Antalya’da son günlerde maden ocaklarındaki artış Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) toplantısında da gündeme geldi. Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği (BAİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Başkan Yardımcısı Mustafa Küçükyaman, Antalya’daki maden sektörünün mevcut durumuna ve gelecekteki olası gelişmelere dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Küçükyaman, maden sektörünün ham maddeye bağlı olduğunu belirterek, “Ham madde olmayan yerde yatırım olamaz. 2014 yılında 3 bin 500’e yakın ruhsat talebi varken, 2023 yılında bu sayı 1.000’e düştü. 2024 yılı itibarıyla toplam ruhsat sayısı 22 binden 15 bine geriledi.” dedi.
10 HEKTAR İLE SINIRLANDIRILDI
Sektördeki daralmanın, yasal ve çevresel kısıtlamalardan kaynaklandığını vurgulayan Küçükyaman, “Türkiye’de toplam 22,5 milyon hektar ormanlık alan var. Bunun yüzde 45’i maden arama ve çalışmasına kapalıdır. Ayrıca maden sahalarının genişletilmesi 10 hektar ile sınırlandırıldı.” ifadelerini kullandı. Küçükyaman, sektördeki daralmanın yerel etkilerinin yanı sıra küresel faktörlerden de etkilendiğini belirtti. Örnek olarak, Isparta’da 10 maden ocağının kapandığını ve ruhsat terklerinin başladığını dile getirdi. Bu durumun 2025’te daha da artacağını öngören Küçükyaman, Çin’in ihracatını yüzde 50 oranında azaltarak önceliğini güvenliğe verdiğini, bunun da sektör üzerindeki küresel baskıyı artırdığını ifade etti.
ELBETTE MADEN ÇIKARACAĞIZ
Küçükyaman, sektörün yüksek maliyetlerle mücadele ettiğini, iş makineleri ve diğer ekipman ücretlerinin ciddi oranda arttığını belirtti. Ayrıca, Maden Dairesi tarafından alınan yüzde 3’lük hizmet götürme bedelinin sektörü zorladığını söyledi. Ancak sektörde doğaya ve çevreye duyarlılığın öncelik haline geldiğini vurgulayan Küçükyaman, “Elbette maden çıkaracağız, ancak önceliğimiz doğa ve insan olacak. Rehabilitasyon çalışmaları çok iyi yönetiliyor; saha hazır olmadan Orman Bölge Müdürlüğü teslim almıyor” diye konuştu.
FAKİR BEKÇİ OLAMAYIZ
Antalya’nın zengin doğal kaynaklarına dikkat çeken Küçükyaman, “Zengin toprakların fakir bekçisi olamayız. Maden kaynaklarımızı değerlendirmek zorundayız, ancak bunu doğaya ve insana zarar vermeden yapmalıyız” dedi.