Her Cuma okul çıkışlarında ve resmi törenlerde okunan, “Korkma” diye başlayan İstiklal Marşı 103 yıl önce bugün kabul edildi. 12 Mart 1921 tarihinde kabul edilen İstiklal Marşı aradan 103 sene geçmesine rağmen hala ilk günkü gibi büyük bir çosku ve hevesle okunmaya devam ediyor. İşte İstiklal Marşı’nın hikâyesi.

Kurtuluş Savaşı’nın devam ettiği 1921 yılında Türk milletinin milli bir marşa ihtiyacı vardı. Milli Eğitim Bakanlığı, milli bir marşın doğmasına yardımcı olmak amacıyla 1921 yılında bir yarışma düzenledi. Ödül ise 500 liraydı. O dönemde verilen bu ödülün miktarını yüksek bulanlar oldu ve sebeple miktarının 100 liraya düşürülmesini önerildi fakat bu öneri kabul edilmedi. 

HİÇBİR ESER KABUL EDİLMEDİ

Yarışmaya katılan eserlerin hiçbiri kabul görmedi. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ise "Milletin başarılarının para ile övülemeyeceğini" düşünüyordu ve  bu yüzden yarışmaya katılmamıştı. Fakat hiçbir eser milli marş olabilecek kalitede olmayınca dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey onu bu yarışmaya ikna etmeye çalıştı. 5 Şubat 1921 tarihinde gönderdiği davet mektubu ile milli şairi, Türk milletinin milli marşını yazmaya davet etti. Bu teklifi geri çeviremeyen Mehmet Akif Ersoy, o dönemde İstanbul'dan uzakta olan Taceddin Dergâhındaki odasında, Türk ordusuna ve milletine duyduğu inanç ve bağlılıkla İstiklal Marşı'nı kaleme aldı. Mehmet Akif, geceleri yazdığı bu şiiri ertesi günlerde Maarif Vekili Hamdullah Suphi Bey'e teslim etti. 

İSTİKLAL MARŞI’NIN BESTELENMESİ

İstiklal Marşı, önce cephede askerler arasında okutuldu ve büyük bir beğeni topladı. 17 Şubat 1921 tarihinde gazetelerde yayınladı Daha sonra, Meclis tarafından ele alındı ve Mehmet Akif Ersoy'un şaheseri coşkulu alkışlarla eşliğinde kabul edildi. Marşın seçilmesi bile bu kadar zor olurken bestelenmesi ve çalınmaya başlaması daha da zordu. Önce ülke savaş içinde olduğu için besteleme işlemi iki yıl ertelendi. 1924 yılında Ankara'da yapılan seçici kurul toplantısında 24 besteci katıldı ve seçilen isim Ali Rıfat Çağatay'ın bestesi oldu. Bu beste 1924 yılından 1930 yılına kadar çalındı. Ardından dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün bestelediği ve günümüzde de kullanılan hali ile değiştirildi.

Çocuklarına adanmış bir ömür! 4 çocuğu da ALS hastası Çocuklarına adanmış bir ömür! 4 çocuğu da ALS hastası

OSMAN ZEKİ ÜNGÖR KİMDİR

Osman Zeki Üngör, 1880 yılında İstanbul'da doğdu. Beşiktaş Askeri Rüştiyesindeki askeri eğitiminin ardından 1891'de Osmanlı saray bandosuna girerek müzik öğrenimi gördü. Yeteneğiyle II. Abdülhamid'in dikkatini çeken Üngör, konser kemancısı olarak yetiştirildi. Esas ününü ise Mehmet Akif Ersoy'un İstiklâl Marşını besteleyerek elde etti. Bu başarısının yanı sıra Türkiye’nin müzik tarihinde orkestra şefliği, konser keman sanatçılığı ve senfonik orkestra kuruculuğu gibi ilklere sahip olup Batı müziğinin Türkiye’de gelişmesine katkı sundu. Cumhuriyet'in ilanından sonra orkestrası ile Ankara’ya gidip 11 Mart 1924 günü şehrin tarihindeki ilk senfonik konseri verdi. 1934 senesinde sağlık nedeniyle emekliye ayrılan Üngör; 28 Şubat 1958’de İstanbul’da vefat etti. Cenaze töreninde, Mehmet Akif’ten sonra, özel izinle İstiklal Marşı çalınan ikinci isim oldu.

Muhabir: TAHSİN CAN ÖNALP