Eğitim-Sen, üniversitelerde gerçekleştirilen boykotun ardından sendikal faaliyetleri nedeniyle hedef gösterildiğini ve yargı sopasıyla baskı altına alınmaya çalışıldığını belirterek sert bir açıklama yaptı.
“BU, BİR SİYASİ OPERASYONDUR”
Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, üniversite öğrencilerinin 19 Mart darbesine karşı gerçekleştirdiği boykotun, yalnızca adalet talebiyle değil, iktidarın baskıcı politikalarına karşı geniş bir tepkinin sonucu olarak ortaya çıktığını belirtti. Öztürk, “Bu bir kişinin isteğiyle onlarca insanın diplomasının iptal edildiği bir ortamda, gençler boyun eğmeyeceklerini gösterdi. Üniversite öğrencilerinin eylemleri, barınma, geçim; bilimsel özerklik ve ifade özgürlüğü taleplerini de kapsıyor” dedi.
Ayrıca Öztürk, 24 Mart’ta Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından alınan “hizmet üretmeme” kararının, öğrencilerin anayasal haklarını savunmak adına olduğunu vurguladı. Öztürk, 25 Mart’ta bir gün boyunca hizmet üretmeyen üyelerine yönelik hukuki sürecin tamamen siyasi bir operasyon olduğu ifade etti.
MYK ÜYELERİNE EV HAPSİ
Başkan Öztürk, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz olmasına rağmen “Suç işlemeye alenen tahrik etme” gerekçesiyle sendika hakkında soruşturma açtığını belirterek, “Bu hukuki dayanaktan yoksun bir yaklaşımdır” dedi. Öztürk, aynı gerekçeyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da soruşturma başlatıldığını, MYK üyelerinin ifadeye çağrıldıktan sonra ev hapsi talebiyle mahkemeye sevk edildiğini açıkladı.
"BAKAN TEHDİT EDEMEZ, ÖNCE MESEM’DE ÖLEN ÇOCUKLARIN HESABINI VERSİN”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Eğitim-Sen’i hedef alan açıklamalarına da tepki gösteren Öztürk, “Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, yıllardır ayaklar altına almaktan çekinmediği insan haklarına konusunda sendikamıza ders vermeye kalkmıştır. Bakan Tekin’in bizim 100 yılı aşan insan hakları ve demokratik toplum mücadelemizden haberi yoktur. Aldığı talimatlarla haddini aşarak bizlere yaptırım tehditleri savurması ise suçtur. Tehditler bizlere vız gelir. Sayın Bakan ilk önce eğitimden koparılarak gönderildiği MESEM’lerde can veren çocukların hesabını vermelidir” dedi.
“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”
Öztürk son olarak mücadeleye devam edecek şu sözlerle ifade etti:
“Eğitim Sen olarak bir kez daha haykırıyoruz: Baskı, tehdit, şiddet ve sömürüye karşı birlikte mücadele edecek, birlikte kazanacağız! Sadece kendi haklarımız için değil; çocukların, öğrencilerin, toplumun geleceği için mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Laik, bilimsel eğitim; insan, toplum, doğa yararına üniversite istiyoruz.”