Antalya'nın Göynük Değirmendere Mahallesi'nde pazartesi günü saat 21.00 sıralarında çıkan ve tam 90 saat boyunca devam eden yangın, çevreyi adeta cehenneme çevirdi. Yaklaşık 400 hektarlık bir alanı kül eden yangın, arazinin kayalık ve sarp yapısı sebebiyle karadan müdahaleye kapalı olduğundan dolayı, tamamen havadan yapılan müdahalelerle kontrol altına alınabildi.
“2 bin sorti ile 8 bin tona yakın su atışı gerçekleşti. Yangın, 90’ıncı saatte kontrol altına alındı.”
Yangının ardından kül olan toprakların soğuması için hava araçlarıyla su atışları devam ediyor. Tüm bu çalışmalar, üzücü bir tablonun daha görünür hale gelmesine sebep oldu. Yangın sonrasında yaşamını yitiren bir bukalemun, ormanda soğutma çalışmalarına destek veren gönüllüler tarafından bulundu.
TURİSTLERİN DİKKAT ÇEKEN DESTEĞİ
Ancak bütün bu kederli tablonun ortasında, umut ve destek dolu bir mesaj da vardı. Rus pilot Andrey Zakharov, yangınla mücadele ve ardından soğutma çalışmalarında görev alırken, sahilde taşlarla yazılmış bir mesajla karşılaştı.
“Soğutma çalışmaları sırasında Kemer açıklarında helikoptere su almak için uçuş yapan Zakharov sahilde taşlarla yazılan 'Kolay gelsin' ifadesiyle karşılaştı. Sahilin fotoğrafını çeken pilot Zakhravoz, “Bugün Kemer sahilinde böyle bir yazı gördüm. İyi şanslar" ifadeleriyle sosyal medya hesabından paylaştı.”
Bu basit ama anlamlı mesaj, büyük bir felaketin ortasında bile insanoğlunun dayanışma ve sevgi dolu ruhunun ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. Böylesi bir durumda bile moral verici bu jest, turistlerin ve yerel halkın, korku dolu saatler boyunca gösterdikleri dayanışmanın bir sembolü oldu.
YANGININ ARDINDAN GERİYE KALANLAR
Yangın sonrasında geriye bıraktığı manzara hüzün dolu olsa da, bu hikayede insanlık durumunun parıldayan bir yanı da var. Turistlerin ve yerel halkın bir araya gelip, yangınla mücadele edenlere destek mesajı göndermesi, insanlık durumunun parlak bir yanını temsil ediyor. Aynı zamanda, bu felaketler karşısında alınması gereken önlemlerin ve daha sürdürülebilir bir çevre politikasının önemini de hatırlatıyor. Yangınların ardından kalan bu tablo, doğanın ve insanlığın ne kadar hassas ve birbirine bağlı olduğunu bir kez daha gösteriyor. Bu nedenle, her birimiz, doğayı ve hayatı koruma konusunda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeliyiz. Ancak bu şekilde, gelecekte bu tip trajedileri önleyebilir ve daha yeşil, daha sürdürülebilir bir dünya için mücadele edebiliriz.