Türkiye'yi yasa boğan Kartalkaya'daki yangın faciasında hayatını kaybedenlerin kimlikleri belli oluyor. Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında 76 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi de yaralandı. Faciada yaşamını yitirenler arkalarında birbirinden acı yaşam hikayeleri bıraktı. Yangının nasıl çıktığı, yangın merdiveninin olup olmadığı, yeterli söndürme tüplerinin yerine konulup konulmadığı ve denetim yapılıp yapılmadığı soruları ise gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; Grand Kartal Otel'de daha önce konaklayan misafirlerin de çeşitli olaylardan dolayı oteli şikayet ettiği ortaya çıktı. Bir kişinin şikayetini anlatırken, “Madem yüzde 100 dolusunuz ve günübirlik ile kapasiteyi zorluyorsunuz insan güvenliği için neden hazır değilsiniz. Ve neden bu kadar vurdumduymazsınız” sözleri ise büyük dikkat çekti.
OTEL YÖNETİMİ EMPATİ YAPSIN
Taner A.: “Grand Kartal Otel, Bolu'da kayak odasından çıkıp pistlere inmek için 150-200 metreyi yokuş aşağı kayaklarla iniyorsunuz ve otele dönmek için dağa çıkıp oradan geri dönebiliyorsunuz. Ancak eğer hava bozuk ve çok sisli ise, dağa telesiyejle çıkıp oradan aşağı inmek, özellikle çok sisliyse ve önünüzü göremiyorsanız, yanınızda küçük çocuk varsa ve acemi kayakçılar için, otele dönmek oldukça tehlikeli bir yol olabiliyor. 150-200 metrelik dik rampayı elinizde kayaklar ve çocuklarla yürüyerek çıkıyorsunuz ve bu kadar zamandır gelmemize rağmen hala buraya bir çözüm üretilememiştir. Otel yöneticilerinin kayak takımları ve yanlarında çocukları ile bir kez o yokuştan çıkmalarını istiyorum. Belki o zaman bir çözüm üretebilirler.”
İNSAN GÜVENLİĞİ İÇİN HAZIR DEĞİLSİNİZ
Ahmet C.: “Ara tatilde kayak için Grand Kartal Otele gittik. Normal otel prosedürleri devam ederken 3 Şubat günü trafo arızası nedeniyle pistlerde elektrik kesildi ve telesiyejler devre dışı kaldı. Yüzde 100 dolu ve günübirlikçilerle birlikte kapasitesinin çok üzerine çıkan sistem çöktü. Otel yönetimi olayın ciddiyetini düşünmeden günü kurtarma ve beceriksizliklerini kamufle için snowmobillerle müşterileri yukarı taşımaya devam ettiler. AFAD ve Jandarma olaya el koyunca herkesi olduğu yerde bırakıp 2,5 saattir mahsur kalanlara yardıma gittiler. Bende dahil mahsur bırakılan birçok mağduru görmezden geldiler. Sistem oturmuş restorana sayılı masalar turnikelere kameralı takip kaçak olmaması için her şey var ama sorumluluk yok. Ertesi gün yaşattıkları mağduriyeti unutup 12:00 checkout diye odayı boşaltmanızı kullanamadığınız kayakların kirasını almayı çok iyi biliyorlar. Madem yüzde 100 dolusunuz ve günübirlik ile kapasiteyi zorluyorsunuz insan güvenliği için neden hazır değilsiniz. Ve neden bu kadar vurdumduymazsınız. Her yerde Paribu reklamı var ama anlaşılan marka değerini onlarda takip etmiyor. Son bir şey madem 12:00 de checkout yeni gelen misafirler beklerken yediklerinin ve açık büfe öğlen yemeğinin parasını istemek ne anlama geliyor.”
DIŞARIDA TAŞIN ÜZERİNDE NAMAZ KILDIRDILAR
Elif D: “Kartalkaya'ya çıkıp 1-2 gün kalacağımızı düşünerek 4 arkadaş gittik. Çocuklarımız da yanımızdaydı, bu detayı özellikle belirtmek istiyorum. Eşim, namaz kılmak için mescit ya da müsait bir yer olup olmadığını sorduğunda, güvenlikten bir kişi seccade verdi. Ancak otel müdürünün müsaade etmemesi nedeniyle eşim, karda, otelin önündeki taşın üstünde namaz kıldı. Bunu gerçekten tanıdığım ve bildiğim herkese anlatacağım. Hiçbir yurt dışı seyahatimizde bile böyle bir durumla karşılaşmadık. İçeri alınmayıp taşın üstünde namaz kıldırıldı. Civardaki kafeler kapalı olduğu için bizim kaldığımız otelle aynı gruba ait olduğunuzu belirterek, çocuklar çok üşüdüğü için içeri girip restoranı kullanıp kullanamayacağımızı sorduk. Ücretli olarak tabii ki içeri girebileceğimizi, kişi başı 1000 TL karşılığında çay saatine katılabileceğimizi söylediler. Ben, daha aşağıda sizin farklı bir otelinizde konaklıyorum ve oradaki çay saatine katılmıyorum. Sadece çocuklar üşüdüğü için sıcak bir şeyler içmek ve biraz ısınmak istedik. Ancak yaptıkları davranışlar insanlık dışıydı. Kendim reklamcıyım, keşke eşimi o anda namaz kıldığı sırada görebilseydim ve bir fotoğrafını çekip tüm haber kanallarında paylaşabilseydim. Eğer bir yönetici yorumumu okursa, tüm bunların sebebi olan beyefendi otel müdürünüz, esmer bir beyefendi olduğunu bilmenizi isterim.”
