Antalya'da genişleme başvurusu yapan kalker ocağının sınırı, bölgede bulunan ve Bizans dönemine tarihlenen Karaindibi Mağarası'na dayandı. Genişleme çalışmasında her patlatmada 120 kilogram dinamitin kullanılacağı ocağın, aşı boyasıyla yapılan geyik, karaca figürleri ve yazıtın yer aldığı mağaraya zarar vereceğini belirten Geyikbayırı Yaşam Platformu üyeleri, başvurunun kabul edilmemesi için kampanya başlattı.

18 YILDA 5 KEZ FAALİYET ARTIRIMI YAPILDI 

Konyaaltı ilçesi Hacısekiler Mahallesi'ndeki vadide bulunan ve 1997 yılında yapılan çalışmada duvarlarında resimler ve yazıtlar olan Karaindibi Mağarası, kültür envanterine kaydedildi. O tarihten itibaren bir çalışma yapılmayan mağaranın yakınına 2006 yılında, kalker ocağı ruhsatı verildi. Yerleşime 355 metre uzaklıkta ve Antalya Semenderi'nin (Lyciasalamandra antalyana) yaşam alanı yakınına kurulan ocak, 18 yılda 5 kez faaliyet artırımı yaptı.

GENİŞLETME ÇALIŞMALARI BİNLERCE YILLIK MAĞARAYA YAKLAŞTI 

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna gerek duyulmadan yapılan genişleme çalışmaları sonucunda ocağın faaliyetleri, Bizans dönemine tarihlenen, binlerce yıllık mağaraya yaklaştı. Son olarak geçen ay bir genişleme başvurusu daha yapıldı. 67 bin 400 metrekare genişlemenin planlandığı alan, mağaraya 150 metre kadar yaklaşacak. Son başvuru dosyasında, ocakta her patlatma işleminde 120 kilogram dinamit kullanarak, ayda 5 patlatma yapılacağı belirtildi.

ŞU ANA  KADAR 5 BİN İMZA TOPLANDI 

Başvurunun ardından Geyikbayırı Yaşam Platformu, ocağın genişlemesinin çevreye ve tarihi mağaraya zarar vereceğini belirterek genişlemenin onaylanmaması için ilgili kurumlara başvurularda bulundu. Mağarada bulunan geyik resimlerinin dünya kültür mirası açısından korunması gereken bir hazine olduğunu belirten platform üyeleri, ocağın genişlemesine karşı imza kampanyası da başlattı. Şu ana kadar 5 bin imza toplandı.

"MAĞARANIN BÜTÜNLÜĞÜ YOK OLABİLİR"

Ocağın tarihi mağaranın sınırlarına kadar geldiğini belirten Geyikbayırı Yaşam Platformu sözcüsü Özgür Atasayar, “Bu ocak, 2006 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. O tarihten bu yana defalarca alan genişlemesi yaptı. Şimdi ise Antalya Kültür Varlıkları envanterinde olan ve tescillenmiş mağaranın sınırlarına dayanıyor. Bu mağaranın içerisinde duvar resimleri ve Bizans dönemine ait olduğu düşünülen yazıtlar var. Halihazırda ocakta yapılan patlatmalar nedeniyle mağarada çatlaklar, sarkıtlarda kırıklar oluştu. Şu an 7 hektarlık, 9 futbol sahası büyüklüğünde yeni bir genişleme talep edildi. Bu genişleme kabul edilirse mağaraya 150 metre kadar yaklaşmış olacak ve mağaranın bütünlüğü tamamen yok olabilir. Burada patlatma ile kayalar patlatılacak" dedi.

EKOLOJİK TÜRLER DE TEHLİKE ALTINA GİRECEK 

Bölgenin aynı zamanda endemik türlere de ev sahipliği yaptığını söyleyen Atasayar, “Mağaranın yanı sıra, bu vadi ekolojik anlamda çok değerli. Aynı zamanda kent merkezine de çok yakın mesafede. Sadece bu vadide yaşayan Antalya semenderi var. Proje tanıtım dosyasında bu semenderden hiç bahsedilmemiş. Bu ocak 2006'dan bu yana 5 kez faaliyet artırımı yapmış, ancak 1 kez bile ÇED istenmemiş. Bu vadi boyunca sıra sıra taş ocakları mevcut. Bu ocakların kapatılması ve bölgenin rehabilite edilmesini konuşmamız lazım. Biz kapasite artırımının durdurulması için dilekçelerimizi verdik" diye konuştu. Firma yetkilileri ise başvurularının kabul edilmediğini öğrendiklerini, ancak resmi yazının henüz kendilerine ulaşmadığını kaydetti.

Kaynak: DHA