Antalya'da otomobiliyle kuaförlük yapan 35 yaşındaki Tarık Deniz'e çarparak ölümüne neden olan 31 yaşındaki Burak Sarıoğlu'nun 6 yıl 8 aylık hapis cezası, istinaf mahkemesinde 4 yıla düşürüldü. Mahkeme heyeti, cezaevinde geçirdiği süreyi göz önüne alarak, Sarıoğlu'nun tahliyesine hükmetti.
KAZADAN 3 GÜN SONRA POLİSE TESLİM OLDU
Olay, 10 Haziran 2023 saat 03.00 sıralarında Muratpaşa ilçesi Lara Caddesi'nde meydana geldi. Otomobilinin dörtlülerini yakarak inen Tarık Deniz, yolun karşısına geçerken Burak Sarıoğlu'nun kullandığı otomobilin çarpmasıyla hayatını kaybetti. Hızlı ve alkollü olduğu iddia edilen Sarıoğlu, otomobilini, kimlik ve cüzdanını kaza yerinde bırakarak kaçtı. Kazadan 3 gün sonra polise teslim olan Burak Sarıoğlu, çıkarıldığı hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameyle Burak Sarıoğlu hakkında 'Taksirle ölüme neden olma' suçundan dava açıldı. İlk duruşmada sanığın tutuklanmasına karar verildi. Sanık Sarıoğlu, Ankara'da tutuklanarak cezaevine gönderildi. Antalya 36'ncı Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında sanık Sarıoğlu, 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
"AKLIMIN KONTROLÜNÜ KAYBETTİM"
Her iki taraf avukatlarının karara itirazını görüşen Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmada söz verilen Sarıoğlu, kaza sırasında alkollü olmadığını savunarak, "Bir ses geldi, çok korktum. Aklımın kontrolünü kaybettim. Panikle olay yerinden kaçtım" dedi.
Mahkeme heyeti, 'Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan tali kusurlu olduğu gerekçesiyle sanığı, önce 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Bilinçli taksir artırımı yapılarak ceza, 4 yıla yükseltildi. Mahkeme heyeti, cezaevinde geçirdiği süreyi göz önüne alarak Sarıoğlu'nun tahliyesine hükmetti.
DENİZ AİLESİ KARARA İTİRAZ ETTİ
Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklamada bulunan Tarık Deniz'in babası, emekli polis memuru Cuma Deniz, "Karara 6 yıl 8 ayın az olması dolayısıyla itiraz ettik. Şahsın aşırı derecede alkollü olması, iki barda alkol alıp, direksiyon başına geçtikten sonra aşırı sürat yapıp, oğlumun ölümüne sebep verdi ve olay yerinden kaçtı. Bunların tamamını, mahkemeye delil olarak sunduk. Mahkeme heyeti, neye istinaden bu şahsı serbest bırakıyor? Hız var; 32,5 metre oğlumu savurmuş. Görgü tanıkları var, adisyon fişleri var. Verilen cezayı az bulduk, istinaf mahkemesine gittik. Buradaki sayın savcımız suçlu olduğunu, bilinçli adam öldürdüğünü söylüyor. Hakime hanım serbest bırakıyor. Hakime hanım, bunları ve adisyon fişlerini dikkate almıyor" dedi.
"BİR İNSANIN DEĞERİ BU KADAR MI?"
35 yıllık emeğinin çöpe gittiğini söyleyen Deniz, "Sen adamı öldür, serbest kal. Ya o zaman herkes içsin, gitsin, birbirlerini öldürsün. Herkes serbest kalsın. Bir insanın değeri, bu kadar mı ya? Ya hiç ceza almaz mı bir adam? Yazık, günah değil mi? 16 aydır uyumuyorum. Kabusu yaşıyoruz. Köpeği öldüren cezaevinde, kediyi öldüren cezaevinde, oğluma çarpan dışarıda. E benim oğluma çarpanı niye tutamıyorsun? Böyle adalet olmaz. 7 yıl cezayı 4 yıla düşürdüler. Benimle alay ettiler" diye konuştu.
"ÜMİTLİYDİM, ÜMİDİMİ KIRDILAR"
Anne Cennet Deniz ise "Bu kaza değil, cinayet. Hem alkol var hem hızlı araba kullan. Bir de oğluma çarp, kaç. 3 gün gez dolaş, ondan sonra gel, teslim ol, serbest kal. 7 yılı, 4 seneye indirdiler. Benim oğlum toprakta çürüdü. Ben de hapiste çürümesini istiyorum. Ümitliydim, ümidimi kırdılar. Hakimin, savcının, avukatın çocukları yok mu? Nasıl kafalarını yastığa koyuyorlar? Vicdanları yok mu?" dedi.
