CHP'nin eğitim alanında yaşanan sorunlar için başlattığı 'Eğitim Maratonu’na Antalya'dan da destek geldi. Attalos önünde yapılan açıklamaya CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, CHP Antalya Milletvekili Aykut Kaya, ilçe örgütleri, CHP'li belediye başkanları ve çok sayıda partililer katıldı. 

"ÜLKEMİZİN EN DERTLİ VE EKSİK ALANI EĞİTİM" 

CHP'nin eğitim sistemindeki yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla saat 10.00'da başlattığı 'Eğitim Maratonu' 24 saatin ardından aynı saatte sona erdi. CHP Antalya Örgütü de yaptığı açıklamayla destek verdi. Attalos önünde açıklama yapan CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, "Eğitim konuşmak için ne 24 saat ne de 48 saat yeterli değil. Çünkü eğitim sistemimiz maalesef bugün ne çağdaş ne laik ne bilimsel ne de kamusal bir hizmet anlayışına sahip. Bir çıkış yolu yok, nereye giderseniz gidin ülkemizin en dertli ve en eksik alanı eğitim. Gün geçtikçe de eğitim alanındaki bu dertler ve sorunlar, eksiklikler hatta yanlışlıklar devam etmeye, ettirilmeye çalışılıyor. AKP iktidarı, bilerek ve isteyerek, kasti bir biçimde ülkemizde eğitimi baltalamıştır.  Liyakatsiz atamalarla, eğitim sistemimizin niteliği yerle bir edilmiştir. Eğitim dinselleştirilmiş, piyasalaştırılmıştır.  Köy okulları ve yatılı okullar kapatılmış, çocuklarımız kilometrelerce uzaklardaki okullara, taşımalı eğitime mecbur edilmiştir” dedi.

"EĞİTİM 2002 YILI ÖNCESİNE GÖRE GERİ GİDİLMİŞTİR"

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ne bilimsel verilerle karşı çıktıklarını belirten Kamacı, “Bugün ülkemizin gençliği sınavlarda her yıl daha düşük ortalama yapmaktadır. Uluslararası ölçme değerlendirme sonuçlarına göre 2002 öncesine göre geriye gidilmiştir. Eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe her geçen yıl düşürülmüştür. İktidar, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli gibi çağdışı ve laiklik karşıtı uygulamalar ile uğraşmakta, gerçek sorun ve sıkıntıları görmezden gelmektedir. Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın iddialarının aksine, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne bilimsel verilerle karşı çıkmaktayız. Çünkü bu program; ihtiyaç analizi yapılmadan hazırlanmıştır, eğitim programları geliştirme ilkelerine ve akademik etik kurallarına uygun değildir. Programın tartışılması için yeterli süre verilmemiş, geri dönüşler için doğru araçlar tanımlanmamıştır” ifadelerini kullandı. 

"ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ İTİBARSIZLAŞTIRDI" 

Son yıllarda atılan adımların öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırdığını söyleyen Kamacı sözlerine şöyle devam etti:

“İktidarın, kindar ve dindar nesil yetiştirme idealiyle başlattığı bu süreç, makbul ve itaatkar nesil yetiştirme istemiyle sürdürülmektedir. Bunun karşısında partimiz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli için Danıştay’a iptal ve yürütmeyi durdurma davası açmıştır. 2002 yılında 68 bin olan atanmamış öğretmen sayısı AKP iktidarında 1 milyona yükseltilmiştir. Yoksulluk sınırının altında maaşlarla; ücretli, sözleşmeli, aday öğretmen, öğretmen, uzman, başöğretmen ünvanlarıyla aynı dersi veren ama farklı maaş alan altı farklı öğretmen yaratılmış, öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırıldı.  11 Nisan 2023’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim beyannamesini açıklarken, kamuda işe alımlarla ilgili mülakatın kaldırılacağını söylemişti. Maalesef bir seçim vaadi olarak kalan mülakatlar, şimdiki Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından ‘mülakat gibi mülakat yapacağız’ söylemiyle devam ettirilmekte.”

"2,3 MİLYON ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ OKULU BIRAKMAK ZORUNDA KALDI" 

2,3 milyon üniversite öğrencisinin okul kazansa bile yoksulluk nedeniyle okuluna devam edemediğini ifade eden Kamacı, “Öğrencilerin sosyal etkinlikleri dahi izne tabi tutulmuş ve engellenmiştir. Anayasa Mahkemesi CHP’nin başvurusu üzerine verdiği kararda, üniversite rektörlerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanması kararını Anayasa’ya aykırı bulunmuştur.  Üniversiteliler için yurt sorunu bir barınamama sorununa dönüşmüş, yoksulluk gençlerimizin üniversiteyi kazansa bile gidememesine sebep olmuştur. Yüksek Öğretim Kalite Kurulu’na göre 2015 ile 2022 arasında 2,3 milyon üniversite öğrencisi okulu bırakmak zorunda kaldı.  Mesleki eğitim, Türkiye’nin eğitim gündeminin ana konularından biri olmaya devam etmektedir. MESEM’lerle çocuklarımız iş öğrenen değil, iş gören kişiler haline getirilmiştir. Çocuklarımız 4 gün işe 1 gün okula denerek okullardan uzaklaştırılmış, üzerine bir de yasal olmayan şekilde okul saati dışında ve hafta sonlarında ağır işlerde çalıştırıldı” sözlerine yer verdi. 

"ÇOCUKLARIMIZI VE GENÇLERİMİZİ AKP'NİN KARANLIĞINA TESLİM ETMEYECEĞİZ" 

“22 yıllık AKP iktidarının eğitim sistemimizde yarattığı tahribatı gerek sokaklarda gerek Meclis’te gerek yargı yoluyla, olduğumuz her yerde dile getirmeye ve mücadele etmeye devam edeceğiz" diyen Kamacı sözlerini şöyle son verdi:

"Cumhuriyet Halk Partisi olarak, eğitim mücadelemiz dün ve bugün olduğu gibi yarın da devam edecek. Çocuklarımızı ve gençlerimizi AKP’nin karanlığına teslim etmeyeceğiz. Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder.” Laik, bilimsel, nitelikli, demokratik, kapsayıcı ve kamusal eğitim haktır.” 

Muhabir: VİLDAN ÖZKAN