DEVA Partisi, 2. Olağan Büyük Kongresi'ni gerçekleştirdi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan kongre divan başkanının seçilmesiyle devam etti. Divan Kurulu Başkanlığına Halil Çanakçı'nın seçildiği kongrede, tek aday olan Ali Babacan genel başkan seçilirken, yardımcılar ve yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi için sandığa gidildi.
"SİYASİ PARTİLERİN BÜYÜK KONGRELERİ BİR MUHASEBEDİR"
Kongre öncesinde bir konuşma yapan Babacan, “Dertliyiz, içimiz kan ağlıyor ama umudumuzu asla yitirmedik hiçbir zaman yitirmeyeceğiz. Bu güzel ve büyük ülke için tüm varlığımızı ortaya koyarak yoğun bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Siyasi partilerin büyük kongreleri bir muhasebedir. Ülkenin geldiği durumun muhasebesidir. Partilerin yaptığı çalışmaların muhasebesidir. Büyük kongre aynı zamanda yeni bir heyecandır, yeni bir coşkudur. İşte bizim bu ikinci büyük kongremiz ve ikinci büyük kongremize giden süreçte de biraz önce değerli Divan Başkanımız İbrahim Bey'in de söylediği gibi çok ciddi bir özeleştiri ve iç değerlendirme sürecinden geçtik. Dış eleştirileri açık ve dış değerlendirmeleri de sonuna kadar kapıyı açan çok faydalı görüşmeler, değerlendirmeler, analizler, istişareler yaptık. Bütün bunların sonunda ve bütün bu çalışmaların sonucunda ise bizim şu anda yapmakta olduğumuz büyük kongremiz sadece partimiz için değil, Türkiye için yeni bir yolun başıdır” diye konuştu.
"SİYASETİ İKİ KUTUPLU HALE GETİRİP TÜRKİYE'DE SİYASET YAPMA ZEMİNİNİ YOK ETMEK İSTİYORLAR"
Kongrenin ana mesajının ‘yeni bir yol' olduğunu belirten Babacan, "Neden yeni bir yol? Çünkü bunlar siyaseti 2 kutuplu hale getirip Türkiye'de siyaset yapma zeminini yok etmek istiyorlar. Türkiye'yi siyaset siyasetsizleştirmek istiyorlar. Siyaseti iki kutba ayırıp milletimizi birbirine kırdırmak istiyorlar, birbirine düşürmek istiyorlar. Çünkü ancak bu şekilde destek bulabiliyorlar. Bunlar siyaset zeminini yok edip çok sesliliğin, çoğulculuğun önünü kapatmak, Türkiye'nin renkliliğini siyah ve beyaz olarak iki alana hapsetmek istiyorlar. Bu model kavga üretir, çatışma üretir, çoğulculuğu yok eder ve Türkiye'yi geriye götürür. Bu model ülkeyi kırılmalara götürür. Bu model ülkeyi umutsuzluğa götürür. Sadece iki tercih var ve ülkenin çıkışı yok. Şu anda gençlerimiz umutsuzsa işte bu iki kutuplu siyaset sebebiyle umutsuz, her iki tarafta da aradığını bulamadığı için umutsuz. Bütün araştırmalarda şu anda başta gençlerimiz olmak üzere vatandaşlarımız ‘Gönlüme göre bir siyasi parti bulamıyorum. Beni temsil edecek insanlar bulmakta güçlük çekiyorum' diyorsa bu iki kutba hapsedilmiş siyasetin sonucu işte biz tam da bu sebeple diyoruz ki milletimizi iti tercihten birine zorlayan bu dayatmaya itirazımız var. Demokrasimize nefes aldıracak, milletimizin gönül rahatlığıyla destek vereceği güvenli yeni bir yola ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.