Yerel tatlar da tıpkı sözlü kültür gibi somut olmayan kültürel mirasın bir parçasıdır ve mutlaka korunmalıdır…
Üç kıtanın kilit taşı gibi duran bu coğrafyada sorunlar bitmez, güzellik de öyle. Yaz geldi, düğün sezonu da açıldı. Geleneksel mutfağın varlığını sürdürebildiği düğün, mevlit, asker uğurlaması vb. organizasyonlar imece kültürünü de yaşatıyor. Bu yemeklerden biri ‘kabune pilavı’.
Isparta yöresinde düğün ve mevlit yemeklerinin vazgeçilmezi olan kabune pilavı, yüzlerce yıldır aynı malzeme ve yöntemle pişiriliyor. Darıbükü köyünde bir anma yemeğinde görüntülediğimiz aşçı Soner Üresin usta, özenle pişirdiği kabune pilavını anlatıyor. (2. Video)
2 GÜNLÜK UĞRAŞ GEREKTİRİYOR
Kabune pilavının hazırlanışından sofraya gelmesi iki günlük bir uğraş gerektiriyor. Soner Usta’ya ağabeyi olan Kerim Üresin sabır ve özenle, sessizce yardım ediyor. Harlı ateşin karşısında bile yüzlerindeki tebessüm eksik olmuyor. Bu yörede lezzet öyle kolay elde edilen bir şey değil, zahmet ve sabır gerektiriyor. Geleneksel mutfağın lezzetleriyle yetişen kuşaklar, bir tür yerel gurme gibidir. En ince ayrıntıyı yakalarlar.
Uzun ve zahmetli, ustalık isteyen bir pişirme süresinin sonunda davetli- davetsiz halkın önüne sunulan kabune pilavı, coğrafya, kültür ve geleneğin iç içe geçtiği bir duygu barındırır. Yüzlerce yıldır aynı titizlikle süregelen geleneksel mutfağın yaşatılması şarttır.
Bugün ancak büyük organizasyon şirketlerinin yüksek meblağlar karşılığında başa çıkabildiği toplu yemekler, dayanışma kültürü, doğru malzeme ve ustalıkla buluştuğunda yaşanılabilir. Yerel lezzetler de kimliğin ve kültürün önemli bir parçasıdır ve mutlaka geleceğe aktarılmalıdır. Çünkü yerel tatlar da tıpkı sözlü kültür gibi somut olmayan kültürel mirasın önemli bir parçası.
TADINA BAKMAYI İHMAL ETMEYİN
Yolunuz Isparta yöresine düşerse ve eğer bir düğün-mevlit, asker uğurlaması yemeğine denk gelirseniz davet beklemeden sofraya ilişin ve kabune pilavının tadına bakmayı ihmal etmeyin. Menüde genellikle pilava eşlik eden yayla ya da şehriye çorbasıyla nohut-fasulye ve yöreye özgü irmik helvasını da deneyin. Eğer mevsimindeyseniz yerel domates ve salatalıklarla hazırlanan söğüt de bu şölene eşlik eder.
Düğün ya da benzer bir organizasyona denk gelmediyseniz, kent merkezinde bulunan ve kuşaktan kuşağa işletilen bir iki restoranda hem kabune pilavını hem de irmik helvasını bulabilirsiniz.
Benzeri geleneksel yemeklerin, Burdur, Denizli, Afyon yörelerinde de küçük değişikliklerle sürdüğünü anımsatalım…