Antalya’da turizm sezonunun açılması ile birlikte kıyı işgalleri yeniden yaşanmaya başladı. Turizm cenneti Kundu’da bu kez bir otel denizin içerisini ve denizin üstüne loca dizerek kendi turistine sahilin yarısını kapatmıştı. Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Şube Başkanı Funda Yörük de yaşanan işgale kayıtsız kalmayarak tepki gösterdi. Kundu’da bir otel denizin içerisini ve denizin üstüne loca dizerek kendi turistine sahilin yarısını kapatmıştı. Turizm sezonunun açılmasıyla bu locaların üstü hasırla kapatıldı. Yetmedi; denize temas edecek şekilde ikinci bir loca dizisi daha oluşturuldu. Her bir locanın önüne tahtadan iskeleler yerleştirildi ve şezlonglarla donatıldı.

KAMUSAL KULLANIMA BÜYÜK TEHDİT

Yaşanan işgale tepki gösterenler arasında yer alan Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Şube Başkanı Funda Yörük, kıyılarda yapılacak tüm çalışmalar bilimsel temellere dayanması gerektiğine dikkat çekti. Antalya kıyılarında yasadışı iskeleler ve güneşlenme teraslarının doğal dokuya, deniz canlılarına ve kamusal kullanıma büyük tehdit yarattığını belirten Yörük, sahillerin özel mülkiyete konu edilemeyeceğini ifade etti.

Kundu Özel Loca (3)

HALKIN DENİZE ERİŞİMİNİ ENGELLENİYOR

İşletmelerin buradaki alanların kendi özel alanları gibi kullanmasının anayasaya aykırı olduğunu belirten Yörük, “Kıyılar Anayasa’nın 43. maddesi ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kamu yararına açık alanlar olması gereken, özel mülkiyete konu edilemeyen alanlardır. Ancak birçok turistik tesis, bu alanları kendi özel kullanımına açarak halkın denize erişimini fiilen engellemekte ve deniz ekosistemine geri dönüşü zor tahribatlar yaratıyorlar” dedi.

YAŞAM ALANI YOK EDİLİYOR

Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; denize yapılan iskele ve güneşlenme platformlarını eleştiren Yörük, “Kıyı çizgisini değiştirerek doğal kumsalların yok olmasına, akıntı rejiminin bozulmasına ve kıyı erozyonunun artmasına neden oluyorlar. Bunun yanı sıra, bu yapılar inşa edilirken kıyı ekosistemine zarar verilmekte, deniz çayırları (Posidonia oceanica gibi türler) tahrip edilmekte ve birçok deniz canlısının yaşam alanı yok ediliyor. Deniz ekosistemleri, sadece ekonomik kazanç sağlamak adına turistik tesislerin kullanımına sunulmamalı” açıklamasına yer verdi.

Kundu Özel Loca (6)

SERBESTÇE KULLANIMINA AÇIK OLMALI

Yapılan işgallerin kamusal alanların fiilen özelleştirilmesi anlamına geldiğine dikkat çeken Yörük, “Kıyı Kanunu’na göre kıyılar, deniz, göl ve akarsu kenarları devletin hüküm ve tasarrufu altındadır ve herkesin serbestçe kullanımına açık olmalı. Ancak bazı oteller, kıyı şeridini kullanarak büyük ölçekli güneşlenme platformları ve iskeleler inşa etmekte, halkın denize doğrudan erişimini kısıtlıyor. Fiilen özelleştirilen bu alanlar, kıyının kamusal kullanımını engelleyerek Anayasa ve ilgili yasalarla çelişmekte” dedi.

HEPİMİZİN SORUMLULUĞU

Kıyıların geleceğin mirası olduğunu vurgulayan Yörük, “Unutulmamalıdır ki kıyılar sadece bugünün değil, geleceğin de mirasıdır. Doğal dengeyi koruyarak, kamu yararını gözeterek ve yasaları eksiksiz uygulayarak Antalya kıyılarının korunmasını sağlamak hepimizin sorumluluğudur. TMMOB Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak kıyılarımızı korumak ve doğayla barışık, yaşanabilir kentler oluşturmak için mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadelerine yer verdi.

Funda Yörük Şehir Plancıları Odası (Şpo) Şube Başkanı

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN