Akdeniz Üniversitesi, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ dolayısıyla ‘2024 Dizileri Şiddeti Körüklüyor mu’ paneli düzenledi. Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi ve Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliğinde düzenlenen panelde televizyon dizilerinin kadın ve erkeklere yüklediği roller irdelendi.
PANEL MİNİ KONSERLE BAŞLADI
Akdeniz Üniversitesi Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi ve Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi işbirliğinde düzenlenen etkinlik, İletişim Fakültesi Konferans Salonunda yapıldı. Panel, Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı öğretim üyeleri Doç. Dr. Sevilay Gök ve Öğr. Gör. Dr. Deniz Dinçel’in sunduğu kadın türkülerinden oluşan mini konseri ile başladı.
DİZİLER ŞİDDETİ KÖRÜKLÜYOR
Toplantının moderatörü KATCAM Müdürü Doç. Dr. İlkay Kutlar’ın açılış konuşmasıyla başladı. Ardından Akdeniz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Sibel Karaduman, televizyon dizilerinin kadın ve erkeklere yüklediği toplumsal cinsiyet rollerine dikkat çekti. Hem toplumsal olgu ve olayları yansıttığını hem de dizilerde ele aldığı ‘Televizyon Dizilerinde Toplumsal Cinsiyet Temsilleri’ başlıklı konuşmasında dizilerin toplumsal şiddeti yansıtırken toplumsal şiddeti körüklediğini vurguladı.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLAYLARI NORMALLEŞTİRİLİYOR
Panele katılan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Fulya Sarvan, şube üyeleriyle birlikte ele aldıkları ‘Yerli Televizyon Dizilerinin Toplumsal Cinsiyet ve Şiddet Karnesi’ Projesine dikkat çekti. Ana akım televizyon kanallarında Prime Time'da yayımlanan ve Mayıs ayı başında en çok seyredilen 11 diziyi ele aldıklarını belirten Sarvan, Mayıs ayında yayımlanan dört bölümünde sergilenen şiddet sahnelerinin türünde ve sıklığında, dizilerin toplumsal cinsiyet yaklaşımında ve kadına yönelik şiddete neden olan olgu ve olayları normalleştirildiği ve meşrulaştırıldığına dikkat çekti. Sarvan, 2023 ile 2024 arasında tespit ettikleri farkları raporlamış ve çalışma kapsamındaki dizilerde şiddet sahnelerinin türünde, yöneldiği ve kaynaklandığı cinsiyet grubunda bazı önemli değişiklikler olmakla beraber, dizilerin şiddet sahnelerinin yoğunluğunun rahatsız edici biçimde devam etmekte olduğunu vurguladı.
ÇOCUKLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Panelistlerden oyuncu ve yönetmen Mehmet Çirik konuşmasında ‘Sanatta Şiddet Nasıl Ele Alınmalıdır?’ sorusunu irdeleyerek şiddeti çok farklı biçimlerde sahnelemenin mümkün olduğunu, görsel sanatların bunun yollarını araştırması ve bulması gerektiğini dikkat çekti. Son panelist Psikolog Ezgi Özer ise ‘Şiddetin Topluma ve Öğrenme Sürecine Etkisi’ başlıklı konuşmasında şiddetin ailede ve toplumda öğrenilme mekanizmaları üzerinde durarak özellikle ilk gelişim yıllarında çocukların yakın çevrelerinde ve dizilerde gördükleri şiddet sahnelerinden çok olumsuz etkilenebileceğini söyledi. Özer, aile içindeki iletişim sorunlarının kolaylıkla şiddete dönüşme eğilimi yaratabileceğini vurgulayarak psikoloji bilimi açısından da dizilerdeki şiddet sahnelerinin toplumsal şiddeti körüklediğini vurguladı.