Antalya yaklaşık 8 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından Antalya Balıkçı Barınağı'nda tekne bağlama yeri edinmek isteyen tekne sahiplerinden 'Rüşvet' aldıkları iddiasıyla Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas’ın da aralarında bulunduğu 7 şüpheli, 'Barınak' adlı operasyonda gözaltına alınmıştı. Şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemede serbest bırakıldı. Aralarında Cemal Talas’ın da bulunduğu 4 kişi hakkında adli kontrol ve yurt dışı yasağı kararı verildi. Kayyumla görevden uzaklaştırılan ve rüşvet aldıkları iddia edilen Antalya Balıkçı Barınağı Kooperatif Başkanı Cemal Talas sessizliğini bozdu.

SESSİZLİĞİNİ BOZDU

Operasyondan aylar sonra sessizliğini bozan Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Cemal Talas, hakkındaki iddialara tek tek cevap verdi. Operasyonda bahsi geçen iddiaları reddeden Talas, “Burada bir bahane yaratıldı. Kayyum birilerinin işine geldi. 1,5 yıldır Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü ile devam eden bir sorunumuz vardı. Bir türlü aşamadık. Antalya Balıkçı Barınağı iki kooperatif tarafından kiralandı. Kiralama olurken iki kooperatif yönetimin nasıl olacağına dair bir düzenleme yapmamış. Bakanlık da bunu istememiş. Sorun burada başlıyor. Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi pilot kooperatif seçilmiş. İki kooperatifin ortak bir kasasının olması gerekiyordu. Bu da vergi mükellefi doğuruyordu, bunu da bakanlık kabul etmedi. Esas tıkandığımız yer burası oldu. Ortak bir hesap açamadık. Biz sürekli yazarak bu sorunu dile getirdik. İki kooperatif arasında yasal olarak para akışı mümkün değil.” dedi. 

1 TL DAHİ PARA BULAMAZLAR

Kendilerine bir yol haritası gösterilmediğini ifade eden Talas, “Bizi çözümsüz bıraktılar. Bu kapsamda bize kayyum atadılar. Bu sırada bize operasyon yapıldı. Burada en ufak bir rüşvet ve yolsuzluk olmadı. Tahkikatlarda her şey meydana çıktı. Soruşturma devam ediyor. Alnımız ak. Benim birkaç tane çalışanımın usulsüz işlemleri oldu. Ben zaten operasyon öncesinde bunları ihbar ettim. Onların da süreci devam ediyor. Büyük bir operasyon olmuş gibi bize ülke geneline rezil ettiler. Tek elden eleştirilerin hedefi olduk. Bize bir söz hakkı tanınmadı. Yolsuzluk operasyonu ile kayyum atanmasının bir bağlantısı yok. 1 TL dahi kendime ya da yakınlarıma maddi kazanç sağlasam ben bugün dışarıda değil içeride olurdum. 2022’de bakanlık ile biz davalık olduk. Bizim sözleşmemiz fesih edilmişti, biz de mahkemeye verdik. O mahkeme ikiye bölündü.” açıklamasına bulundu.

YILLIK CİRO 20 MİLYON TL

Operasyon öncesinde bir seçim kararı alındığını belirten Talas, “Seçim kararı alındı askıya çıktı 10 güne kala ben ayrılacaktım hemen operasyon oldu. Biz savunmalarımızı yaptık. Mahkemede aklanacağıma inanıyorum. Rüşvet noktasında savcılık 3 ay geçmesine rağmen bir mütalaa hazırlamadı. Biz suçumuzun olmadığına inanıyoruz” dedi. Barınakta kiralama ücretleri hakkında bilgi veren Talas, “Bizim fiyatlandırmamız marinalar gibi değil. Fiyatlar özellikle bu yıl 20 kat daha düşük. Barınakta 20 metrelik bir teknenin bağlama fiyatı 85 bin TL iken şuanda diğer marinalarda 1,5 milyon TL. Biz fiyat tarifesini bakanlıktan alıyoruz. Şuanda 1800 TL’ye tekne bağlanıyor. En büyük teknenin bağlama fiyatı 100 bin TL geçmez. Kooperatifin geliri çok düşüktü, tekne sahipleri bize bağış yapmak istedi. Biz de bu bağışları aldık, devlet de bunun vergisini aldı. Bu bağışların hepsinin belgesi var. Bu rüşvet olarak algılandı. Devlet bu bağışın yüzde 25’ini vergi olarak alıyor. Bütün para akışları derneğin hesabı üzerinden olur. Başka türlü para alınamaz. Şuanda 200-300 kişi teknesini bağlamak için sırada bekliyor. Biz birçok tekne sahibini idare etmeye çalıştık. Bağışlarla derneği ayakta tuttuk. Bir sürü giderimiz vardı. Sadece 31 tane çalışanımız var. Yıllık olarak 20 milyon civarında bir para döngüsü olurdu, market ile birlikte brüt ciro 40 milyon TL” ifadelerine yer verdi. 

KAYYUM TARTIŞMASI

Avukat Volkan Yavuzlar ise mahkeme kararı olmadan barınağa kayyum atamasının doğru olmadığını ileri sürdü. Yavuzlar, “Yedek yönetim kurulları dahi görevden alındı. Biz nedenini sorduk, gizlilik var diyerek bilgi verilmedi. Burada yapılan işlem kooperatifi organsız bırakıp kayyum atanmasına sebep vermek. Yeni bir rapor geldi, bu rapor kapsamında yedek üyelerin göreve iadesinin sağlanacağını düşünüyoruz. Telafisi güç zararlar meydana geldi. Balıkçı barınağı esnafı birçok hakkından mahrum kaldı” dedi. 

TEKNE SAHİPLERİ DERTLİ

Tek sahipleri Yasemin Durukan, Birsen Dinçer, Mehmet Gerçek ise bu süreçte en çok kendileri gibi tekne sahiplerinin mağdur olduğunu savunarak, sürecin bir an önce tamamlanmasını istedi. Barınakta tekne bağlama sözleşmelerinin yapılmadığını ileri süren tekne sahipleri, “Sözleşmeler yapılmıyor barınacak yer yok kara bakımı yapamıyoruz kapasite yetersiz, kayyum sorunları çözmedi, yeni yönetimle irtibat yok, derdinizi anlayamıyorsunuz. Başka iskeleye bağlamaya da izin verilmiyor iletişim kurulmuyor. Bizimle üçüncü kişiler ile irtibat kuruyorlar” ifadelerine yer verdi.

CİMER’DEN ÇÖZÜM TALEBİ

Yasemin Durukan ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) üzerinden bir talepte bulundu. Durukan talebinde, “Yapılacak kapasite artırımı projesi hiç kimseye zarar vermez ve alan fazlasıyla müsait. Diğer marine ve limanlar buna emsaldir. Sadece yasal düzenlemeye ihtiyaç vardır.  Zaten hali hazırda kapasite genişletilmesi projesi vardı. Sadece bu projenin hayata geçirilmesini sayın devlet büyüklerimizden arz ediyoruz. Devletimize hiçbir ekstra mali yük olmadan ve balıkçılık faaliyetlerine hiçbir engel teşkil etmeden, tam tersine barınağın daha da kullanışlı ve emniyetli olması açısından özel ve ticari tekneler en önemli gelir kaynağıdır. Mevcut teknelerin kaldırılmasını istemek çözüm değildir. Çünkü Antalya ve çevresinde özellikle benim teknemin boyutunda teknelerin barınmasını sağlayacak Konyaaltı Barınağından başka hiçbir barınak veya limanda yer yoktur. Gidecek yerimiz yoktur. Konyaaltı Barınağı çok daha fazlasıyla müsait iken sadece bürokrasiye ve resmi prosedürlere takıldığı için birçok kişi mağdur olmakta” dedi. 


 

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN