Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi Eş Başkanı Şükran İçöz, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı öncesinde önemli açıklamalarda bulundu. İçöz, "Emeğimiz bizim, iş bizim, 1 Mayıs'ta alanlar bizim" diyerek tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve Antalyalıları 1 Mayıs Perşembe günü düzenlenecek yürüyüş ve mitinge katılmaya çağırdı.

AĞIR SİYASAL VE EKONOMİK TABLO

Şükran İçöz, yaptığı açıklamada, 1 Mayıs'a emeğin değersizleştirildiği, hakların gasp edildiği ve yaşam alanlarının kuşatıldığı ağır bir siyasal ve ekonomik tabloyla girildiğini vurguladı. Milyonlarca emekçi gibi sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin de her geçen gün daha fazla yoksullaştığını, ağır vergi, borç ve iş yükü altında yaşam mücadelesi verdiğini belirtti.

“SES YÜKSELTMEK ZORUNDAYIZ”

Siyasi içerikli baskılar, kayyım politikaları ve muhalif kesimlere yönelik gözaltı ve tutuklamaların gölgesinde 1 Mayıs'ı kutlayacaklarını ifade eden İçöz, 19 Mart'ta başlayan ve temel demokratik hakları hedef alan operasyonlara karşı ortak talepler etrafında kenetlenmenin ve anti demokratik uygulamalara karşı ses yükseltmenin zorunlu olduğunu dile getirdi.

“İNSANCA YAŞAMIYORUZ!”

Sağlık ve sosyal hizmet alanında yaşanan yoğun sömürü, güvencesizlik ve şiddet ortamına dikkat çeken İçöz, halkın sağlığı ve yaşamı için fedakârca çalışan sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin her geçen gün daha fazla değersizleştirildiğini, yoksullaştırıldığını ve baskı altına alındığını söyledi. İçöz, "Yaşatmak için çalışan bizler, insanca yaşayamıyoruz!" ifadelerini kullandı.

DERİNLEŞEN YOKSULLUK…

Sosyal hizmet kurumlarında, hastanelerde, ASM'lerde, 112'de, SHM'lerde ve cezaevlerinde halka hizmet veren sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin derinleşen yoksulluk, artan baskılar ve bitmeyen adaletsizliklerle 1 Mayıs'a girdiğini belirten İçöz, her geçen gün daha fazla yoksullaşan, güvencesizleştirilen ve şiddete maruz kalan bir meslek grubu haline geldiklerini kaydetti. İçöz, sağlıkta şiddetin arttığına ve siyasilerin sorumsuz açıklamalarıyla sürekli hedef haline getirildiklerine dikkat çekti.

YAŞANAN GERÇEKLER

İçöz, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yaşadığı gerçekleri şu şekilde sıraladı:

  • Yetersiz maaşlar nedeniyle nöbet ve fazla mesai ücretleriyle ayakta kalma çabası.

  • Performansa dayalı, rekabetçi ve piyasacı bir sistemle hasta değil "müşteri" görülen bir düzen.

  • Hastanelerde, ASM'lerde, 112'de, huzurevlerinde ve sosyal hizmet kurumlarında şiddetin olağanlaşması.

  • Emeklilik, sağlık ve sosyal hakların budanması.

  • Sağlıkta dönüşüm adı altında kamusal sağlık sisteminin parçalanması ve özel sektörün kâr alanı haline getirilmesi.

  • Sosyal hizmetlerin kamusal ve hak temelli olmaktan çıkıp hayırseverlik ve cemaat ağlarına devredilmesi.

  • Sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında personel eksikliğinin had safhada olması ve iş yükünün dayanılmaz hale gelmesi.

  • 5510 sayılı Kanunla birlikte 2008 sonrası işe başlayan emekçilerin emeklilikte yaşadığı adaletsizlik.

TALEPLER SIRALANDI

İçöz, yıllardır iş yerlerinde yaşanan haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı taleplerinin net olduğunu vurgulayarak şu talepleri sıraladı:

  • Herkese nitelikli, ulaşılabilir, ücretsiz, kamusal sağlık ve sosyal hizmet.

  • Yıpranma payının tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine şartsız ve geçmişe dönük olarak tanınması.

  • Temel ücretin yükseltilmesi, performans değil emek esaslı adil bir ücretlendirme.

  • Emeklilikte eşitlik ve adaletin sağlanması, 3600 ek gösterge ve fiili hizmet süresi zammı.

  • Şiddetsiz, güvenli çalışma ortamı, sağlıkta şiddeti önleyecek caydırıcı yasal düzenlemeler.

  • İhraçların görevine iade edilmesi, kamuda kadrolu, güvenceli, liyakate dayalı istihdamın esas alınması.

  • Kadın emekçilere özgü eşitlikçi, toplumsal cinsiyet duyarlı politikaların hayata geçirilmesi.

GÜÇLÜ BİR SES ÇIKARALIM

Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin geleceğinin örgütlü mücadelenin gücünde gizli olduğunu belirten İçöz, hakları, emeği ve yaşamı korumanın yolunun birlikte mücadeleden geçtiğini ifade etti. İçöz, "Bu 1 Mayıs'ta sosyal hizmet kurumlarından, hastanelerden, ASM'lerden örgütlü olduğumuz her iş yerinden güçlü bir SES çıkaralım. Yalnız değiliz, çaresiz değiliz. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki 'Birleşen emekçiler, asla yenilmezler!'" şeklinde konuştu.

Şükran İçöz, son olarak "Emeğimizin hakkı, halkın sağlığı ve çocuklarımızın geleceği için, 1 Mayıs'ta alanlardayız!" diyerek tüm emekçileri Antalya'daki yürüyüş ve mitinge davet etti.

Muhabir: DUYGU TEKİN