Antalya’da turizm iş kolunda çalışan 1 milyon 400 bine yakın çalışanın önemli bölümü sezon sonunda işsiz kalacak. Zor ve uzun çalışma şartlarına rağmen mücadele veren turizm çalışanlarının önemli bölümü sendikasız. Turizm iş kolunda çalışanların önemli bölümünün zor şartlar altında işlerinde devam ettiğini dile getiren Türkiye İşçi Partisi MYK Üyesi ve Antalya Milletvekili Adayı Yunus Başaran, sektörde çalışanların örgütlenmelerine yönelik çalışmaların sürdürüldüğüne dikkat çekti.

Turizm iş kolunda örgütlenmeye çalışan sendikaların temsilcileri açıklamalarında;

“Dışarıdan gelen işçiler memleketlerine dönerken, Antalya'da yaşayanlarsa bulabildikleri işlerde çalışıyor. İnşaat bulursa inşaat, hamallık bulursa hamallık, ne bursa onu yapıyor. Örneğin yiyecek içecek müdürü tanıdığım, genel müdür yardımcısı arkadaşım sokakta bisikletle kuryelik yapıyor. Ondan sonrada yetişmiş eleman yok diyorlar. Niye turizmden kaçıyor kaliteli elemanlar diyorlar. Yetişmiş bir elemana bu şekilde bir yaşamı reva görürsen, bu insanlarda başka bir sektörde iş bulur oraya kaçıp gider. Turizm işçileri sendikalılaşmadıkları sürece bu kader böyle sürecek” şeklinde konuştular.

SEZON KISALIYOR

Turizm sezonunun giderek kısaldığını anlatan sendika temsilcileri işçilerin Mayıs'ta işbaşı yaptığını Ekim ayı başında ya da sonunda iş akitleri askıya alındığını ya da fesh edildiğini söylediler. Askıya alınma ya da fesih edilme durumunda işçilerin işsizlik sigortasından da yararlandırılmadığını belirten sendika temsilcileri, şu ifadelere yer verdi:

“İşsizlik sigortasında bir engel var, çalışanın son 3 yılda 600 gün pirim ödeme şartı getiriyor yasa. Son üç yılda 600 gün prim ödemesi için bir işçinin her yıl en az 7 ay çalışması gerekiyor. Türkiye'de çok önemli bir sektör olan turizmde çalışan işçiler, sezonun uzun sürdüğü yer olan Antalya'da 6 ay, Marmaris, Bodrum, Didim gibi yerlerde ise 4 ay çalışabiliyor. Kış aylarında işsiz kalan bu insanlar, eğer ayakları topraktaysa köyüne gidip yaşama şansına sahip olabiliyorlar. Yani kışın tarlasında çalışacak, baba evinde yaşayacak.”

Muhabir: BÜLENT ÖNER