Uzmanlar tavuk dönerin bilindik ve güvenilir yerlerden tüketilmesi gerektiğini söyledi. Sektörde faaliyet gösteren işletmeler ise tavuk dönerin yaz aylarında 3 saatten fazla takılı kalmaması gerektiğini, sürekli yenileme işlemi yaptıklarını belirtiyor.
100 GRAM TAVUK DÖNER 40 İLE 90 LİRA ARASINDA DEĞİŞİYOR
Birçok yerde görülen ve sayıları artan tavuk döneri ucuz fiyata satan dükkanlar şüphe uyandırırken, dönerciler arasındaki fiyat farkı akılları kurcalıyor. Halk sağlığı uzmanlarının da zaman zaman gündeme getirdiği ucuz tavuk döner sağlığımızı tehdit ediyor olabilir. Tavuk dönerci ve kebapçıların artmasıyla birlikte fiyatlarda önemli farklar ortaya çıkmaya başladı. Kentte tavuk döner normalde 80 lira ile 100 lira arasında satılırken, bazı satıcılar döneri 40 liradan, bazı satıcılar ise 30 liradan satıyor.
TAVUK ETİ KISA SÜREDE BOZULUYOR
Uzmanlar, özellikle piyasada 30 liraya bile satılan tavuk dönerlere dikkat çekerken, riskin fazla olduğunu ve yemeden önce iki kez düşünmemiz gerektiğini belirtiyor. Tavuğun kilogram fiyatı belli, dolayısıyla bir porsiyon tavuk dönerin maliyeti de bilinen bir gerçek. Bir de buna dükkan, personel, ekmek, elektrik, su gibi maliyetleri de eklersek rakamlar üst düzeylere çıkar. Dolayısıyla piyasada çok düşük fiyata satılan tavuk dönerlere şüpheyle yaklaşmak ve bu yiyeceklerden kesinlikle uzak durmak gerekiyor. Firmaların da o gün satılmayan tavuk dönerleri imha etmeleri, kalan kısım varsa ertesi gün değerlendirmeye çalışmamaları en doğru hareket olarak nitelendiriliyor. Tavuk etinin çabuk bakteri üreten ve bozulan bir besin olduğunu da düşünürsek, hatalı ürünlerin ölümcül sonuçlar doğuracağını da tüketicilerin unutmaması gerekiyor. Tavuk döner, bir şişin ortasında akşama kadar beklediği zaman rengi değişir ve bakteri üretmeye başlar, böylece tavuk zehirlenmeleri oluşur ve bu insanı ölüme götürüyor.
TÜKETİCİLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR
Uygun şartlarda üretilip satılmayan tavuk dönerin zehirlenmelere ve hastalıklara neden olabileceğini belirten uzmanlar, tüketicilerin de bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini belirtiyor. Devlet denetim mekanizmalarının yanı sıra tüketicilerin de güvenilmeyen ürünleri satın almamasının bir yaptırım olacağına dikkat çekerek, “Hatalı ürünleri satın almaz, bunları satan işletmeleri tercih etmezsek bu ürünler satılmayacak ve üretimi de yok olacaktır” görüşünü savunuyor.
