Makina Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, Güneş Enerji Santralleri (GES) projelerinin çevresel sürdürülebilirliği konusunda bazı endişeler taşıdığını dile getirdi. GES panellerinin kullanım ömrünün sınırlı olduğunu vurgulayan Atmaca, “Bu panellerin ömrü günden güne düşüyor. Ortalama 25 yıl sonra panellerin değiştirilmesi gerekiyor. Kullanım süresi dolan panellerin atık yönetimi büyük bir problem olacak. Antalya’nın elektronik çöplüğe dönme riski var” dedi.
GES PROJELERİNİN GELECEĞİ TARTIŞILDI
Antalya’da kurulumu günden güne artan Güneş Enerji Santralleri (GES) projelerinin geleceği tartışma konusu oldu. Özellikle Elmalı, Korkuteli, Akseki, Gazipaşa ilçelerinde kurulumu istenilen projelere neredeyse her gün ÇED izni verilmesi dikkat çekti. Tarım alanlarına kurulu yönünde başvur yapılan ve üreticilerin tepki gösterdiği bazı projelerin ÇED süreci ise olumsuz sonuçlanıyor. Özellikle tarım arazilerinde kurulumu planlanan santrallerin olası etkileri, uzmanlar ve çevreciler tarafından sorgulanmaya başlandı.
ELEKTRONİK ÇÖPLÜĞE DÖNÜŞECEK
Makina Mühendisleri Odası (MMO) Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca, projelerin çevresel sürdürülebilirliği konusunda bazı endişeler taşıdığını dile getirdi. GES panellerinin kullanım ömrünün sınırlı olduğunu vurgulayan Atmaca, “Bu panellerin ömrü günden güne düşüyor. Ortalama 25 yıl sonra panellerin değiştirilmesi gerekiyor. Kullanım süresi dolan panellerin atık yönetimi büyük bir problem olacak. Antalya’nın elektronik çöplüğe dönme riski var. Ayrıca bu panellerin üretimi için gereken hammaddeler de giderek zor bulunuyor. Enerji üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak için atık yönetimine ve doğru arazi seçimlerine öncelik verilmesi gerekiyor” dedi. Atmaca, GES projelerinin çevreye etkileri konusundaki tartışmalara rağmen yenilenebilir enerji kaynaklarının önemini de vurguladı. Ancak projelerin daha planlı bir şekilde uygulanması gerektiğini söyledi.
PARK SORUNU ÇÖZÜLSÜN
Antalya’nın bir diğer önemli gündemi ise ulaşım sorunları. Kentte park sorununun toplu taşımaya olan olumsuz etkilerine dikkat çeken Atmaca, yanlış parklanmaların toplu taşıma verimliliğini düşürdüğünü belirtti. Özellikle Güllük Caddesi gibi ana arterlerdeki park sorunlarının çözülmesinin olumlu sonuçlar getirdiğini söyledi. Prof. Dr. İbrahim Atmaca, “Birçok ana cadde ve sokakta sağ şeridi park edilmiş araçlar işgal ediyor. Bu sorun çözülmeden toplu taşımadan tam verim alınması mümkün değil. Güllük Caddesi’ndeki yanlış park uygulamalarının kaldırılması önemli bir adım oldu. Ancak bu düzenlemelerin kent geneline yayılması gerekiyor.” dedi.
ASANSÖR GÜVENLİĞİ
Antalya’daki yapı güvenliği sorunlarına da değinen Atmaca, asansör denetimlerinin örnek alınması gerektiğini belirtti. Asansörlerin düzenli olarak denetlendiğini ve bu sürecin oldukça sistemli yürütüldüğünü ifade eden Atmaca, aynı yaklaşımın binaların genel yapısal güvenliğinde de uygulanması gerektiğini açıkladı. Prof. Dr. İbrahim Atmaca, “Bugün 50 yaşındaki bir binanın kolonlarının durumu ya da içinden geçen borular bile bilinmiyor. Depremlerden daha az etkilenmek için yapı denetimlerinde asansör kontrollerindeki gibi sıkı bir süreç uygulanmalı. Asansörler, projelendirme aşamasından başlayarak kullanım süresi boyunca düzenli olarak denetleniyor. Bu denetimler diğer alanlara da yaygınlaştırılmalı.” ifadelerine yer verdi.
KONTROL EDİLMESİ ŞART
Asansör bakımlarında yaşanan ekonomik sıkıntılara da değinen Atmaca, vatandaşların bakım maliyetlerinden kaçındığını belirtti. “Asansörlerin yılda en az bir kez kontrol edilmesi şart. Bakım yapılmadığında küçük arızalar büyük kazalara yol açabilir. Bakımı yapan kişilerin uzmanlığı hayati öneme sahiptir” dedi.