Antalya’da aile hekimleri bir kez daha sokağa indi. Yeni Aile Hekimleri yönetmeliğini protesto etmek için Antalya İl sağlık Müdürlüğü önünde eylem gerçekleşti. İl Sağlık Müdürlüğü’nün önünde gerçekleşen eyleme, Antalya Tabipler Odası Başkanı Can Ertürk, Hekim Birliği Antalya Şube Başkanı Orhan Tekin, Aile Hekimleri Derneği Antalya Şube Başkanı Dilek Şahin, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçsöz, Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası adına konuşan Dr. İlkay Eren ve sağlık çalışanları katıldı.
NÜFUS 2 BİNİ AŞMAMALI
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre Hekim Birliği Antalya Şube Başkanı Orhan Tekin, bakanlığa seslenerek taleplerinin yerine getirilmesini istedi. Tekin taleplerini şöyle sıraladı: “Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı, aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Bunun için aile sağlığı merkezi sayısı artırılmalı ve hekim başına düşen nüfus 2 bini aşmamalı. Yeterli hemşire, ebe ve teknisyen görevlendirilmeli; aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli ve geliştirilmeli. Aile hekimlerine ve tüm sağlık çalışanlarına emekliliğe yansıyacak, tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde bir maaş ödemeli. Bu maaş, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuk sahibi olduklarında veya bir yakınlarını kaybettiklerinde kesintiye uğramamalıdır. Gelire katkısı yüzde 20'yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin kalitesini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmeli. Bu talepler, sağlık sistemindeki birçok sorunu çözebilecek nitelikte. Ancak bugüne kadar somut adımlar atılmaması ve şiddet olaylarının artması, hekimler ve sağlık çalışanlarını ciddi şekilde mağdur ediyor.”
HAK MAĞDURİYETİ
Daha önce de benzer taleplerde bulunarak birçok eylem yapıldığını hatırlatan Tekin, “Söz konusu eylemlerimizde, halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçirme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi ve sonuç alıncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna duyurmuştuk. Bununla birlikte, sağlıkta gün geçtikçe artan şiddet olayları da göz önüne alındığında, idarenin önleyici önlemler alma konusundaki yetersizliği, taleplerimize rağmen adaletsiz vergi oranlarının ısrarla uygulanmaya devam etmesi, geçici görevlendirmeler, nöbet ücretleri, ek ödeme adaletsizlikleri, MHRS ve muayene yükü, diş hekimlerinin MHRS baskısı nedeniyle tedavi yapamamaları, döner sermayedeki adaletsizlik, yer yer uygulanan vardiya dayatması ve diş hekimliğinde "acil" kavramı olmamasına rağmen "poliklinik devam hizmeti" adı altında 24 saat güvenliksiz koşullarda çalışmaya zorlanmaları gibi sorunlar üyelerimizin maddi ve manevi haklarını zedelemeye devam etmekte” sözlerine yer verdi.
TEDAVİ HAKKI ELİMİZDEN ALINIYOR
Bahsi geçen sorunların düzeltilmesi için iş bıraktıklarını belirten Antalya Tabipler Odası Başkanı Can Ertürk, “Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve diğer sağlık çalışanları olarak sağlık sorunlarını çözmek istiyoruz. Nitelikli bir sağlık hizmeti için her hastaya en az 10 dakika zaman ayırabilmeyi istiyoruz. Yoğun iş yükü ile günde 100 hastaya, her birine sadece 3 dakika ayırarak işlem yapmak yerine hastalarımıza tedavisi için gereken ağrı kesici, mide koruyucu ve antibiyotik gibi ilaçların yazılmasının kısıtlanması hekimlerin mesleki bağımsızlığına müdahale olduğu gibi hastalarımızın tedavi hakkının elinden alınmasıdır. Bu uygulamayı kabul etmiyoruz. Ücretlerimizin kişilerin hastane başvurusu ya da son 6 ay Aile Sağlığı Merkezi'ne başvurmayan kişi sayısı gibi bizim müdahale edemeyeceğimiz kriterlere bağlanmasını istemiyoruz. Kronik hastalık takiplerinin halen kullanılan aile hekimliği bilgi sistemleri içinde ve yeterli muayene süresi ayrılarak, hastaların gerçekten yararına olacak şekilde yapılandırılmasını istiyoruz” dedi.
YARGISAL KARARLARA UYGUN DEĞİLDİR
Ücret kriteri olarak ortaya konan hasta memnuniyetinin kriterinin ne olduğunu soran Can Ertürk, “Hekimin hastanın emrine amade olması mı? Yoksa mesleğini diplomasının verdiği güçle ve bilinçle yapmak mı? Bu şekilde hekim emeğini değersizleştirmek, onurunu rencide etmek kime ne kazandırır izahı var mıdır? Önceki iş bırakmalarda yaşandığı üzere, bu tür eylemler, Uluslararası Çalışma Örgütü'nün Sözleşmeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa Sosyal Şartı ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası uyarınca demokratik hak kullanımı niteliğindedir. Bu eylem sebebiyle sağlık çalışanlarının soruşturmaya uğratılması, yargısal kararlara uygun değildir. Bu nedenle sağlık idarecilerini de buradan hukuksuz denetimler ve soruşturmalarla çeşitli cezalar uygulanmama konusunda uyarıyoruz” diye konuştu.
MOBİNGE MARUZ KALDIK
Antalya’da 3 aydır sahalarda olduklarını belirten Aile Hekimleri Derneği Antalya Şube Başkanı Dilek Şahin, “Bu yönetmelik 29 bin aile hekimini ilgilendiriyor. Vatandaşlarımıza bir katkısı olmadığı gibi bize de yok. Nelere karşı olduğumuzu ve çözüm önerileri için sahanın bilimsel olarak hazır olduğunu deklare ettik. Diyalog İstedik iletişim, çözüm önerileri istedik. Mücadelemizi hukuki ve anayasal çerçevede sürdürmeye çalıştık olmazı tekrar tekrar hep bir ağızdan dile getirdik. Bu süreçte Bizler nelere maruz kaldık bir de bunları konuşalım. Bu süreçte vatandaşla karşı karşıya getirilmeye çalışılan bu yönetmeliğe rağmen tanı ve tedavi sorumluluğumuz çerçevesinde birçok mesleki ve maddi kaybı göze alarak kamu sağlığı yararına hizmet vermeye devam ettik. Vatandaş birtakım kotalara takılan hizmet taleplerinde yılgınlıklarını bizlerle paylaştı. Mobbing tarzında soruşturmalar ve denetlemelere maruz bırakıldık. Anayasal haklarımızdan doğan eylemlerimiz için maaşlarımız kesildi. Hakkedişlerimizde resmi olarak ödeme sözleşme yönetmeliği yürürlükte olmasına rağmen bazı kalemlerde kesintiler bazı kalemlerde değişiklikler yapıldı” dedi.
TİCARETHANE MANTIĞINDAN ÇIKARMALIDIR
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz ise, “Bu yönetmelik hekimleri ve hekimler üzerinden hemşire, ebe ve sağlık emekçilerinin tamamını yukarıda anlattığımız gibi hastaya faydası olmayan hizmetler ve kriterler üzerinden puanlamaktadır. Yetmiş puanın altında puanımız olursa sözleşmemizi feshedilmektedir. Bu şekilde hekimler puan toplayan bilgisayar oyun figürlerine dönüştürülmekte, işine son verme tehdidiyle meslek bağımsızlığı ve meslek onuru ayaklar altında alınmaktadır. Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği derhal geri çekilmelidir. Bakanlık birinci basamağı güçlendirmek istiyorsa daha ciddi sorunlarla uğraşmalıdır. Öncelikle ASM’leri ticarethane mantığından çıkarmalıdır. ASM’lerin giderleri Aile Hekimleri tarafından devletin verdiği cari giderden karşılanmaktadır. Aile sağlığı merkezlerine verilen cari gider içindeki elektrik su tıbbi malzeme asgari ücret giderleri enflasyon oranının kat ve kat üzerinde artarken cari gideri verilen memur enflasyonu kadar artış cari gideri birçok aile sağlığı merkezinde yapılan giderleri karşılayamaz hale getirdi.” şeklinde konuştu.