Partisi’nin Antalya İl Kongresi’nde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, kongre için salon vermeyen Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimini kast ederek, “Biz asla bir faşiste, ırkçıya, salon vermeyene oy vermeyiz. Bizi yok sayan, AKP ve MHP gibi yaklaşan insanlara ne oy ne de işbirliği yapmayacağımızı buradan ilan ediyorum” dedi.
DEM PARTİ’NİN GÜNDEMİ DEĞİŞMEDİ
Başkan Böcek hakkında DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de benzer ifadeler kullandı. Gazete Duvar'dan Ceren Bayar'ın sorularını cevaplayan Sezai Temelli,
“Belediyenin CHP’de olmasıyla AKP’de olmasının bir farkı olmadığını Antalya’da gördük” diye konuştu.
TAVRINIZ AYNI MI OLUR?
Ceren Bayar’ın “Hafta sonu Antalya’da bir salon krizi yaşadınız. CHP’li belediyenin partinize salon vermemesi üzerine Eş Genel Başkanınız Tuncer Bakırhan, ‘Biz asla bir faşiste, ırkçıya, bize selam vermeyene salon vermeyene oyumuzu vermeyiz’ dedi. Antalya’daki bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Başka kentlerde benzer tutumlarla karşılaşırsanız tavrınız aynı mı olur?” şeklindeki sorusunu cevaplayan Dem Parti Grup Başkanvekili Sezai temelli,
“Eş Genel Başkanımız gereken yanıtı verdi Antalya’da. Şunu anladık ki sorun CHP ya da AKP sorunu değil. Belediyenin CHP’de olmasıyla AKP’de olmasının bir farkı olmadığını Antalya’da gördük. Karşı karşıya olduğumuz bir salon meselesi değil, bir zihniyet meselesi. Sorun DEM Parti’ye yaklaşım sorunu. Kürt halkına, Kürt sorununa, tecride, kayyıma yaklaşım sorunu” ifadelerini kullandı.
BU ZİHNİYET AYRIMCI YAPIDA
“Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı 5 yıldır bir kenti yönetiyor. Bir büyükşehrin belediye başkanı 5 yıl boyunca kayyımlarla ilgili tek laf etmez mi?” diyen Sezai Temelli,
“Kayyım dediğiniz yerel demokrasiyi yok sayan bir şey. Dolayısıyla orada kent halkının tümünü kucaklamamış, ayrımcılık yapmış bir zihniyet var. Salon belki de bardağı taşıran son damla oldu. Bardağın taştığı çok kent var. Kimisi AKP’nin elinde kimisi CHP’nin. İnanın farkları yok. Biz bu anlayışa karşı mücadele de edeceğiz aday da çıkaracağız” dedi.
UZLAŞI OLURSA ADIM ATARIZ
“Batıda aday çıkaracağız ama bir kentte başka bir aday üzerinde kent uzlaşısı sağlanmışsa orada aday çıkarmayacağız. Çıkardıysak geri çekeceğiz” diyen Sezai Temelli, Ceren Bayar'ın “Kent uzlaşısının oluşup oluşmadığını anlamak için belirlediğiniz bir yöntem var mı, nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz bunun için?” şeklindeki sorusuna,
“Kent uzlaşısının içindeyiz, kent uzlaşısını oluşturanız. O kentin bütün dinamiklerini, sosyal dinamiklerini, demokrat dinamiklerini, devrimci dinamiklerini, kadın gücünü, emekçi gücünü sürece katacak çalışmayı yapıyoruz, temaslarımızı, araştırmalarımızı, görüşmelerimizi uzun süredir sürdürüyoruz. Bizim bu anlamda kafamız karışık değil. Tabanımız, halkımız, o kentin bileşenleri, dinamikleri, demokrasi güçleri bir ortaklaşmayı yakalayabilmişse bu bizim başımızın üstünde yeri olan bir tercihtir ama olmamışsa tabii ki kendi adayımızla gireceğiz. Aday çıkarmak temel yaklaşımımız ama kent uzlaşısı yaratılabilen yerlerde aday dayatmamız söz konusu olmayacak” cevabını verdi.
İSTANBUL FARKLI
Temelli, İstanbul’da aday çıkarıp çıkarmama konusunda da şunları söyledi:
“İstanbul’da farklı eğilimler var. Dolayısıyla İstanbul'da karar vermek için biraz ince eleyip sık dokumak gerekiyor. Çalışmalarımız sürüyor. Tabanımızın güçlü olduğu kentlerden biri olduğu için İstanbul'daki kent yönetimine ortak olmak, o kenti yönetmede söz sahibi olmak önemli bir hedef bizim için. Dolayısıyla bu çalışmalarımızı o yüzden titizlikle yapıyoruz.”
AKP İLE ANLAŞMA OLAMAZ
Temelli, Bayar’ın, “AK Parti ile görüştüğünüz ve kazanacağınız belediyelere kayyım atanmaması karşılığında büyükşehirlerde kendi adaylarınızı çıkaracağınız, böylelikle CHP’nin elini zayıflatıp AK Parti’nin kazanmasını sağlayacağınız yazılıp çiziliyor. Gerçekliği var mı?” sorusuna da,
“AK Parti ile bir anlaşmamız da yok, bir görüşmemiz de yok. Bir anlaşmamızın olması eşyanın tabiatına aykırı. AKP bugün MHP ile bir ittifak sürdürüyor ve bu ittifakın dayandığı şeyler ortada. Ayrıca sadece kayyım atanmama sözü üzerinden bir siyasi angajman yaratılması mümkün olamaz. Elbette bu ülke bir daha kayyımlarla yönetilmemeli. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Bunun için de bu seçimlerden çok güçlü bir şekilde çıkacağız. Bir daha o kentlere kayyımların gelemeyeceği kadar güçlü bir şekilde çıkacağız. Kayyımlara karşı çıkmak da ittifak değil mücadele zeminini gerektiriyor. Bu mücadele zeminine herkesi davet ediyoruz” cevabını verdi.