17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden tam 25 yıl geçti. 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde iki deprem yıllar sonra vatandaşları deprem gerçeği ile bir kez daha karşı karşıya getirdi. AFAD Planlama ve Risk Azaltma Dairesi Antalya için deprem risk raporunu açıkladı. İşte detaylar…

ANTALYA İÇİN KENTSEL DÖNÜŞÜM 

AFAD Planlama ve Risk Azaltma Dairesi (IRAP) tarafından 2021 yılında hazırlanan deprem risk raporunda Akdeniz içerisinde yer alan Helenik, Kıbrıs Yay Sistemi ve Burdur Fay Zonu, Antalya’da etkili olabilecek deprem mekanizması olarak tanımlandı. Antalya’da 2015 Korkuteli Sülekler Depremi’nde 221 hasarlı bina, 1926 Finike Depremi’nde 364 hasarlı bina olarak kayıtlara geçmişti. 6 Şubat’ta 12 ilde yıkıcı etki bırakan depremlerin ardından Antalya’da kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmesi isteniyor. Antalya’da özellikle Muratpaşa İlçesinde birçok yapı kentsel dönüşüme tabi oldu. AFAD Planlama ve Risk Azaltma Dairesi (IRAP) tarafından ANTALYA için çıkartılan analizde Antalya çevresindeki depremlere ait izler arkeolojik kayıtlarda da rastlandığına dikkat çekildi.

Antalya Genel Konut

İLÇE BELEDİYESİ YETKİ İSTEDİ AMA…

Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, depreme dayanıklı kentler için “İlla Ankara'ya dayansın” demeyecek bir kentsel dönüşüm yasasına ihtiyaç olduğunu belirterek, “Yeter ki bize başladığımız işi bitirecek kadar bir yetki versinler. Muratpaşa'da, 4 sene içinde çok büyük oranda yol alabiliriz diye düşünüyorum. Buna gücümüz var” dedi. Kentsel dönüşümde diğer yöntemlerin kat maliklerinin anlaşması ve TOKİ olduğuna dikkat çeken Başkan Uysal, “Yine aşağıda hiçbir yetki yok ama TOKİ her türlü yetkiye sahip. İmar planı da yapıyor, kamulaştırma da yapıyor” dedi. Depreme dayanıklı kentlerin yürürlükteki kanunlarla kurulamayacağını belirten Başkan Uysal, “Bu kanunla asla olmaz. Her şeyi Ankara belirlesin. Bütün sektörü Ankara organize etsin. Böyle bir şey olamaz! Büyük bir ülke Türkiye” diye konuştu.

Ümit Uysal (3)

KALE VE KEKOVA FAY HATTI VAR

Yapılan son değerlendirmede uzmanlar şu açıklamalarda bulundular:
“En son 1996 yılında yürürlüğe giren Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından yenilenmiş, 18 Mart 2018 tarih ve 30364 sayılı (mükerrer) Resmî Gazete’ de yayınlanmıştır. Yeni harita 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni harita en güncel deprem kaynak parametreleri, deprem katalogları ve yeni nesil matematiksel modeller dikkate alınarak çok daha fazla ve ayrıntılı veriyle hazırlanmıştır. Deprem bölgeleri yerine en büyük yer ivmesi değerleri gösterilmiş ve “deprem bölgesi” kavramı ortadan kaldırılmıştır. Antalya ilinde Türkiye Diri Fay (MTA) haritası ve deprem tehlike haritası (AFAD) verilerine göre Kale ve Kekova olmak üzere 2 fay sistemi mevcuttur. Ayrıca Kasaba Çizgiselliği olarak, şüpheli fay sistemi belirlenmiştir. Bu fayların üretebilecekleri deprem büyüklüklerinin, tarihsel verilerde gözetilerek, yaklaşık 5,1- 6,7 arasında değişkenlik gösterebileceği düşünülmektedir. Ayrıca, Akdeniz içerisinde yer alan Helenik-Kıbrıs Yay Sistemi ve Burdur Fay Zonu, Antalya’da etkili olabilecek deprem mekanizmalarıdır.”

ANTALYA’DA YAŞANAN BÜYÜK DEPREMLER

Antalya çevresindeki büyük depremlere ait izler arkeolojik kayıtlarda da rastlanmaktadır. Termessos, Rhodiapolis, Perge, Side, Selge ve Faselis gibi antik kentlerde işlenmiş büyük taş bloklardan yapılmış tapınak ve tiyatrolar gibi devasa yapıların yıkılması, yangınlar, zararlı gazların ortaya çıkması, su sistemlerinin çökmesi, tsunami dalgaları ve bazı yerleşim yerlerinin denize gömülmesi gibi olaylar, Duggan (2011) tarafından depremlerin etkisi olarak yorumlanmıştır. Bu depremlerden önemlileri, 1459 Antalya Depremi, 1743 Antalya Depremi, 1851 Fethiye Depremi’dir. Aletsel dönemdeki 6 ve üzeri büyüklükteki depremler ise aşağıda gruplanmıştır. Deprem zararı olarak kayıtlara geçen, 2015 Korkuteli Sülekler Depremi’nde 221 hasarlı bina, 1926 Finike Depremi’nde 364 hasarlı bina olarak belirlenmiştir. Diğer depremler açısından hasar ve zarar durumu, ya mevcut olmadığı için tespit edilememiş ya da kayıtlara geçmemiştir.


 

Muhabir: BÜLENT ÖNER