Zeytin ve Zeytinyağı

Rusya zeytin üreticisi bir ülke değildir. Ülke 2017 yılında 93,7 milyon dolarlık sofralık zeytin ithalatı gerçekleştirmiştir. Sofralık zeytin ithalatında başlıca tedarikçiler İspanya, Beyaz Rusya, Yunanistan, İtalya, Ermenistan, Fas, Sırbistan ve Türkiye’dir. Sofralık zeytin ülkenin hemen hemen tüm bölgelerinde bulunmakta olup, tüm dağıtım zincirlerinde dağıtımı yapılmaktadır. Sofralık zeytin tüketiciler tarafından düzenli olarak satın alınan bir ürün haline gelmeye başlamıştır. 2017 yılında Rusya Federasyonu sıvı ve katı yağ sektörü %8 oranında büyüyerek yaklaşık 6,2 milyar dolar büyüklüğe ulaşmıştır. Son yıllarda yağ grubunda en dinamik büyümeyi gösteren kategori zeytinyağı olmuştur. Rusya, 2017 yılında 76,2 milyon dolarlık zeytinyağı ithalatı gerçekleştirmiştir. Bir önceki yıla göre ithalat % 12 oranında artmıştır. İspanya pazarda lider konumdadır. İspanya’yı İtalya, Yunanistan, Portekiz ve Tunus takip etmektedir. Pazarda İspanya, İtalya ve Yunanistan’ın hakim durumda olmasında yürütülen tanıtım faaliyetleri büyük rol oynamıştır.

Türkiye sofralık zeytin ve zeytinyağı üretimini arttırarak Rusya pazarına girmelidir. Rusya konum olarak Türkiye’ye diğer zeytin ve zeytinyağı üreten ülkelerden daha yakındır. Bu yakınlık Türkiye’ye rakip ülkelerle rekabet etme üstünlüğü sağlar. Türkiye bunu iyi değerlendirmelidir.

Badem Üretimi ve İhracatı

Badem Aşırı soğuk ve nemli bölgeler haricinde her yerde yetişen, ‘’Toroslarda 600 ile 1000 metreye kadar yükseklikte yetişebilmesi, diğer meyve türlerinin yetişemediği taşlı, kireçli, besin maddelerince fakir toprak şartlarında, sulama imkanı olmayan yerlerde yetişebilme özelliği taşımasından dolayı alternatif üretim olarak tercih edile bilinecek bir üründür. Meyvesinin uzun süre saklanabilir olması ve depolama sorununun olmaması büyük bir avantajdır.

Türkiye’de 2020 yılında 523 bin dekar alanda 159 bin ton badem üretimi gerçekleşmiştir. Badem üretiminde ilk sıraları Ege, Akdeniz, Batı Marmara ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri almaktadır. Ege ve Akdeniz Bölgeleri, toplam badem üretiminin

%61’ini karşılamaktadır. Badem üretiminde önemli bir yere sahip olan Antalya 8 bin 859 ton üretimle Türkiye üretiminin %5’ini gerçekleştirerek dördüncü sırada yer almaktadır.

Türkiye’nin Badem Dış Ticareti verileri de önemli bir göstergedir. TÜİK verilerine göre 2019/2020 piyasa döneminde Türkiye’nin badem ihracatı 6 bin 651 ton olarak gerçekleşmiştir. Aynı piyasa döneminde Türkiye’nin badem ihracat değeri 63 milyon 521 bin dolardır. Türkiye’nin 2019/2020 piyasa yılında badem ithalatı 30 bin ton olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’nin aynı piyasa döneminde badem ithalat değeri 463 milyon dolardır. Türkiye badem dış ticaretinde 23 milyon dolar açık vermiştir.

Türkiye’nin badem İhtiyacını karşılanmasında yeterlilik oranı

%85’dir. İhtiyacın bir kısmı ithalatla karşılanmakta olup ithalatta uygulanan gümrük vergisi oranı %15’dir.

‘’2019/2020 Dünya badem piyasasında ithalatçı ülkeleri incelediğimizde AB’nin 283 bin ton ile ilk sırada yer aldığı; Hindistan’ın 105 bin ton, Çin’in 67 bin ton, BAE’nin 41 bin ton ve Japonya’nın 39 bin ton ile AB’nin ardından geldiği görülmektedir.

Dünya badem ithalat verilerinden de görüldüğü gibi badem ihracatında hiçbir sorun görülmemekte olup badem üretiminin Antalya ve Türkiye ekonomisine değer katacağı anlaşılmaktadır.

Antalya’nın verimsiz topraklarında yapılacak olan badem bahçe tesisleri ile Torosların verimsiz arazileri değerlendirilecek, badem üretimi artacak, ülke ihtiyacı ithalat yerine yerli üretimle karşılanacak ve daha önemlisi ihtiyaç fazlası ürün ihracat edilerek döviz girdisi sağlanarak hem Antalya, hem de Türkiye kazanacaktır.

Ceviz Üretimi ve İhracatı

‘’Ceviz hem meyvesi hem de kereste değeriyle ekonomik önem kazanmıştır. Ceviz ağacının 150-200 yıllık ömrünün ilk 60-70 yılında meyvelerinden, bu yaştan sonra da piyasa taleplerine göre kerestesinden faydalanılmaktadır.

Dünyanın en büyük ceviz üreticisi olan Çin’in 2019 yılında toplam dünya ceviz üretiminin%56,1’lik kısmını karşılamıştır. Türkiye ise %5,0’lık pay ile ceviz üretiminde dördüncü sırada yer almıştır.”

Ceviz üretim alanları ve üretim miktarları incelendiğinde 2020 yılında Antalya 20 bin 676 dekar ceviz alanı ve 7 bin 567 ton ceviz üretimi gerçekleşmiştir.

Ceviz dış ticaret verileri kabuklu ve kabuksuz olarak incelendiğinde 2020 piyasa yılı itibariyle Türkiye’nin kabuklu ceviz ihracat değeri yaklaşık 111 bin $, kabuksuz ceviz ihracat değeri 32 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. 2020 yılı piyasa yılı itibariyle kabuklu ceviz ithalat değeri yaklaşık 109 milyon $, kabuksuz ceviz ithalat değeri yaklaşık 15 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. Dünya ticaret verilerine göre ‘’Türkiye’nin uluslararası ceviz piyasasına yaptığı katkı, dünyada yapılan ceviz ihracat miktarının %0,4’ünü oluşturmaktadır. Bu durum Türkiye’nin ceviz ihracatında payının çok az olduğunu göstermektedir. Buna karşın Türkiye dünya ceviz ithalatında %10,3 payla ilk sırada yer almaktadır.

Türkiye’de 2020 yılı itibariyle ceviz üretiminde İhtiyacın karşılanmasında yeterlilik oranı % 80’dir Bu da 93 milyon $ Türkiye ekonomisinde döviz kaybı demektir. Üretimi arttırarak 93 milyon $ dövizin çıkışını önlenir. İhtiyaç fazlası üretim yaparak ülkeye döviz girişi sağlanabilir.

Antalya’nın ceviz yetiştiriciliğine uygun ilçelerinde ceviz üretimi yapılarak Türkiye’nin üretim açığının kapatılmasına katkı sağlanır, kırsalda tarımsal kalkınma ile göç önlenir, üretim fazlası ile ihracat yapılarak ülke ekonomisine katkı sağlanmış olur.

2019 yılında dünya kabuklu ceviz ithalat değeri 1 milyar $, dünya kabuksuz ceviz ithalat değeri yaklaşık 1,6 milyar $ olarak gerçekleşmiştir. 2019 yılında dünyada kabuklu ceviz ihracatı yaklaşık 495 bin ton gerçekleşmiştir. Bu veriler göstermektedir ki dünya’da cevize büyük bir talep vardır. Türkiye ivedilikle Dünya ceviz ihracat payını yükseltmelidir.

Keçiboynuzu Üretimi ve İhracatı

Keçiboynuzu, ülkemizde Ege ve Akdeniz Bölgelerinde özellikle deniz kıyısına yakın makilik alanlarda daima yeşil olarak bulunan doğal floranın karakteristik bir türüdür. Keçiboynuzu; kayalık, kıraç, kuru ve en verimsiz topraklarda, hatta kumullarda bile yetişebilen kanaatkar bir bitki olup kalkerli topraklarda yetişebilmesi nedeniyle, hem ekonomik ve hem de çevresel açıdan öneme sahiptir. Keçiboynuzu bitkisi, kuraklığa karşı oldukça dayanıklı olup, derinlere inen (20 – 25 m) bir kök sistemine sahiptir. Bu sayede şiddetli kuraklıkların yaşandığı dönemlerde bile meyve verebilmektedir.

Keçiboynuzu meyvesinin insan besini olarak kullanımının dışında keçiboynuzu tohumu endüstride çok geniş kullanım olanağına sahiptir. Gıda, kozmetik, boya, tekstil ve ilaç sanayilerinde kullanılıyor olması ekonomik değerini artırmaktadır.

Yurdumuzdaki yayılış, İzmir-Urla-Karaburun Yarım Adası’ndan başlayıp, Ege ve Akdeniz kıyı bandını izleyerek Hatay’da Suriye hududuna kadar uzanır. Bu iki merkez arasında denize paralel 1-2 km.’lik bir şerit halinde ilerleyen yayılış alanlarında bazı lokal bölgelerde deniz kıyısından içeri doğru 90 km. dolaylarında bir genişliğe ulaşabilmektedir. Keçiboynuzu, deniz seviyesinden başlayarak, Antalya Beşkonak ve Düzlerözü bölgelerinde 900 metrede yetişebilmektedir.

Antalya’da toprak özelliklerinin uygun olduğu bölgelerde keçiboynuzu bahçeleri tesisi kurularak değerlendirilmesi sonucunda dış ticaretten daha çok pay alır duruma gelebilecektir.

Antalya’nın verimsiz topraklarında yapılacak olan Keçiboynuzu bahçe tesisleri ile Torosların verimsiz arazileri değerlendirilecek, keçiboynuzu üretimi artacak, ülke ihtiyacı ithalat yerine yerli üretimle karşılanacak ve daha önemlisi ihtiyaç fazlası ürün ihracat edilerek döviz girdisi sağlanarak hem Antalya, hem de Türkiye kazanacaktır.

Türkiye’nin keçiboynuzu İhtiyacını karşılanmasında yeterlilik oranı %92’dir. Bu da 2 milyon 705 bin $ Türkiye ekonomisinde döviz kaybı demektir. Üretimi arttırarak 2 milyon 705 bin $ döviz çıkışı önlenir. İhtiyaç fazlası üretim yaparak ülkeye döviz girişi sağlanabilir.

Üzüm Yetiştiriciliği ve Şarapçılık

‘’Kaliteli şaraplar çok iyi gübrelenen ve bolca sulanan taban araziler yerine, bölgesine, yağış durumuna göre hiç sulanmayan veya çok az sulanan, aşırı gübrelemeden kaçınılan, nispeten kıraç alanlarda kurulan bağlardan elde edilir.”

Elmalı, Korkuteli ve Akseki de tarımda susuzluk çeken ilçeler olma özelliği ile olduğundan şarap bağcılığı alternatif ürün olabilir. TÜİK verilerine göre Antalya’da üzüm yetiştirilen ilçeleri incelediğimizde en çok üzüm yetişen ilçelerin bu ilçeler olduğunu görmekteyiz.

Elmalı’da üzüm yetiştiriciliği tarihine baktığımızda yüz yıllar öncesinde üzüm yetiştiğini görüyoruz.

Türkiye’de başka bölgelerde beyaz rengi bulunan ama sadece Elmalı’da 1100 rakımda üretilen endemik bir tür olan kırmızı tilki kuyruğu üzümü, merkezi İtalya’daki Slow Food Biyo Çeşitlilik Vakfı tarafından, dünya genelindeki yerel türleri korumak amaçlı oluşturulan Uluslararası Nuh’un Ambarı listesine girmeye aday gösterildi. Elmalı’ya özgü kırmızı tilki kuyruğu üzümü, Evliya Çelebi’nin gezi notlarında da geçiyor.

Elmalı’da çok kaliteli şaraplık üzüm de yetişmektedir. Elmalı’da şarap üretimi yapan yerel bir marka Avrupa’da birçok ödül almıştır. Bu veriler bize Elmalı’nın üzüm bağı tesisi kurmak için çok iyi bir yer olduğunu göstermektedir. Tarım arazilerini sulamak için su kaynakları kıt olan Elmalı, Korkuteli, Akseki için çok su istemeyen üzüm iyi bir alternatif üretim kaynağıdır. Aynı durum Kaş ve İbradı içinde geçerlidir.