Antalya, Türkiye'nin en gözde turizm merkezlerinden biri olarak biliniyor. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra, sahilleri, lüks otelleri ve geniş yelpazede sunduğu turistik aktivitelerle her yıl milyonlarca turisti ağırlıyor.

ANTALYA'DA MİCHELİN REHBERİNE GİREN HİÇBİR RESTORAN YOK 

Turizmin göz bebeği Antalya’da Michelin rehberine giren hiçbir restoranın bulunmaması tepki çekiyor. Michelin rehberi, dünya çapında gastronomi alanında prestij ve kalitenin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Bu rehbere giren restoranlar, sundukları üstün lezzet, hizmet kalitesi, sunum ve genel deneyim ile öne çıkıyor. Michelin yıldızı kazanan restoranlar, sadece bir yemek yeme deneyimi değil, aynı zamanda bir kültürel ve sanatsal etkinlik olarak da değerlendiriliyor. Bu nedenle, dünya genelinde bilinirlik kazanan Michelin yıldızlı restoranlar, genellikle üst gelir grubuna mensup turistler için özel bir çekim noktası haline geliyor.

“DAHA FAZLA PARA ÖDEMEYİ GÖZE ALAN İNSANLAR, YENİ LEZZETLER KEŞFETMENİN PEŞİNDE"

Antalya'nın, bu denli geniş turistik potansiyeline rağmen, Michelin rehberine girememiş olması ise bazı eleştirileri beraberinde getirdi. Michelin rehberinin Fransız lastik üreticileri olan Michelin kardeşler tarafından ilk basımının yapıldığı 1900 yılından günümüze kadar en iyi “rehber kitap” unvanını koruyarak geldiğine dikkat çeken TÜRSAB Başdanışmanı Hamit Kuk, “Michelin kriterleriyle derecelendirip ödüllendirilen şeflerin ve restoranların bulunduğu Michelin rehberi, gastronomi dünyasında prestij ve kalitenin göstergesi haline geldi.  Yeni bir turizm çeşidi olan gastronomi turizmi, farklı kültürleri ve yöresel mutfakları keşfetmek, yerel lezzetleri tanımak ve deneyimlemek için yola çıkan ve bunun için para harcayan gezginlerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ortaya çıktı. Araştırmalara göre gastronomi deneyimi yaşamak isteyenlerin sayısı her geçen gün artarken sektörde hızla büyümeye devam ediyor. Daha fazla para ödemeyi göze alan insanlar, yeni lezzetler keşfetmenin peşinde dünyanın dört bir yanına seyahat ederken nerede kaliteli yemek yeneceği konusunda sürekli araştırma yapıyor” dedi. 

 “MİCHELİN REHBERİNE GÖRECEK KRİTERLERDE RESTORANLARIN BULUNMAMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR" 

Michelin rehberinin şu anda üç kıtada ve 35’ten fazla bölgede on beş binden fazla restoranı değerlendirdiğini ifade eden Kuk, “Dünya çapında otuz milyondan fazla muazzam bir satış rakamına ulaşan rehberde yer bulan işletmeler ve o işletmelerin yer aldığı destinasyonların popülaritesine önemli katkılar sağlamaktadır. 2024 yılı haziran ayı sonu itibariyle İstanbul, İzmir ve Bodrumda olmak üzere Türkiye'den Michelin rehberine girmeye hak kazanmış restoran sayısı 108’e ulaşmıştır. Çin’den Amerika’ya kadar dünyanın çeşitli ülkelerinden gruplar halinde veya münferit olarak gelen yüksek gelir grubuna ait insanlar bu restoranlarımızda yemenin keyfini çıkarıyor. Madem biz bir gastronomi ülkesiyiz, madem biz bu kadar potansiyele sahibiz, o zaman gastronomi turizmini geliştirerek dünya turizm pazarından hak ettiği payı almalıyız. Bunu sağlamak için rakamları az ya da çok ne olursa olsun sağlıklı veriler tutup doğru analizler yapmalıyız. Her birinde İtalyan, Fransız, Meksika gibi en az üç dört tane alakart restoran bulunan ve dünya mutfağından seçkin yemekler sunan otellerimizde Michelin rehberine girecek kriterlerde restoranların bulunmaması düşündürücüdür. Yerinde tanıtım yöntemiyle otellere gelen misafirlere Türk mutfağının en seçkin yemeklerini yöresel hikayeleriyle beraber sunarak dünya çapında tanıtmanın adımlarını atmalıyız. Nihayetinde gastronomi turizminin gelişmesi için yapılacak her türlü çalışma, daha kaliteli hizmet sunan güçlü bir turizm ülkesi olma imajına yardımcı olacaktır” dedi.


 

Kaynak: ANTALYA KÖRFEZ GAZETESİ-ERTUĞRUL GÜN