Dün sosyal medyaya yüklenen bir video bir anda gündem oldu. Videoda, Suudi Arabistan’ın çöl bölgelerine yağan şiddetli yağmur sonrası, ortalık adeta denize döndü. Arabistan yarım adasından şiddetli yağışların neden olduğu sel görüntüleri gelmeye devam ederken, Türkiye ise çöl tozlarının etkisi altında. Ortaya çıkan bu tablo ise çöller deniz, denizler çöl mü olacak sorularını bir kez daha akıllara getirdi. 

ÇÖLLER DENİZ, DENİZLER ÇÖL MÜ OLACAK?

Son dönemde Suudi Arabistan'da yaşanan olağandışı hava koşulları hız kesmeden devam ediyor. Ülkenin çöl bölgelerine yağan şiddetli dolunun ardından şimdide yağan yağmur, çölleri adeta denize döndürdü. Kurak ve çorak olan çöller, yoğun yağışlar sonrasında su altında kaldı. Suudi Arabistanlılar, bu manzarayı görüntülemek için bölgeye akın etti. Yaşanan doğa olayı, sosyal medyada da gündem oldu.

TÜRKİYE ÇÖL TOZLARININ ETKİSİ ALTINDA 

Mart ayının sonu doğru Antalya ve birçok şehir, Sahra Çölü'nden gelen toz bulutunun etkisi altına girdi. 1 hafta boyunca süren toz bulutunun etkisi üzerinden haftalar geçmesine rağmen etkisini sürdürmeye devam ediyor. Dün öğle saatlerinden itibaren Muğla'nın Menteşe ilçesinde etkisini gösteren toz bulutu, yaşamı olumsuz yönde etkiledi. İlçe adeta toza bürünürken, yaşanan toz taşınması sonrası çok sayıda araç toz kaplandı. Meteoroloji yetkilileri vatandaşları sağlık açısından uyarılarda bulunurken, toz bulutunun ardından çamur yağışlarının beklenildiği bildirildi. Toz taşınımı nedeniyle hava kirliliğinin 3-4 gün daha sürmesi beklenirken, uzmanlar ise gözlerde acı hissi, nefes darlığı, halsizlik ve baş ağrısı gibi etkilerinin olabileceği konusunda vatandaşlara uyarlara bulundu.

TÜRKİYE’NİN YÜZDE 73'Ü ÇÖLLEŞME TEHLİKESİ ALTINDA

Türkiye’nin yüzde 50,9’u orta, yüzde 22,5’i de yüksek derecede olmak üzere toplam yüzde 73,4’ü çölleşme tehlikesi altında. Bunun en başlıca nedeni erozyon. Tarım arazilerinin yüzde 39’unda, mera arazilerininse yüzde 54’ünde erozyon görülüyor. Öte yandan büyüyen kentler verimli tarım arazilerinin azalmasına sebep oluyor. Tarım arazilerimiz, 1990-2022 arasında yaklaşık 4 milyon hektar azalarak 27,9 milyon hektardan, 23,9 milyon hektara geriledi. Bu da yaklaşık yedi buçuk İstanbul büyüklüğünde tarım alanının kaybedilmesi demek oluyor. En büyük risk de İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ege Bölgesi’nde. Yağış miktarının 2050 yılına kadar yüzde 25 azalacağının öngörülüyor.


 

Muhabir: TAHSİN CAN ÖNALP