye davet ediyorum. Antalya'mızın ve Türkiye'nin doğal mirasını korumak hepimizin sorumluluğudur” sözlerine yer vermişti.
