Gazetecilere yönelik gözaltı sürecinin ardından Basın Konseyi, Çağdaş Gazeteciler Derneği, Diplomasi Muhabirleri Derneği, DİSK Basın-İş, Haber-Sen, Gazeteciler Cemiyeti, İzmir Gazeteciler Cemiyeti, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, Parlamento Muhabirleri Derneği ile Türkiye Gazeteciler Sendikası ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. ÇGD Akdeniz Şube Başkanı Erdem Güner, uzunca bir süredir yargı organlarının bir baskı aracına dönüştürülerek basının sesinin kesilmeye çalışıldığını endişeyle takip ettiklerini dile getirdi.
BİR BASKI DALGASI
Çağdaş Gazeteciler Derneği Akdeniz Şube Başkanı Erdem Güner, gazeteci Barış Pehlivan, Serhan Asker ve Seda Selek’in gözaltı kararına tepki gösterdi. Gazeteci örgütlerinin ortak açıklamasını kamuoyuyla paylaşan Güner, “Üç gazetecinin aynı anda gözaltına alınması, sadece bir operasyon değil, bir baskı dalgasıdır. Bugün gazeteciler, mesleğimizin asli görevi olan sorgulamayı yaparken her an bir soruşturma ya da gözaltı tehdidiyle karşı karşıyalar. Sadece bu ay 14 gazeteci tutuklanmıştır. Bu, sadece basın için değil, bütün halk için bir tehdit ve faciadır. Bugün siyaset kurumu, iktidar ve ne yazık ki yargı kurumları basın ve ifade özgürlüğünün yanında yer almak yerine gazetecilere yönelik bir tehdit aracı, bir sindirme mekanizması olarak işlev görmektedir” diye konuştu.
GAZETECİLER ÖZGÜR OLMALI!
“Bir demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için gazetecilerin özgür olması gerekmektedir. Eğer gazeteciler kendi işlerini korkusuzca yapamazsa, bu, sadece onların değil, bütün halkın kaybı olur. Gazetecilik, halkın haber alma hakkının da savunulmasıdır” şeklinde konuşan Güner, “Bu yüzden, gazetecilere uygulanan baskılara karşı hep birlikte dur demek, basın özgürlüğünü savunmak hepimizin sorumluluğudur. Türkiye’de basın özgürlüğü, her geçen gün biraz daha yok ediliyorsa, bu, bir halkın kendi haklarından ve özgürlüklerinden daha fazla kaybetmesidir. Her gözaltı, her susturulmuş ses, demokrasinin bir parçasının yok olması demektir” dedi. Güner açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
GAZETECİLERİ SUSTURAMAZSINIZ
“Basın özgürlüğü, yalnızca gazetecilerin hakkı değil, tüm halkın hakkıdır. Bu mücadele, sadece meslektaşlarımızı değil, hepimizi ilgilendiriyor. Meslektaşlarımızın gözaltına alınmasını kabul etmiyoruz, bir an önce serbest bırakılmalarını istiyoruz. Gazetecileri susturamazsınız, Gazetecilik suç değildir.”