İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz bugün TV100 kanalında yayınlanan Talat Atilla ile Memleket programına konuk oldu. Burada önemli konular hakkında konuşan Poyraz, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının hukuka aykırı olduğu olduğunu açıkladı.
AK PARTİ'NİN İÇİNDE HİÇ FETÖ'CÜ YOK
İktidarın Türkiye’deki adalet sisteminin ikiye böldüğünü ve bu yüzden vatandaşların hukuka olan güvenin kalmadığına değinene Poyraz, “Bugün Ak Parti’den gözaltına alınan kamuoyuna yansımış bir tane FETÖ'cü var mı? Geriye kalan herkes; CHP, İYİ Parti, herkes FETÖ'cü olabildi ama Ak Parti yönetiminden hiç kimse FETÖ'cü olamadı! İktidar önce şapkayı alıp düşünecek. İktidar bunun siyasi sonuçları itibariyle düşünecek ama Türk Yargısı, adalet teşkilatı ki orada bütünün hedef alarak konuşmaydı da reddederim. Çünkü yargının ve kolluğun ilçesinde öbeklermiş belli gruplar var. Bu gruplarda adalet ve yargı teşkilatının 50’de1 yüzde 1’i kadar değiller ama subaşlarına oturmuşlar. Kamuoyu tarafından bu ikircikli hukuk anlayışına tepki gösteriliyor” dedi.
“HİÇ KİMSENİN HUKUK GÜVENCESİ YOK”
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gizli tanıklar üzerinden tutuklanabilmesiyle hiçbir vatandaşın hukuk güvencesi olmadığına dikkat çeken Poyraz, “Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye başkanını gözaltına alıyorsanız, hakim huzuruna çıkartıyorsanız hatta tutukluyorsanız elinizde bütün deliklerin, belgelerin hazır olması lazım. Tutuklandıkları an itibariyle bütün ifadelerdir okuduğumuzda tek ortak nokta sadece gizli tanık. Gizli tanıkla bir büyükşehir belediye başkanı tutuklanıyorsa bu ülkede hiç kimsenin hukuk güvencesi yok demektir. Tutuklanmaya sevk edildiğinde bütün hikaye gizli tanık üzerindense bu yargılamada bir sorun var demektir” diye konuştu.
“BU ÜLKEDE HİÇ KİMSE DOKUNULMAZ DEĞİL”
Belediyelerin hiyerarşik yapılarının örgüt hiyerarşik yapılarından farklı olduğunu belirten Uğur Poyraz, “Bugün bir büyükşehir belediye başkanının ya da herhangi bir kurumun başındaki kişi kadrosunu oluşturur. Genel müdürlerini onlarını bunlarını belirler. Bugün Cumhurbaşkanlığı makamı da her hafta cuma akşamı kararnameyle İl Sağlık Müdürü ya da İl Tarım Müdürü atıyor. Şimdi herhangi bir ilin tarım Müdürü ya da İl Sağlık Müdürü'nün görev alanında herhangi bir yolsuzluk herhangi bir hukuksuzluk olduğunda onu oraya atayan kişi mi sorumludur? Dolayısıyla belediyenin hiyerarşik yapısını alıp, örgüt hiyerarşik yapısı olarak tanımlayamazsınız. Bunu vicdanen de hukuken de siyaseten de tepki oluşturur. O yüzden tekrar ifade ediyorum; bu ülkede hiç kimse dokunulmaz değil. Eğer hukuk aykırı bir şey yapıyorsak, hepimiz yargılanabiliriz ama burada iktidarın ve Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’yle birlikte perçinlenmiş Türk Yargı Teşkilatı'nın bir adalet ve güven problemi var. Bu problemi bu sistemle aşmaları mümkün değil” ifadelerini kullandı.