Doğası, tarihi ve kültürüyle öne çıkan Antalya, her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor. Ancak kentin işlek caddelerinde kaldırımda çorap ve su satarak geçinmeye çalışan kadınlar, gece saatlerinde çöp karıştıran çocuklar Antalya’nın diğer yüzünü gözler önüne seriyor. Antalya’nın ekonomik çöküşü TÜİK rakamlarına da yansıdı.
VATANDAŞ GİDEREK FAKİRLEŞİYOR
Son yıllarda ağır enflasyon altında ezilen vatandaş daha çok fakirleşirken, sokaklarda su satarak ya da dilencilikle geçimini sağlayan insan sayısında artış gözlemlendi. Semt pazarları dağıldıktan sonra pazarcılar tarafından çöp niyetine yere atılan sebze meyveleri toplayanları sayısı da azımsanmayacak oranda. Yaşanan gelir adaletsizliği TÜİK‘in ‘2024 Gelir Dağılımı İstatistikleri’nde de yansıdı.
TÜİK’E GÖRE YÜZDE 39, ENAG’A GÖRE YÜZDE 79
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerine göre Şubat ayında yıllık enflasyon yüzde 39,05 oldu. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Şubat'ta aylık bazda yüzde 2,27 arttı. Enflasyon Araştırma Grubu'na (ENAG) verilerine göre ise Şubat ayında enflasyon aylık bazda yüzde 3,37; yıllık enflasyon yüzde 79,51 olarak gerçekleşti.
MAAŞ VE ÜCRETLER GÜNEŞ GÖRMÜŞ KAR GİBİ ERİYECEK
TÜİK VE ENAG rakamlarının yanı sıra Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu TÜİK verilerine ilişkin yaptığı açıklamada, kamu çalışanlarının daha yılın ikinci ayından itibaren devletten alacaklı hale geldiğine dikkat çekti. Kamu çalışanlarının bugünkü satın alma gücü Aralık 2024 ayındaki satın alma gücünün bile altına indi kaydedildi. Ekonomistlerin yaptığı tahminlere göre bundan sonraki aylarda devam edecek olan enflasyon karşısında da maaş ve ücretlerin güneş görmüş kar gibi erimeye devam edecek.
ÇALIŞANLAR SİLİNDİR GİBİ EZİLİYOR
Kamu çalışanları devletten daha şubat ayından itibaren doğmaya başlayan zam alacağını vurgulayan Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu açıklamasında, “Bu yüksek enflasyon ortamında ücret ve maaşlara altı ayda bir zam yapmak enflasyonun çalışanların üzerinden bir silindir gibi geçmesini seyretmekle aynı anlama gelmektedir. Çalışanlar silindir gibi ezilirken, yetkili sendika ve iktidardakiler keyif çatmakla meşguller. Bu yüksek enflasyon ikliminden çıkıncaya kadar, enflasyon farkının doğduğu aydan itibaren ücret, maaş ve aylıklara yansıtılmasını sağlayacak yeni bir toplu sözleşme düzenine geçmek gerekiyor” denildi.