Antalya Gıda Topluluğu'nun pandemi öncesinde başlattığı Takas Şenliği’nin ikincisi hafta sonunda Yalım Park’ta düzenlendi. Antalya Gıda Topluluğu üyelerinden Erol Malçok, 'Fazlaysa getir, ihtiyaçsa götür' anlayışıyla düzenlenen şenlikte, katılımcıların fazla eşyalarını getirip ihtiyacı olan eşyalarla takas ettiğini söyledi.

45 GÜN ARAYLA TEKRARLANACAK

Antalya Gıda Topluluğu’nun üye buluşmalarını sohbet ve dağıtımın ötesine taşımak için önceden belirlenen konularda iç eğitim çalışmalarına başladığını belirten Erol Malçok,

"Atölyeler düzenlemeyi hayata geçirdik. Örneğin, birçok türeticimiz kompostun değişik türlerini yapmayı öğrendi. En önemli konulardan biri de pandemiden hemen önce yapıp çok güzel sonuç aldığımız ve içimizde kalan takas şenliğini hayata geçirmek oldu. Hafta sonunda ikincisini düzenlediğimiz Antalya Takas Şenliği, bundan böyle 45 gün arayla kesintisiz olarak tekrarlanacak” dedi.

ÖLÇÜT PARASAL DEĞİL

Antalya Takas Şenliği’ni, 'Fazlaysa getir, ihtiyaçsa götür' çağrısıyla başlattıklarını belirten Erol Malçok,

“Şenliğimizin amacı, tüketim çılgınlığının yaşandığı ve özendirildiği, ihtiyaçtan fazlasının alınıp bazen hiç kullanılmadan çöpe atılabildiği günümüzde, elindekinin kıymetini bilmenin veya farklı amaçlarla değerlendirmenin de insana mutluluk verebileceği ve ihtiyacı karşılayabileceği gerçeğinin hatırlatılmasıdır. Takas Şenliği’ndeki hiçbir ürünün parasal karşılığı belirlenmemiştir. Ölçüt parasal değil. Katılmak isteyenlerin getirdiği her ürün, şenlikte beğendiği başka bir ürünle takas edilebilmektedir. Takasa getirdiğimiz ürünü ederinin karşılığını buldu, bulmadı mantığı ile paylaşmıyoruz. Gönül rızası ile ve değer kıyaslaması yapmadan değişim yapabilmek çok önemli” diye konuştu.

DÜNYANIN SAHİPLERİ DEĞİL SAKİNLERİYİZ 

'Takas için şenliğe neler getirilebilir?' sorusuna, “Temiz ve kullanılabilir durumdaki giysiler, kitaplar, oyuncaklar, mutfak eşyaları, elektrikli/elektronik eşyalar, el yapımı ürünler, takı, çanta dekoratif nesneler ve aklınıza gelen herhangi bir şey” cevabını veren Erol Malçok,

“Antalya Gıda Topluluğu, sınırsız tüketim hırsının doğa, insanlar ve hayvanlar üzerinde yarattığı sömürü ve yıkıma karşı bireysel ve toplumsal ölçekte hareket etme bilinciyle kurulmuştur. Biz dünyanın sahipleri değil, sakinleriyiz” ifadelerine yer verdi.

GARDROPLARDAKİ YÜZME HAVUZLARINDAN VAZGEÇİN

Ekolojik krizin oluşumunda büyük rol oynayan fosil yakıt ve hayvan endüstrisinin ardından tekstil sanayinin üçüncü sırada yer aldığını belirten Erol Malçok,

“Gezegendeki karbon ayak izimizi azaltmak için gardroplarımızdaki olimpik yüzme havuzlarından vazgeçmenin zamanı çoktan geldi” diye konuştu.

DARISI TÜM TOPLULUKLARIN BAŞINA

“Gerçekleştirdiğimiz takas şenliği ve başka faaliyetler için biraradalık bize çok iyi geldi. Sürekli artmaya başlayan üyelerimizle daha dinamik bir topluluk olduk. Şenliği çok kalabalık bir parkta yaptığımız için de çok sayıda insanın dikkatini çekti ve anında takasa katıldılar. Şenliğe topluluk dışından katılanlar, ‘Lütfen tekrar yapın, biz de elimizdekileri paylaşmak istiyoruz’ çağrısında bulundular” diyen Erol Malçok,

“Vatandaşların çağrısını dikkate alarak yeni katılımcılarla 45 günde bir bir geleneksel takas şenlikleri hayata geçirmeyi önümüze hedef olarak koyduk. İhtiyacı olanın ihtiyacını aldığı, karşılığında bir şey vermek zorunda olmadığı bir takas bizimkisi. Darısı tüm toplulukların ve kooperatiflerin başına” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: DHA