Antalya Orman Bölge Müdürlüğü, iki önemli orman alanını imar planı olmadan ihaleye çıkardı. Antalya Mimarlar Odası her iki ihalenin de iptali için dava açmaya hazırlanıyor. Mimarlar Odası’ndan konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle: “Antalya Konyaaltı İlçesi Gökdere Köyü Kocaköy Mevkiinde yer alan 120 bin m2’lik orman arazisi 15 Ekim 2024 tarihinde, yine Antalya Kemer İlçesinde içinde Selçuklu Av Köşkünün de bulunduğu 7540 m2’lik orman arazisi 22 Ekim 2024 tarihinde; 28 Eylül 2024 tarihli Orman Parkları Yönetmeliğine dayanılarak imar planları olmadan ihaleye çıkarılmışlardır. İhaleler ile; özellikle Gökdere-1 Konaklamalı Orman Parkında; orman ve orman ekosistemine zarar verecek rant amaçlı yoğun bir yapılaşmaya yol açacaktır. Her iki ihale ile gerçekleştirilmeye çalışılan orman parkları Anayasa, Orman Kanunu ve taraf olduğumuz Uluslararası sözleşmelere aykırıdır. Doğal ve kültürel değerler ile orman ekosistemini olumsuz etkileyecektir. Orman alanlarının rant amaçlı yapılaşmaya açılmasında kamu yararı da bulunmamaktadır.
Bu bağlamda; Sayıştay Başkanlığının Eylül 2004 Ormanların Korunması Hakkında Sayıştay Raporu;
Giriş bölümünde; “Temel öğesi ağaç olan, içerisinde çok değişik canlı türlerinin yaşam bulduğu, biyolojik bir ekosistem olan ormanlar, başlı başına bir kaynak olduğu gibi diğer kaynaklara da koruyuculuk yapmaktadır. Ormanlar, iklim değişikliğini, hava kirliliğini ve erozyonu önlemek, enerji depolamak, rekreasyon olanağı sağlamak, temiz su ve oksijen üretmek, çeşitli canlılara yaşama imkânı sağlamak, toprak-su-karbon dengesini sağlayarak doğadaki tüm sistemlerin geliştirilmesini sağlamak ve güvence altına almak gibi kolayca farkına varılamayan ve ekonomik değeri ölçülemeyen çok sayıda yaşamsal fonksiyonu yerine getirmektedir. Tespiti yer almıştır.
Yine raporda; 6831 sayılı Orman Kanunun 17’nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca orman alanlarında çöp döküm alanı, toptancı hali, mezar yeri, spor tesisleri, vakıf üniversiteleri, askerî tesisler gibi ormanlık alanlarda yapılma zorunluluğu tartışılabilir yatırımlar için izin verilmesi orman varlığının azalmasına yol açmış, izin taleplerinin değerlendirilmesinde, izin konusunun ormana en az zarar vermesini sağlayacak bir sistem kurulamamıştır. “Kamu yararı” kavramının tanımlanmaması ve hangi şartlarda gerçekleşeceğinin belirlenememesi, orman alanlarına yapılacak tesislerin sağlayacağı kamu yararı ile bu alanların orman olarak kalmasının sağladığı yararın kıyaslanamaması, bu gerekçeyle verilen izinlerin önemli bir kısmını tartışılabilir hale getirmiştir. Raporun Orman Alanlarında Verilen İzinlerin Ormanlara Etkisi başlıklı bölümü Sonuç ve Öneri başlığı altında;
Orman alanlarında değişik yatırım ve tesisler için izin verilmiştir. Bu uygulama, izin verilen sahaların az veya çok ormansızlaştırılmasına yol açmaktadır. Verilen izinler arasında, çöp döküm alanı, toptancı hali, mezar yeri, spor tesisleri, vakıf üniversiteleri, askerî tesisler gibi ormanlık alanlarda yapılması zorunluluğu tartışılabilir yatırımlar da bulunmaktadır. İzin taleplerinin değerlendirilmesinde, izin konusunun ormanlık alanda gerçekleştirilme zorunluluğunu, talep edilen sahanın ihtiyaç duyulan büyüklükte olup olmadığını tespite yönelik, bir başka ifade ile ormana en az zarar vermeyi sağlayacak bir sistem kurulamamıştır.
“Kamu yararı” konusunun tanımlanmamış, hangi şartlarda gerçekleşeceğinin belirlenmemiş olması, orman alanlarına yapılacak tesislerin sağlayacağı kamu yararı ile ormanların orman olarak kalmasının sağladığı yararların karşılaştırılmasına yönelik bir değerlendirme yapılmaması, bu gerekçeyle verilen izinlerin çoğunu tartışılabilir hale getirmiştir. Denilmektedir. Sayıştay raporunda belirtilen olumsuzluklar ve öneriler göz ardı edilerek orman, orman ekosistemi ve çevreye zarar verecek ihalelerle ormanlarımız, ormanı korumakla görevli Orman Genel Müdürlüğünce rant amaçlı yoğun yapılaşmaya açılmaktadır. Anayasamız 169 maddesinde; Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir.
Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz. Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz….” hükümleri düzenlenmiştir. Hem Anayasa’da hem Orman Kanununda Ormanları korumak, geliştirmek, ormanda yaşayan hayvanları, çevreyi ve ekosistemi korumak ve boş alanları ağaçlandırmak Tarım ve Orman Bakanlığının başlıca görevi olmasına karşın, ihalelere konu orman alanları ve çevresine büyük zararlar verecek orman parkı kararı açıkça Anayasa ve Orman Kanununa aykırıdır.
Yukarıda açıklanan Anayasa, Orman Kanunu ve taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesine aykırı olarak ormanlarda, imar planları yapılmadan yoğun yapılaşmaya olanak tanıyan ORMAN PARKLARI YÖNETMELİĞİ yayımlanmıştır. Bu Yönetmelikle, orman alanlarında koruma öncelikli politikaların artırılması yerine, çevre ve kıyı alanlarında olduğu gibi kâr amaçlı özel şirketlerin gelirini artıracak şekilde rant amaçlı düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. Ormanlar, imar planları olmadan yapılaşmayı artıran park alanlarına dönüştürülmektedir. Bu ihalelerin dayanağı da bu yönetmeliktir.
Sayıştay Raporunda da belirtildiği gibi orman alanlarında, ormanlara ve orman ekosistemine zarar veren, ormansızlaşmaya neden olan çöp döküm alanı, toptancı hali, mezar yeri, spor tesisleri, vakıf üniversiteleri, askerî tesisler, taş ocakları, kum çakıl ocakları ve maden arama izinleri verilmiş ve verilmektedir. Şimdi de bu yönetmelik ile orman ve orman ekosistemine zarar verecek, ormansızlaşmaya neden olacak imar planları da olmadan konaklamalı veya konaklamasız Orman Parkları izinleri verilmekte ve verilecektir.
Diğer yandan ihalelerin diğer dayanağı olan 2886 Devlet İhale Kanununun 2. Maddesi 5 fıkrasında; “Arsası temin edilmemiş, mülkiyet ve kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış olan ve gerekli olduğu halde imar durumu, tip yapılarda tatbikat, diğerlerinde avan projeleri ve bunlara dayalı keşifleri bulunmayan yapım işlerinde ihaleye çıkılamaz” denilmektedir. Kanunda gerekli imar planı, (ki imar planı olmayan yerlerde yapılaşma izni verilemez) imar uygulaması ve projesi olmadan ihaleye çıkılamaz denilmesine karşın plansız, projesiz ihalelere çıkılmıştır.
Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak Antalya Orman Bölge Müdürlüğünü uyarıyoruz. Ormanlarımıza ve orman ekosistemine büyük zararlar vereceği, ormansızlaşmaya ve çölleşmeye neden olacağı açık olan ve 15 Ekim 2024 tarihinde ihalesi yapılacak olan “Gökdere-1 Konaklamalı Orman Parkı” ve 22 Ekim 2024 tarihinde 7540 m2’lik Kemer’deki Orman Parkı yukarıda açıklamalarımızdan da açıkça anlaşılacağı üzere Anayasa, Orman Kanunu ve Uluslararası sözleşmelere aykırı olduğundan ivedilikle iptal edilmesi gerekmektedir. İhalenin gerçekleşmesi halinde, Anayasa, Orman Kanunu ve taraf olduğumuz Uluslararası Sözleşmelere aykırı olan ihalenin ve yine Anayasa ve Orman Kanununa aykırı olan ihalelerin dayanağı Orman Parkı Yönetmeliğinin iptali istemiyle yasal yollara başvuracağımızı, Öncelikle ihaleye katılacak şirketlerin, ilgililerin ve halkımızın bilgisine sunarız”