Turizm kenti Antalya kıyılarında her yıl olduğu gibi deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ısırma vakaları yeniden başladı. Kentin çeşitli kıyılarında yaşanan iki farklı olayda 2 vatandaş yaralandı. Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, deniz kaplumbağalarının ısırma vakalarının iki nedenden kaynaklandığını bunlardan ilkinin Lara-Belek bölgesinde gerçekleştiğini bildirdi. Bu bölgedeki ısırma vakalarının genellikle öğle sonu gerçekleştiğini belirten Gökoğlu, öğle sonu sert esen rüzgarla sığ olan denizin bulanması ve kaplumbağanın görüşünün kısıtlanması nedeniyle beyaz olan insan tenini denizanasına benzeterek vakayı gerçekleştirdiğini bildirdi.
“VATANDAŞLARIMIZ AKŞAM SAATLERİNDE BURADA GEZMESİN"
Özellikle bu dönemin Caretta caretta'ların denizden çıkarak karaya yuvalama dönemi olduğu ve erken bırakılan yumurtalardan da çıkışına dikkat çeken Gökoğlu, “Özellikle akşam sahillerde insan yoğunluğunun azalması gerekir. Vatandaşlarımız akşam saatlerinde burada gezmesin. Otellerin ışıklarını mümkün olduğunca kapatılsın. Kıyıda Caretta caretta gören kişiler asla müdahale etmesin. O çıkacak, kumu kazacak ve uygun bir bölgede yumurtlama işlemini gerçekleştirecek” dedi.
“BU VAKALAR DOĞA İLE İÇ İÇE YAŞAMANIN BİR SONUCU"
Diğer vakanın ise kaplumbağaların insan kaynaklı beslenmesi nedeniyle gerçekleştiğini bildirdi. Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre beslemeye alıştırılan kaplumbağaların insanı görünce yakınına geldiğini ve yem verilmeyince de vakayı gerçekleştirdiğini söyledi. Bu vakaların doğa ile iç içe yaşamanın bir sonucu olduğunu belirten Gökoğlu yaz mevsiminde tüm sahillerin insanla dolmasının ve bu hayvanların yaşam alanlarına müdahalesinin sonucudur şeklinde bir açıklamada bulundu. Denizin, deniz yaşamına ait olduğunu belirten Gökoğlu, falezlerdeki mağaralarda bile insanların olmasına tepki gösterdi. mIsırma vakalarının bir anlamda da yaşam alanlarına müdahaleye tepki olabileceğini söyledi.
“25-30 YILDA CİNSEL OLUĞUNLUĞA ULAŞMA SÜRESİ VAR"
Deniz kaplumbağalarının en çok yumurta bıraktığı alanların Antalya sahilleri olduğunu belirten Gökoğlu, “Popülasyon iyi ve dinamik durumda. Önceki sayılar nedir bilmiyoruz. Bazı carettalar gezici, gezerler. Carettaların özelliği mutlaka doğdukları kumsala gelip ileri dönemde burada yumurta bırakıyor. 25-30 yılda cinsel olgunluğa ulaşma süresi var. İnsandan daha da uzun süre yaşayabiliyorlar” diye konuştu.
“DAHA ÇOK BEYAZ TENLİLERİ ISIRIYOR"
Son günlerde artan ısırma olaylarına da değinen Gökoğlu, “Bu tür vakalar daha çok insanların müdahale ettiği yerde karşımıza çıkıyor. Dalyan bölgesinde, bizim kıyımızın bazı bölgelerinde deniz kaplumbağasını insanlar elle beslemeye çalışıyor. Bunu yapmasınlar. Bunu yaptığınız zaman hayvanın doğal beslenme döngüsünü saptırıyorlar. İnsanın verdiği hazır yiyeceğe gelirse bir süre sonra vermediğiniz zaman istemek için tepki gösterecektir. Vakalar genel olarak akşam saatlerinde yaşanıyor. Akşam saatlerinde denizlerde bir bulanıklık oluyor ve hayvanlar insanı o bulanıkta seçemiyor. Bu zamanda beyaz tenlileri özellikle ısırma vakaları oluyor. Bu öldürücü değil, kimse korkmasın. Vatandaşlarımız rahatlıkla denize girsin” açıklamasına yer verdi.
“DAHA ÇOK SIĞ YERLERDE ISIRMA VAKALARI GÖRÜLÜYOR"
Özellikle Belek-Lara kumsallarında karaya daha çok deniz kaplumbağası çıktığını belirten Gökoğlu, “Çıralı’da bu vaka yok. Daha çok denizin sığ olup bulandığı yerlerde ısırma oluyor. Sıkma şeklinde bir ısırma olduğunu insanın verdiği tepkinin farkına vardığı zaman oda bırakıp kaçıyor” dedi. Kaplumbağaların varlığı orada yaşanabilecek temiz bir çevrenin olduğunun göstergesidir diyen Gökoğlu vatandaşlarımız rahatlıkla denizlerine girmelerini önerdi.
