Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına konuşan KESK Antalya Şubeler Platformu dönem sözcüsü Nurettin Sönmez, “Bu zamlarla, bu vergi yüküyle yaşanmaz. Krizin faturasi emekçilere çıkarılamaz. ‘Emekçiye vergi yükü, sermayeye vergi affi’, bunu kabul etmiyoruz” dedi.

GEÇİNMEK İMKANSIZ OLDU

Son dönemlerde art arda gelen zamlar ve vergilere yapılan yüksek artışlarla işçilerin ve emekçilerin geçinmesinin imkânsız hale geldiğini; özellikle dolaylı vergilerin artırılmasıyla zaten emekçilerin sırtında olan vergi yükünün daha da katlanıp, gelir ve vergi adaletsizliğinin daha da arttığını belirten Nurettin Sönmez, “Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak zamlara, adaletsiz vergilere, asgari yaşama hayır diyoruz” ifadelerini kullandı.

HALK AÇLIĞA MAHKUM EDİLDİ

“İktidarın yıllardır uyguladığı neoliberal politikalar ülkeyi uçurumun kenarına getirmiş ve toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan emekçilerin, dar gelirli yurttaşların aleyhine olacak şekilde krize sokmuştur. Seçim sonrasında tüketim maddelerine art arda gerçekleştirilen zamlar, halktan alınan vergilerin artırılması, TÜİK'in sahte rakamları ile emekçilere yapılan yetersiz artışlar, emeklilerin açlığa mahkum edilmesi artık kabul edilemez noktaya gelmiştir. Bütçe gelirleri ise büyük oranda emekçilerden alınan vergilerden oluşurken,kendi yarattıkları krizin faturasını her dönemde emekçilere, yoksul kesimlere yüklemektedirler” diyen Nurettin Sönmez, “İktidar sermayeyi koruma kollama, ülke kaynaklarını sermayeye aktarma görevini eksiksiz yerine getirmektedir. Sermayeye vergi aflarıyle, ülkenin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının sermayeye aktarılması ile, ucuz işgücü yaratmayla sermaye ülkenin sahibi haline getirilmiştir. Ülkenin gerçek sahipleri olan milyonlarca emekçi halk ise açlığa ye yoksulluğa mahkum edilmiş durumdadır” diye konuştu.

AKBELEN’İ KATLETMEYİN

 “Akbelende yaşanan da tam budur. Ormanına, suyuna, toprağına sahip çıkan halka karşı iktidar savaş açmış durumdadır. LİMAK Şirketinin çıkarlarını halkın çıkarlarına tercih eden ülkenin ormanlarını yağmalamaya ortak olan bir yönetim anlayışı ile karşı karşıyayız” diyen Nurettin Sönmez, “Akbelen’de yangınlara karşı su sıkması gereken Orman Bakanlığı araçlarının ormanlarını korumaya çalışan halkın üzerine su sıktığını görüyoruz. Günlerdir ülkesini, ormanlarını, suyunu korumaya çalışan köylülere karşı uygulanan zulmü, işkenceyi Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak kınıyoruz. Burada şunu görüyoruz bu gerici, doğa düşmanı, rantçı iktidar ne pahasına olursa olsun sermayenin çıkarlarını korumaya kararlıdır. Bizler de bütün emekçiler, doğaseverler, emekliler, kadınlar, gençler olarak emekçilerin, emeklilerin, kadınların, geleceğimiz olan çocuklarımızın, ezilen bütün halkların çıkarlarını korumaya kararlıyız. Hep birlikte demokratik haklarımızı kullanarak direneceğiz. Ülkemizde emeği ile geçinen bizler; Ormanlarımızın yok edilmesine, ülke kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesine son verilmesini istiyoruz. Akbelen halkındır katletmeyin diyoruz” ifadelerini kullandı.

HAKLARIMIZI BİRLİKTE KORUYACAĞIZ

Yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşayacak bir ücret talep ediyoruz. Halkın ulaşım, sağlık, eğitim gibi alanlardan ücretsiz yararlanmasının bir hak olduğunu belirtiyoruz. Zamların son bulmasını ve emekçilerin sendikal örgütlenmelerinin önündeki engellerin kaldırılmasını grev hakkının tüm emekçilere tanınmasını istiyoruz. Özelleştirmelere son verilmesini, halkın yararına kamu yatırımlarının artırılmasını, kamuda istihdamın yeterli hale getirilmesini istiyoruz. Kamu kaynaklarının, faiz ve Kamu Özel İşbirliği, Yap İşlet Devret adı altında sermayeye aktarılmasına son verilmesini, vergide adaletin sağlanmasını, dar gelirli milyonlarca vatandaşımızın kamu hizmetlerine parasız ulaşmasının sağlanmasını istiyoruz” diyen Nurettin Sönmez, “İnsanlık hakkı kapsamında; artan yoksulluğa, gelir bölüşümü adaletsizliğine ve açlığa karşı emekçi halkları korumak, insan onuruna yaraşır bir yaşam sürebilme koşullarını sağlamak devletin temel görevidir. Bu doğrultuda haklarımızı hep birlikte koruyacağız” dedi. 

 

Muhabir: BÜLENT ÖNER