Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) gazeteciler ile bir araya gelerek gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Ahmet Davutoğlu’nun gündeminde Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, sokak eylemleri, ekonomi, hükümetin eylemleri, çiftçi ve esnafın yaşadığı sıkıntılar, Suriye’de yaşanan gelişmeler ve kendisine yönelik olası bir gözaltı kararı vardı.
"FİKİR ÖZGÜRLÜĞÜ YOK"
Ahmet Davutoğlu konuşmasına Amerika’da şafak operasyonu ile gözaltına alınan ve nerede tutulduğuna dair şuana kadar hakkında bir bilgi bulunmayan Rümeysa Öztürk oldu. Ahmet Davutoğlu, “Maalesef dünya ölçeğinde başta Gazze olmak üzere birçok yerde zulüm var. Amerika’da Rümeysa kızımızın gözaltına alınmasına çok üzüldük. Bir gencin Amerika’da fikir özgürlüğü yok. Gençler hemen her yerde benzer sorgulamalar ile karşı karşıya kalıyor. Fikir özgürlüğünün olmadığı yerde düşünce özgürlüğü olmaz. Biz bu ay içerisinde lüks salonlarda hiç ihbar yapmadık. Son sahurumuzu bu sabah halde yaptık” dedi.
"BÜTÇE AÇIĞI VAR"
Türkiye’de dünyanın en büyük enflasyonun yaşandığını belirten Ahmet Davutoğlu, “Antalya’da birçok esnaf ile bir araya geldim. Anlattıklarını şaşırarak dinledim. Esnaflarımız kasanın başına bir vergi memurun geldiğini akşama kadar her şeyi not ettiğini sonra vergi tahakkuk ettirildiğini söyledi. Hiçbir bilimsel veri yok. Servisçileriz TUVTURK noktasında ise muayenelerinde sen şu kadar kilometre yapmışsın bu kadar vergi ödeyeceksin yönünde şikâyette bulundular. Böyle bir şey olabilir. Adam okuldan kendi çocuğunu alsa vergi olarak dönüyor. Bütçe açığı var, yolsuzluklar bütün kurumları esir almış. Bütçeyi delik deşik ettiler. İmamoğlu’na yönelik operasyonun ardından 3 günde 27 milyar doları harcadılar. O açığı kapatmak için esnafın ensesinde boza pişiriyorlar” sözlerine yer verdi.
"ANTALYA'DA SU PROBLEMİ VAR"
Antalya’da tarımın ölüm kalım savaşı verdiğini belirten Ahmet Davutoğlu, “Vergilerin çoğu yanlış, gelin bakalım esnafın bir derdini dinleyin. 3 saat bugün çiftçiyi dinledim. İstikrar yok. Giderler artıyor, Antalya’da su problemi var. Ben bilmiyordum. Tarımsal su sıkıntısı var. Ortalama çiftçi yaşı 60 olmuş. Bir tek kuaförlerde gençler var. Herkes üniversiten aldığı diploma ile işe giremiyor. Emekliler perişan, ramazanda gülen yüz göremedim. Ülkenin birçok yerini gezdim, ülkenin durumu vahim” dedi.
"RAMAZAN'DA GÜLEN YÜZ GÖRMEDİK"
Ülkede hukuksuz ve korku iklimin olduğunu ifade eden Ahmet Davutoğlu, “Esnaf konuşamıyor. Esnaf konuşmaya korkuyor. Eğer iktidar partisinin üyeleri konuşmaya korkuyorsa istikrar olmaz. Kemer’de köylerde 10 yıl önce tapu vermişler, 400 köylünün tapuları iptal edilmiş. El koymaya başlamışlar. Bu milleti köylerden kopararak ne yapmak istiyorsunuz. Turizm sektörünü dinledim, akıl alır gibi değil. Devlet bürokrasisi kalmamış. Ramazan’da gülen yüz göremedik. Ramazanımız da huzurumuz da kalmadı. Ben bir Yörük çocuğuyum. Bütün siyasi ikbalimi yolsuzluklarla mücadele için kullandım” açıklamasına yer verdi.
FİKİR AYRILIKLARINA DİKKAT ÇEKTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakanlık döneminde birçok nokta ayrılık yaşadıklarını ifade eden Ahmet Davutoğlu, “Siyasete küçük evlerle başlayanlarda şimdi villalara sahip olduklarını gördük. İBB Başkanı yolsuzluk yaptı ise cezası verilsin. Ona verildiği gibi AK Parti belediye başkanlarına da verilsin. Melih Gökçek de araştırılasın. Bir bakan kendi bakanlığına dezenfektan sattı, ne oldu? Neden ramazanda bu operasyon yapıldı? Neden daha önce yapmadın? Neden seçime 3 gün kala yapıldı. Neden sokaklarda bu duruma izin doğuracak şekilde kutuplaştırdın. Toplantı ve yürüyüş hakkı bir haktır engellenemez. Bırakın insanlar konuşsun. Kendi gencinden korkan bir yönetim yaşayamaz” dedi.
"GENÇLER ÖZGÜRLÜK ARIYOR"
Tutuklanan gençlerin serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunan Ahmet Davutoğlu sözlerini şöyle tamamladı:
“Aileleri ile birlikte geçirsin. Devlet şefkat elidir. Merhametli davranın, gençleri kutuplaştırmayın. Şefkat elinizi gösterin. Gençlere sahip çıkalım. Bu gençler haklıdır, gelecek ümitlerini kaybettiler. Bu gençler iş bulamadı. Genç hekimler devletten koptu. Ciğerleri yanmış gençler var. Diploması var, iş bulamıyor. Gençler özgürlük arıyor. Gençlerin sesini dinlemedin, İsrail’le ticarete devam ettin. Sabahın köründe tanıdık bir ailenin evine operasyon yapıldı. Bu gencin isnat edilen suçları işleme imkânı yok. Bunun ideoloji ile ne alakası var. Gençler bu yüzden dinden soğuyor. Kim camiye saldırıyorsa tutukla ya da camiyi koruma altına al. Gençleri karşı karşıya getirme. Taş ve sopa götürdüğüne dair tek bir delilin varsa bu genci tutukla”