Burdur Gölü, geçtiğimiz yıllarda su varlığının büyük bir kısmını kaybetti, bu durum da ekosistem üzerinde ciddi baskı oluşturdu. 1970 yılında 857,62 metre olarak ölçülen su kodu, 2022 yılında 837,68 metreye düştü, bu da 19,94 metrelik bir kayıp anlamına geliyor.
BURDUR GÖLÜ: NESİLLER BOYU KORUNMALI
Dr. Süleyman Faki, Burdur Gölü'nün gelecek nesillere aynı güzelliklerle teslim edilmesi gerektiğini ifade etti.
Faki, "Biz 50 senedir gölümüzün yaklaşık yüzde 50'sinin çekildiğini biliyoruz, gözlemliyoruz." diye konuştu.
SOMUT ADIMLAR ATILMALI
Bölge halkı ve çevre aktivistleri, gölün kurtarılması için somut adımların atılmasını istiyor. Dr. Faki,
"Yapılan çalışmaların hepsi kağıt üzerinde kalıyor ya da soyut düzeyde çalışmalar var. Ama bu çalışmaların da meyvesini Burdurlu olarak, Burdur Gölü olarak görmek istiyoruz. Çünkü Burdur Gölümüz giderse Burdur'umuzun o güzelliği, gerdanlığı gitmiş olacak. Burdur'un iklimine, gölde yaşayan kuşlara yönelik güzellik maalesef yok olacak." dedi.
EKOLOJİK DENGELER TEHLİKEDE
Dr. Faki, Burdur Gölü'nün ekolojik dengesinin de tehdit altında olduğunu, suyla, tarımla ve iklim örtüsüyle alakalı bir ekolojik dengeye sahip olduğunu ifade etti. Göl çevresindeki köylerde yaşayan vatandaşların gölün çevresindeki suları ruhsatlı veya ruhsatsız sondajlarla çektiklerini belirtti.
TOPLUMSAL BİLİNÇ VE DEVLETİN ROLÜ
Çevre bilincinin artırılması ve vahşi sulamanın önlenmesi için çaba sarf edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Dr. Faki, devletin üzerine düşen görevleri yapması gerektiğini vurguladı:
Faki, "Biliyoruz ki yapıyor ama biz somut sonuçlar bekliyoruz devletimizden." dedi.