2-5 Yaş Döneminde Otizmden Etkilenmiş Çocuklarda Gözlenen Belirtiler Bebeklik döneminde anlatılan birçok özellikler 2-5 yaş döneminde devam etmektedir. Ancak bu özellikler çocukların gelişimlerine bağlı olarak çeşitlenmiş ve farklılıklar ortaya çıkmıştır. 2-5 yaş dönemi, otizmden etkilenmiş özelliklerin en belirginleştiği, tanı için oldukça önemli bir dönemdir. Fiziksel Özellikler Fiziksel gelişimleri oldukça normal, güzel ve çekici çocuklardır. Motor becerileri genellikle iyidir. Kağıt kesme, boncukları kutuya tek tek koyma veya ipe dizme gibi küçük kas becerilerinin oldukça zayıf oldukları gözlenir. Ancak birçok otizmden etkilenmiş çocuk mekanik ve takmalı-sökmeli oyuncakları kolaylıkla takıp sökebilir. Sosyal-Duygusal Özellikleri Bebeklik döneminde gözlenen çevreye ilgisizlik daha belirgin hale gelmiştir. Çevresindeki kişilerin ve anne-babanın yüzüne bakmama hemen hemen her otizmden etkilenmiş çocuğun özelliğidir. İnsanların gözlerine bakmamaları veya anlık denebilecek kadar kısa bakışlardan sonra hemen gözlerini kaçırmaları dikkati çeker. Tamamen kendilerine ait bir dünyada yaşıyor gibi görünen bu çocuklar, çevrelerinde olup bitenlere karşı çok kayıtsızdırlar. Çağrıldıklarında tepki vermez, konuşurken dinlemez gibi görünürler. Bebekliklerindeki gibi fiziksel temastan kaçınırlar. Zihinsel Özellikleri Otizmin ilk tanımlandığı yıllarda, otizmden etkilenmiş özellikteki çocukların çok zeki olduklarına, ancak bu zekanın problem davranışlarla maskelendiğine inanılıyordu. Otizmden etkilenmiş çocukların zihinsel gelişmeleri üzerinde yapılan ayrıntılı çalışmalar, en az iki grup otizmden etkilenmiş çocuk olduğunu düşündürmektedir. Birinci grubu, normal ya da zihinsel becerileri olanlar, diğer grubu ise zihinsel yönden yetersiz olanlar oluşturmaktadır. Otizmden etkilenmiş çocukların yaklaşık % 40'ı 40-55, % 30'u 50-70 ve % 30'u 70 ve daha fazla zeka bölümüne sahiptir. Otizmden etkilenmiş çocukların yaklaşık beşte birinin zekası normaldir. Duyusal Uyarılara Tepkileri

  1. İşitsel Uyarılara (seslere) Tepkileri: Bu dönemde seslere karşı çok değişik tepkiler verildiği görülmektedir. Çocukların seslere hiçbir tepki vermemesi birçok anne babayı, işitme problemi endişesi ile doktorlara gitmeye yöneltmektedir. Yapılan testler çocukların işitmelerinde organik bir sorunun olmadığını gösterir. Gerçekten de bazen seslere hiç tepki vermedikleri, bazen en ufak seslere aşırı tepki gösterdikleri ve bazı seslere çok duyarlı oldukları gözlenmektedir.
  2. Görsel uyarılara tepkileri: Bu dönemde görsel uyaranlara karşı normal dışı tepkiler yaygın olarak görülebilir. İnsan yüzlerine ve çevrelerindeki birçok nesneye bakmamalarına karşın, hareket eden, dönen ya da parlak olan bazı cisimlere çok uzun süre bakabilirler.
  3. Acı, sıcak, soğuğa karşı tepkileri: Bu tepkiler, bazı çocuklarda acıyı, sıcağı ve soğuğu fark etmeme şeklinde ortaya çıkarken bazılarında ise soğuk suyla ellerini yıkarken ağlama, eline bir toplu iğne battığı zaman çığlıklar atma şeklinde görülebilir.
  4. Dokunulmaya karşı tepkileri: Herhangi bir kimse tarafından dokunulmak, kucağa alınmak istendiği zaman, o kimseyi itmek, ondan kaçmak yaygın olarak gözlenen tepkilerdir.
Bu dönemde de beslenme ve uyku problemleri yoğun bir şekilde gözlenmektedir. Beslenme ile ilgili olarak, katı yiyecekleri reddettikleri, bazılarının sürekli olarak püre edilmiş yiyecekler yedikleri ve bu nedenle de çiğneme kaslarını kontrol etmekte güçlük çektikleri görülür. Aileler, çocuklarının garip yemek yeme alışkanlıklarının olduğunu ve yiyecek seçimi yaptıklarını sıklıkla anlatırlar. Belli bir süre hep aynı yiyeceği isteme, diğer yiyecekleri reddetme, sık sık tercih edilen yiyeceğin değişmesi de gözlenen özelliklerdendir. (Devam Edecek) Esenlikler Dilerim