Ramazan ayının, kardeşliğin pekiştiği, birlik ve beraberliğin daha da kuvvetlendiği bir ay olduğunu ifade eden Antalya İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya, mübarek ay boyunca yardımlaşmaya dikkat çekti. Yalçınkaya, “Ramazan-ı şerifin heyecanını hissettiğimiz şu günlerde Kudüs hâlâ mahzun, Gazze yine kan ağlıyor, Doğu Türkistan’da zulüm devam ediyor. Dünya üzerinde nice Müslüman, sahurun huzurundan, iftarın sevincinden mahrum. Rahmet ayı Ramazan, bizi, zulüm altındaki kardeşlerimize el uzatmaya, maddi ve manevi bütün imkânlarımızı onlar için seferber etmeye çağırıyor” dedi.
ZULÜME DİKKAT ÇEKTİ
Antalya İl Müftüsü Nazif Fethi Yalçınkaya, mübarek Ramazan ayı dolayısıyla önemli açıklamalarda bulundu. Birlik ve beraberliğin yanında, yardımlaşma ve zekatın önemine dikkat çeken Yalçınkaya, islam ülkelerinde devam eden zulümlere dikkat çekti. “Ramazan-ı şerifin heyecanını hissettiğimiz şu günlerde Kudüs hâlâ mahzun, Gazze yine kan ağlıyor, Doğu Türkistan’da zulüm devam ediyor” şeklinde konuşan Yalçınkaya; “Peki, bizler, Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanabiliyor muyuz? Onun rehberliğinde örnek bir insan ve Müslüman olabiliyor muyuz? Ramazan, oruç ayıdır. Oruç, bedenimize sıhhat, gönlümüze huzur veren eşsiz bir ibadettir. Günahlara ve kötülüklere karşı bir kalkandır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Sizden biriniz oruçluyken kötü söz söylemesin, kavga etmesin. Ona birisi sataşır veya kötü söz söylerse, ‘ben oruçluyum’ desin.” Ramazan, bizi, tüm azalarımızla oruç tutmaya, her türlü kötülük ve günahtan arınmaya çağırmaktadır” dedi.
DARGINLIKLAR SONA ERSİN
“Peki, bizler, kavgadan, kin ve nefretten, kul ve kamu hakkı yemekten, Müslümana yakışmayan bütün olumsuzluklardan uzak durmaya hazır mıyız” şeklinde açıklamalarda bulunan Yalçınkaya sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ramazan, hanelerimizi bereketlendiren, camilerimizi şenlendiren, gönüllerimizi huzura erdiren bir aydır. Oruçla takvaya ulaştırmaya, tövbe ile günahlarımızdan arındırmaya gelir. Dargınlık ve kırgınlıkları sonlandırmaya, aramızda muhabbet köprüleri kurmaya gelir. Ramazan, anne ve babamızın, eş ve çocuklarımızın, akraba ve komşularımızın gönüllerini yapıp dualarını almamız için gelir. Teravih namazlarımızı ailelerimizle birlikte camide kılmamız, okunan mukabelelere iştirak etmemiz, çocuklarımıza ibadet alışkanlığı kazandırmamız için gelir. Öyleyse gönüllerimizi, evlerimizi, mahallelerimizi ve şehirlerimizi bu kutlu misafire hazır hale getirelim. Getirelim ki Ramazan bizden hoşnut olsun. Rabbimizin rızasını kazanmamıza, günahlardan arınmamıza vesile olsun.”