Mersin'de ayakkabı bağcıkları ve eşofman bel bağları, kadınlar tarafından dokunarak renkli çantalar ve tekstil ürünlerine dönüştürülüyor. Halk arasında 'çulfalık' olarak bilinen dokuma tezgahlarında 'bir tekstil hikayesi' sloganıyla temiz tekstil atığı olarak nitelenen ayakkabı bağcıklarından üretilen çanta ve malzemeler, dayanıklılığı, kalitesi ve kullanışlı olması ile dikkat çekerken ekonomiye de kazandırılmış oluyor.
KADINLAR AYAKKABI BAĞCIKLARINI SANATA DÖNÜŞTÜRÜYOR
Kentte 'İleri Dönüşüm' projesi ile ayakkabı bağcıkları ve eşofman bel bağları, renkli çantalar ve tekstil ürünlerine dönüştürülüyor. Toroslar Kent Konseyi tarafından başlatılan proje kapsamında Çukurova Mahallesi'ndeki dokuma atölyesinde kadınlar tarafından üretilen çanta ve tekstil ürünleri, dayanlılığı, kalitesi ve kullanışlılığı ile dikkat çekiyor.
TOROSLAR'DA KADINLARDAN AİLE BÜTÇESİNE DESTEK
Toroslar Kent Konseyi Başkanı Sevgi Altınöz Çetin, 'bir tekstil hikayesi' sloganıyla hayata geçirdikleri projeyle kadınların ekonomik hayata katılımını sağlamayı hedeflediklerini söyledi. Amaçlarının toplumun özellikle dezavantajlı alanlarına dokunmak ve ihtiyaç boyutunda projeler üreterek hayata geçirmek olduğunu belirten Çetin, şöyle devam etti: "Toroslar'da kadının ekonomiye katılımını sağlamak üzere ne tür projeler üretebiliriz diye kafa yorduğumuz zaman ortaya çıkan şey; kültürle birlikte doğayı ve kadının ekonomiye katılımını harmanlayacak bir fikirdi. Geldiğimiz noktada; doğayı koruyan, kültür mirasına sahip çıktığımız ve geleceğe aktardığımız, aynı zamanda da kadının para kazanmasına vesile olduğumuz bu güzel çalışmanın içinde bulduk kendimizi. Toroslar'da kültür miras niteliğini taşıyan, özellikle de unutulmaya yüz tutmuş değerler arasında dokuma tezgahlar var, dokuma kültürü var, Yörük kültürü var. Bu kültür, unutulmaya yüz tutmuş değerler sınıfına da girmeye başlamışsa, biz 'buna sahip çıkalım, sahip çıkarken de etraftaki dezavantajlı sorunları harmanlayarak irdeleyelim' dedik."
DOKUMA TEZGAHLARINDA ÜRETİM
Projeyi hayata geçirdikten sonra dokuma tezgahlarında kullanılmak üzere malzeme arayışına girdiklerinde ifade eden Çetin, kendilerini Mersin Tekstil Üreticileri Derneği (METÜD) Başkanı Kemal Dede'nin yanında bulduklarını kaydetti. Başkan Dede'nin kendilerinde kumaş parçaları olmadığını ancak işlerine yararsa ayakkabı bağcıkları ve eşofman bel bağları bulunduğunu söylediğini anlatan Çetin, "Toroslar'da her mahallede çulfalık tezgahına mutlaka rastlayabilirsiniz. 'Bu değerleri de gün yüzüne çıkaralım evinde pijamasını, penyesini keserek yolluklar, paspaslar dokuyan annelerimizin kültürünü çağa uyduralım' dedik. Ve ayakkabı bağcıkları çıktı karşımıza. Bu sıradışı bir karşılaşma idi. Biz de böyle hayal etmemiştik ama yapabilir miyiz diye sorulduğu zaman; 'deneriz en kötü' diyerek başladığımız tezgah çalışmamızda 25 günlük kısa sürede gördüğünüz manzara ortaya çıktı" dedi.
GERİ DÖNÜŞÜM ÜRÜNLERİNDEN ÇANTA ÜRETİYORLAR
Kullanılan malzemeden dolayı farklı bir konsept oluştuğuna işaret eden Çetin, "Öncelikle ürünlerimiz 'ileri dönüşüm' diye adlandırdığımız ürünler. Geri dönüşüm bir ürünün formunu değiştirerek ortaya çıkardığımız, ileri dönüşüm ise formunu bozmadan ortaya çıkardığımız ürünlerdir. Biz ayakkabı bağcığının formunu bozmadık; dokuma tezgahlarında ihtiyaç olan ipi ayakkabı bağcığı ya da eşofman bel bağcığından yaptık. Zor bir çalışmaydı. Hala zor bir çalışma ama ortaya çıkan sonucu gördüğümüz zaman da 'evet bu bedele değer' diye bakıyoruz. Ayakkabı bağcığı diyerek geçilmemeli. Çünkü, su tutmaması, özellikle yaz aylarında Mersin gibi bölgede denizin, kumun ve havuzun bol olduğu bir bölgede çok kullanışlı ve çok dayanıklı ürünler oldu. Kim kullanacaksa yıkasın yıkasın kullansın diyoruz" diye konuştu.