TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu 2. Başkanı Ali Erman Aydın, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat 2023 tarihi saat 04.17'de 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin yıl dönümünde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aydın, 2 yıl önce meydana gelen ve 50 binden fazla hayatını kaybettiği depremlerden ders alınmadığına dikkat çekti. Aydın, tüm sorumluluğun günah keçisi ilan edilen teknik elemanların üzerine yıkıldığını belirtti. Ali Erman Aydın, “Oldukça geniş bir coğrafyada etkili olan, can ve mal kaybının bu kadar büyük olduğu 6 Şubat depremlerinin, toplumsal bir travma olarak uzun yıllar etkisini sürdüreceği de bir gerçek. Böylesi sarsıcı bir afetin ardından beklenen ve de olması gereken hiç şüphesiz, bugüne kadar alınmamış tedbirlerin alınması için derhal harekete geçilmesi, güvenli ve sağlıklı yapılaşma için bilim çevrelerinin, meslek odalarının önerilerinin hayata geçirilmesidir. Ancak geride kalan 2 yılık süreçte ne yazık ki geleceğe umutla bakmamızı sağlayacak ciddi herhangi bir çalışmanın yapılmadığını görmekteyiz” dedi. 

ÜLKEMİZDE İLK KEZ YAŞANMADI

Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; dünyada her yıl ortalama olarak Richter ölçeğine göre 7.0 ve üzeri 19 deprem olduğunu ifade eden Aydın, “Ülkemizde ise her altı yılda bir büyüklüğü 7 veya üzeri, her yıl iki adet 6 veya üzeri bir deprem meydana gelmekte ve ne yazık ki bu depremler önemli can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Şaşırtıcı olan ise, deprem olaylarına aşina olmamıza karşın depreme yönelik hazırlıklarımızın bu kadar geri kalmasıdır. Öyle ki yapı stokumuzun belirsizliğini gözler önüne seren acı bir olay yakın zamanda Konya ilinde yaşandı. Konya’da, 4 katlı bir bina, deprem gibi herhangi bir dış etken dahi olmaksızın kendiliğinden çöktü. Üstelik, bir yapının kendi kendine çökme olayı ülkemizde ilk kez yaşanmadı. Ülke genelinde yaklaşık 7 milyon civarı riskli yapının olduğu tahmin edildiği de göz önüne alındığında öncelikle yapı stoğu envanter çalışmalarının hızla tamamlanarak deprem afeti önceliği olan her şehirde Deprem Master Planlarının bitirilmesi gerekir” ifadelerine yer verdi. 

The Time Turkiyenin Deprem Mudahalesindeki Basarisizliklari M1 Ry

SORUMLULUĞU GÖRMEZDEN GELİNİYOR

Yargı süreçlerinde yıkımın gerçek sorumlularının ortaya çıkarılmasından uzaklaşıldığını kaydeden Aydın, “Tüm sorumluluk, günah keçisi ilan edilen teknik elemanların üzerine yıkılıyor. Basına yansıyan verilere göre, şu ana kadar açılan davalarda en az 5 bin kişinin ölümüne sebep olan binaların sorumluları yargılanmaktadır. Bu davalarda ise sadece 60 civarında kamu görevlisi hakkında "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma, resmî belgede sahtecilik, taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma, görevi kötüye kullanma" suçlarından soruşturma izni verildi. Kuşkusuz yıkımda sorumluluğu bulunan herkes yargı önüne çıkarılmalı, gerçek sorumlular tespit edilip cezalandırılmalı. Unutulmamalıdır ki halkın can ve mal güvenliğiyle doğrudan ilgili olan deprem riskine karşı tedbir almak, bu hususta gerekli denetimleri yapmak siyasi iktidarın, merkezi ve yerel yönetimlerin sorumluluğudur. Son 20 yılda 6 imar affı yasası çıkararak mevzuata aykırı eklentiler veya değişiklikleri gerekli tedbirler almadan kâğıt üstünde yasal hale getiren, yasalara aykırı olarak üretilen ve mühendislik hizmeti almayan yapıları “imar aflarıyla” bağışlayarak kaçak yapıların/yapılaşmanın yasallaşmasını sağlayan, ülkemizdeki yapı üretim sürecine halkın can ve mal güvenliğini yadsıyarak sadece kâr odaklı bakan siyasi iradenin sorumluluğu görmezden geliniyor” sözlerine yer verdi. 

ÇARESİZCE BEKLİYORUZ

Türkiye’nin sıradaki afeti çaresizce beklediğini ifade eden Aydın, “Ne zaman nerede büyük bir depremin meydana geleceği bilinmemekle birlikte felakete dönüşmesini önlemek için ivedilikle hayata geçirilmesi gerekenler bellidir. Öncelikle sağlam, kararlı ve istikrarlı bir siyasi irade ile kamunun ihtiyaç ve menfaattarını gözeten, meselelere bütüncül ve bilimsel bakabilen politik bir anlayışa ihtiyaç var. Afetlere hazırlık çalışmaları kaynak ve zaman gerektiren uzun soluklu çalışmalardır. Yani siyasi kadroların ihtiyaç duyduğu ve kendi dönemlerinde yapıp bitirebilecekleri gösterişli yapılar/faaliyetler olma özelliğine sahip değil. Dolayısıyla gerek merkezi gerekse yerel yöneticilerin esnetip gevşetemeyeceği yasal düzenlemeler yapılmalı, kaynakların doğru ve yerinde kullanımı için önlemler alınmalı, aksine davranışların hukuki ve cezai yaptırımları olmalı. Rant odaklı imar düzeni ile yapılaşmada kuralsızlığın ve cezasızlığın hâkim olması kaçak yapılaşmanın önünü açmakta bunun sonucunda da imar afları zorunlu hale geliyor. Unutulmamalıdır ki, yozlaşma kültürü büyükten başlayıp küçüğe doğru yayılıyor. Sermaye gruplarının, “güçlü” kesimlerin inşaatlarına göz yumup tam tersine özel düzenlemelerle hukukileştirmeye çalışılması toplumun geneline emsal teşkil ediyor.  Ülkedeki riskli yapı stoku belirlenmeli, yapı envanteri çıkarılarak belirli bir risk sırası ile tüm binaların deprem güvenliğinin belirlenmesi zorunlu hale getirilmeli. Kentsel dönüşümde kamu yararı gözetilmeli, rant odaklı kentsel dönüşüm anlayışı terk edilmelidir. Dönüşüm sosyal, ekonomik ve mekânsal gelişmenin bir bütünü olarak ele alınmalı” açıklamasında bulundu. 

Kahramanmaraş Depremi (2)

PROJE DENETİMİ VE YAPI DENETİMİ BİRBİRİNDEN AYRILMALI

Yetkin mühendislik uygulaması muhakkak hayata geçirilmesi gerektiği yönünde bir çağrıda bulunan Aydın, “İnşaat mühendisliğinin ilgi alanına giren konularda halkın güvenli yaşam hakkının korunması ve mühendisliğin gerekliliklerinin yerine getirilmesi amacıyla bilgili, deneyimli ve etik kurallara bağlı mühendisler eliyle yapılabilmesi için, meslek kuruluşlarının sorumluluğunda yetkin mühendislik uygulamasına derhal geçilmeli. Mevcut Yapı Denetim Yasası’nın öngördüğü, ticari yanı ağır basan yapı denetim şirketi modeli yerine; mesleğinde yetkin yapı denetçilerinin faaliyetlerine dayalı, meslek odalarının sürece etkin katılımını sağlayacak yeni bir model hayata geçirilmeli. Proje denetimi ve yapı denetimi birbirinden ayrılmalı, Proje Denetimi doğrudan kamu tarafında ve yetkin mühendisler eliyle yapılmalı, Yapı Denetim Kuruluşları ve Laboratuvarları üzerinde daha etkin bir denetim gerçekleştirilmeli.  Depremin ikinci yılında, kaybettiklerimizin acısı yüreklerimizde tazeliğini korurken, gelecekte deprem zararlarının etkisini en aza indirmek için daha kapsamlı ve etkin adımlar atılmasının gerekliliğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu açıklamalarda ifade edilen çözüm önerilerinin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi ve meslek odalarının bu sürece dahil edilmesi gerektiğinin altını özellikle çiziyoruz” dedi. 

Whatsapp Image 2025 02 05 At 11.57.54


 

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN