Antalya sahip olduğu iklim koşulları nedeniyle değişik ortamlarda yetişen doğa mantarları yönünden oldukça zengin bir şehir. Antalya bu nedenle orman alanı ve geniş ziraat arazileri ile kırlık araziler bakımından çok geniş bir mantar yetişme ortamına sahip bir şehir olarak ön plana çıkıyor. Antalya’da yağışların başlamasıyla birlikte mantar avına çıkanların sayısı bir hayli fazla. Semt pazarlarında kilogram fiyatı 150 ile 300 TL arasında değişen mantar türlerine talep yoğun. Antalyalılar doğada özellikle ormanlık alanlarda yetişen mantarların peşine düştü.
DOĞADA 40 ÇEŞİT MANTAR TÜRÜ VAR!
Antalya’da araştırmalara göre, bugün için 40 civarında mantar türü yemeklik olarak toplanmakta ve bunların içinden 25'e yakını satışa sunuluyor. Doğada toplanabilen veya semt pazarlarında satın alabileceğiniz mantar türleri; “Kuzu göbeği mantarı, Kuzu mantarı, Domalan mantarı, Sütsüz mantar, Kanlıca mantarı, Tirmit mantarı, Çörek mantarı, Kaypak mantar, Öküz mantarı, Melez mantarı, Doru renkli şişkin mantar, Çam kabara mantarı, Kar çanı mantarı Bal mantarı, Değişken renkli mantar, Çayır mantarı, Karakız mantarı, İmparator mantarı, Şemsiye mantarı, Posteki mantarı, İstiridye mantarı, Kayın mantarı, Yumurta mantarı, Borazan mantarı, Kıvırcık mantarı, Biftek mantarı, Kükürt mantarı, Pullu mantar, Sığır dili mantarı, Dede sakalı mantarı” olarak biliniyor.
ANTALYA’DA MANTAR NEREDE BULUNUR VE NASIL TOPLANIR?
Antalya doğa mantarları yönünden hem tür hem de çeşit zenginliğine sahip. Doğadan toplanarak yenen bu mantarlar kendilerine has koku, lezzet ve aromasıyla vatandaşlardan rağbet görmekte ve büyük bir beğeniyle tüketiliyor. Doğal olarak yetişen mantarlar, ormanlık bölgelerde, ağaç altlarında ve ağaç kütükleri üzerinde, çayır alanlarda yılın belirli mevsimlerinde görülmektedir. Yetişme devreleri, ekolojik koşullarına bağlı olarak genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Bazı serin bölgelerde, yaz aylarında görülen türler de mevcuttur. Doğa mantarları yüksek pazar değerine sahip olmaları nedeniyle yılın belirli zamanlarında–ağırlıklı olarak ilkbahar ve sonbahar aylarında- bilinçsizce toplatılarak dış ülkelere satılmaktadır. Bu şekilde dış satımı yapılan birçok doğa mantarı, bilinçsiz toplamalar nedeniyle tehdit altında olup, kuzu göbeği olarak bilinen ve ihracatı yapılan Morchella türleri Antalya’nın birçok bölgesinde bulunmuyor.
KORKUTELİ İLÇESİ MANTARIN BAŞKENTİ GİBİ
Kültür mantarı tüketimi günümüzde ormanlarda doğal olarak yetişen mantarın yerini almış durumda. Dünya üzerinde üretimi çok da geçmişe dayanmayan kültür mantarı ülkemizde özellikle Antalya’nın Korkuteli ilçesinde halkın geçim kaynakları arasında yer alıyor. Mantar yetiştiriciliği konusunda önemli bir noktaya gelen Korkuteli’li üreticiler yurt dışı ve yurt içi mantar temininde önemli bir yere sahip. Antalya'nın Korkuteli ilçesi "mantarın başkenti" unvanını elinde bulunduruyor. Türkiye'deki mantar üretiminin yüzde 52'sini burası karşılıyor. Yılda ortalama 25 bin ton mantar üretiliyor. Üretilenler daha çok kültür mantarı. Ancak ilçede son yıllarda istiridye mantarı üretimi de revaçta.
ZEHİRLİ MANTAR NASIL ANLAŞILIR?
Mantarların zehirli olup olmadığını anlamak için yapılabilecekler ise şöyle: Zehirli mantarları tanımak için hangi mantarla karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz ilk adım. Gördüğünüz mantar türünü doğru bir şekilde tanımlayamıyorsanız uzak durmalısınız. Mantarın genel görünümü de mantarın zehirli olup olmadığı hakkında bilgi verir. Büyüklüğünden rengine, şeklinden dokusuna, genel görünümü incelenerek mantarın türü hakkında fikir sahibi olunmalıdır. Mantarın şapka kısmı, üzerindeki renklere, desenlere, yüzeyinin dokusuna ve üzerindeki kabuklara göre incelenmelidir. Örneğin zehirli mantarların büyük bir kısmı canlı, dikkat çekici renklerde olur. (Kırmızı, mor, yeşil, sarı, turuncu gibi) Mantarın şapka kısmı dışında gövde kısmı da değerlendirilmelidir. Yine gövdesinin dokusuna, rengine, üzerindeki desenlere ve şekline göre mantarın zehirli olup olmadığı belirlenebilir. Birçok zehirli mantar türünde gövde, ince ve yıpranmış, hasarlı bir görünüme sahiptir. Mantarın şapkasının altında bulunan lameller de mutlaka incelenmelidir. Rengi, dokusu, şekli ve bağlanma şekilleri de mantarın zehirli olup olmadığını belirlemede önemli bir yere sahiptir. Örneğin zehirli mantarların birçoğunda lamel kısımlarında renk geçişleri, değişiklikleri görülür. Mantarın genel dokusu da zehirli olup olmadığını anlamak için mutlaka değerlendirilmelidir. Gereğinden sert, yumuşak, yapışkan, hasarlı olması durumunda o mantardan uzak durulmalıdır. Bunların yanında mantarın kokusu da zehirli olup olmadığını anlamak için bakılması gereken özelliklerindendir. Zehirli mantarların yenebilir mantarlara göre daha kötü bir kokuya sahip olduğu bilinir. Ancak bu, tek başına bir kriter değildir. Mantarların yetiştiği alan da mantarın zehirli olup olmadığını belirlemek için değerlendirilir. Bazı ağaçların altında yetişen mantarlar çoğunlukla zehirli mantarlar olarak görülür. Sözün kısası, yukarıdaki maddelerin her biri hem kendi içinde hem de hep birlikte genel bir değerlendirmeden geçirilmeli ve söz konusu mantar hakkında bilimsel bir veri elde edilmelidir. Bunun için de mutlaka bir mikologtan, alanında uzman bilim insanlarından destek alınmalıdır. Siz siz olun, marketlerde, pazarlarda onaydan geçirilmiş şekilde satılan mantarlar dışında, doğada bulduğunuz mantarları, bu alanda bir uzman değilseniz öylece toplayıp yemeyin, sağlığınızı riske atmayın.